Buca Emniyet Müdürlüğü'ne 17 Mayıs günü saat 13.00 sıralarında gelen Ayşe Vural, "Kızımı öldürdüm. Şu an evde. Eşim ve oğlum da evde. Ancak onların bu olayla bağlantısı yok" diyerek teslim oldu. Bunun üzerine sağlık ve polis ekipleri, Ayşe Vural'ın Laleli Mahallesi'ndeki 5 katlı apartmanın giriş katında bulunan evine gitti. Eve giren ekipler, Zeynep Vural'ın yatağında cansız bedenini buldu. Ayşe Vural, eşi Saffet Vural ve oğlu Ömer Vural gözaltına alındı. Sağlık ekiplerini yaptıkları incelemede Zeynep Vural'ın boğularak öldürüldüğü belirledi. Savcının incelemesinin ardından Zeynep Vural'ın cesedi otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
"BENİ ÖLDÜRÜR DİYE ODADA BULDUĞUM POŞETİ BAŞINA GEÇİRDİM"
Ayşe Vural polisteki ifadesinde, olay günü sabah saatlerinde kızının kendisine hakaret ettiğini öne sürerek, "Zeynep, olay sabahı erken saatte kalktı. Kahve içtikten sonra dışarı çıkmak için hazırlandı. 'Nereye gidiyorsun?' diye sordum. Ağır hakaretlerde bulunarak küfretmeye başladı. Ne ben ne de eşim karşılık vermedik. Çünkü karşılık verdiğimizde bize şiddet uyguluyordu. Bu şiddetlerle ilgili de daha önce gerek polise gerekse savcılıklara da şikayetim olmuştur. Bir süre sonra da benden çok sevdiği bezelye yemeğini istedi. Ben de yaptım. Zeynep bunu yedikten sonra kusmaya başlamış. Bana seslenerek bilgisayar odasına çağırdı. Oyun oynuyordu. Kusmuğu temizlememi söyledi. Temizlemek için eğildiğim sırada saçımdan tutup, sert şekilde çekip sağa sola beni savurmaya başladı. O sırada kızımın boynunda bulunan fuları çekerek yere savurdum. Sert şekilde yere düştü. Yere düşen kızımdan hırıltı ve inleme sesi geliyordu. Yardım istemek yerine kalkıp beni öldürür düşüncesiyle odada bulduğum poşeti başına geçirdim. Ağzını ve burnunu kapatacak şekilde bastırmaya başladım. Ölüp ölmediğini bilmediğim için uzun süre bu şekilde bastırdım. Ben kızımdan çok korkuyordum. Hem hırıltısı ve inlemesi bitsin, acısı dinsin hem de kalkıp beni öldürmesin diye poşeti kızımın ağzına ve burnuna bastırdım. O anda kızımın avuç içini de öpüyordum" dedi.
SABAHA KADAR KIZININ CESEDİNİN YANINDA YATMIŞ
Öldürdüğü kızı Zeynep'i yatağına oğlu Ömer'in taşıdığını belirten Ayşe Vural, ifadesinde şunları söyledi:
"Öldüğünden emin olunca oğlum Ömer Vural'a seslenip 'Ablan bayılmış. Onu yatağına taşır mısın?' dedim. Bunun üzerine gelip, Zeynep'i kucaklayarak yatağına yatırdı. Oğlum odadan çıktıktan sonra bir süre yanına uzandım. Sonra tekrar salona çıktım. Sonrasında eşim 23.00 sıralarında uyumak için odaya geçti. Ben de kızımın odasına geçerek üzerini çıkardım. Nemli bezle vücudunu temizledim. Sabaha kadar yanına uzanıp onunla konuştum. Sabah da eşim ve oğluma kahvaltı hazırladım. Onlar yediler. Ben bir şey yemedim. Sonrasında da eşim ve oğluma Zeynep'i öldürdüğümü söyledim ve 'Karakola gidiyorum' diyerek evden çıktım."
"UYUŞTURUCU BAĞIMLISI OLDUĞU İÇİN BİZİ ÜZÜYORDU"
Olayın temel nedeninin uyuşturucu kullanan kızının kendilerine eziyet etmesi olduğunu da belirten Ayşe Vural, "Kızım uyuşturucu bağımlısı olduğu için biz ailecek çok üzülüyorduk. Çok pişmanım ve üzgünüm" dedi.
İzmir Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’nde, dün işlemleri tamamlanan şüphelilerden Ayşe Vural, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Saffet Vural ve oğlu Ömer Vural, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
"BENİ VE ANNESİNİ DÖVÜYORDU, 16 YAŞINDAN BERİ UYUŞTURUCU KULLANIYORDU"
Saffet Vural ve oğlu Ömer Vural'ın polise verdiği ifade de ortaya çıktı.
Adli kontrolle serbest bırakılan Saffet Vural, şunları söyledi:
"Zeynep 16 yaşından beri uyuşturucu kullanmaktadır. Son yıllarda hem bana hem de annesine şiddet uyguluyordu. Eşim yanımda salonda oturan oğlum Ömer’e seslendi. Zeynep’in bayıldığını söyleyerek yardım istedi. Oğlum da yanına odaya gitti. Daha sonra eşim yanıma gelerek, 'Senin dışarıda bir işin yok mu? Git dolaş, daha sonra gel' dedi. Ben de dışarı çıktım. 2 saat sonra da eve geldim. O an eşim bize hiçbir şey söylemedi. Televizyon izledim, 23.00 sıralarında da yattım. Sabah kalktığımızda eşim bize kahvaltımızı hazırladı. Daha sonra da bana 'Zeynep öldü. Hatta ben öldürdüm. Şimdi de polise gidip teslim olacağım' dedi. Ben de teslim olmasını söyledim. O evden çıktığında kızıma bakmak için odaya girdim. Kızımın üstünü beyaz çarşafla örtmüştü. Kontrol ettiğimde nefes almadığını gördüm. Sonra da polisler geldi."
"GERÇEKTEN BAYILDI SANDIM, HİÇ DE MERAK ETMEDİM"
Adli kontrolle serbest bırakılan Ömer Vural ise, "Annem beni çağırdığında Zeynep’in gerçekten bayıldığını sandım. Kaldırıp yatağına yatırdım. Daha önceleri de bayıldığı için yardım da istemedim. Hiç de merak etmedim, ne oldu diye" dedi.
(DHA)