HABER

AP'de Türkiye raporu için 2. raund

STRASBOURG (İHA) - Avrupa Parlamentosu'nun tartışmalı Türkiye raporu, bugün Strasbourg'da yeniden masaya yatırılıyor.

Hristiyan Demokrat milletvekili Camiel Eurlings'in raporu hakkında verilen 550 değişiklik önergesi, dış ilişkiler komisyonunda ele alınacak. Parlamentonun Türkiye raportörü olan Eurlings'in raporu, komisyonda 26 Ekim'de ilk kez görüşüldüğünde Sosyalist, Liberal ve Yeşiller grubunun sözcüleri tarafından sert şekilde eleştirilmişti.
Bir rekor olarak nitelenen 550 değişiklik önergesi, Türkiye hakkında oldukça olumsuz görüşler içeren raporun neredeyse tümüyle yeniden şekillendirilmesini gündeme getiriyor.

Eğer Avrupalı milletvekilleri tartışmalarını tamamlayabilirse rapor, 2 Aralık'ta parlamentonun genel kurulunda görüşülecek. Genel kuruldan onay çıkarsa rapor, 17 Aralık'taki Avrupa Birliği zirvesine sunulacak. Ancak tamamen tavsiye niteliğinde olan parlamento raporu, liderlere herhangi bir hukuki yükümlülük getirmeyecek.
Zirvede liderler tarafından oylanacak olan rapor, Avrupa Komisyonu'nun ekim başında açıkladığı metin olacak.

TÜRKİYE'DEN TALEPLER

Eurlings raporu, Türkiye ile müzakerelerin ancak Kopenhag kriterlerini tam olarak yerine getirmesi ve bunu hem teori hem de pratikte göstermesinden sonra başlaması gerektiğini söylüyor. Rapor, Türkiye ile müzakerelerin ertelenmesini hedeflediği şeklinde bir izlenim veriyor.

Üyelik müzakerelerinin otomatik olarak üyelikle sonuçlanmayabileceği de hatırlatılan raporda, Kıbrıs'ın tanınması, Türkiye-Ermenistan sınırının açılması ve Alevilerin bir dini azınlık olarak tanınması gibi talepler de yer alıyor. Eurlings raporunun 26 Ekim'deki ilk tartışması sırasında Sosyalist grubun sözcüsü ve Fransa'nın eski başbakanlarından Michel Rocard, raporun müzakerelerin başlamasını engelleme eğiliminde olduğunu vurgulamıştı.

Rocard, Eurlings'in Türkiye'nin jeopolitik önemine değinmediğine, üyeliğinin AB'ye sağlayacağı ekonomik yarardan ve medeniyetler arasındaki uzlaşma ile dinler arasındaki barışa yapacağı katkıdan bahsetmediğine dikkat çekmişti.

Müzakerelerin başlaması için Türkiye'deki işkence olaylarının tümüyle sona ermesi ve sıfır hoşgörü ilkesinin her yerde ve her düzeyde hayata geçmesi gerektiğini kaydeden Eurlings'i eleştiren Michel Rocard, Fransa'nın üye olduktan sonra bile bu cephede bir dizi sorun yaşadığını hatırlatmıştı.

"RAPOR TÜRKİYE'Yİ KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ"

Avrupa Komisyonu'nun eski üyelerinden Emma Bonino da, raporun Türkiye ile müzakerelerin ertelenmesini hedeflediği şeklinde bir izlenim edindiklerini söylemişti.

Rapordaki ifadelerin ve verilen mesajların Türkiye hükümetini küçük düşürücü olduğunu belirten Emma Bonino, Eurlings'in üslubunun kabul edilemez olduğunu kaydetmişti.

Avrupa Parlamentosu'nun genelinde, Avrupa Komisyonu'nun hazırladığı raporu destekleme eğilimi hakim. Eurlings raporu, Avrupa Komisyonu tarafından da eleştirilmişti.

Genişlemeden Sorumlu Genel Müdür Aabritzo Barboso, rapordaki 'müzakerelere siyasi kriterlerin tam olarak yerine gelmesi ardından başlanması' ifadesinin endişe verici olduğunu söylemişti.

Barboso, Türkiye'nin Kopenhag kriterlerini yeterince yerine getirdiğini, diğer aday ülkelerde olduğu gibi kalan aksaklıklar müzakere süreci sırasında giderilirse üyeliğin sözkonusu olabileceğini vurgulamıştı. Aabritzo Barboso, ucu açık olmasına rağmen, sürecin hedefinin üyelik olduğunu da hatırlatmıştı.

Bu akşam geç saatlerde başlayacak dış ilişkiler komisyonu toplantısında milletvekilleri 550 değişiklik önergesinin bazılarını gruplar halinde biraraya getirmeye çalışacak. Fakat önerge sayısının rekor düzeyde olması, raporun 2 Aralık'a kadar Avrupa Parlamentosu genel kuruluna yetiştirilmesini tehlikeye düşürüyor.

Avrupa Parlamentosu, müzakerelerin başlaması konusunda söz sahibi değil. Ancak müzakereler son aşamaya geldiğinde, üyeliği oylaması planlanıyor.

En Çok Aranan Haberler