YANGON (AA) - Myanmar hükümeti ve ordunun baskısı nedeniyle yerel medya, Arakanlı Müslümanların yaşadığı zorluklarla ilgili haberleri aktarma konusunda yetersiz kalıyor.
Myanmar'da Arakanlı Müslümanların yaşadıkları zorluklar ve maruz kaldıkları zulümden kaçışları uluslararası medyanın gündeminde yer alırken, yerel medya Arakan eyaletindeki Müslümanların yaşadıklarını aktarma konusunda yetersiz kalıyor. Bunun nedenlerinden biri olarak yerel medya kuruluşlarının sahiplerinin ordu ve hükümetle yakın bağları gösteriliyor.
İngilizce yayın yayın yapan Myanmar Times gazetesi 2004'te orduyla yakın bağları bulunan Myanmarlı bir iş adamı tarafından satın alındı. Gazetenin yayımladığı Arakanlı kadınların Myanmarlı askerler tarafından tecavüze uğramasıyla ilgili haberlerin ardından gazetenin özel araştırma editörünün görevine son verildi.
Arakanlı Müslümanlarla ilgili haberler konusunda gazetenin yönetim kurulu ve haberciler arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle 2016 ve 2017'de çok sayıda yabancı editör ya istifa etti ya da kovuldu.
- ''Gazeteciler engelleniyor"
Gazeteciler, Rohingya kriziyle ilgili bilgilere ulaşma konusunda Myanmar hükümeti tarafından engellendiklerini ifade ediyor. Muhabirler, bölgeyi sadece hükümetin sponsor olduğu geziler sayesinde ziyaret edebiliyor.
Myanmar Demokrasi Enstitüsünün (MID) son yayımladığı raporda, Arakan'ın durumunu anlatan haberlerin ordu mensuplarının da aralarında bulunduğu yetkililerin bakış açısıyla yazıldığı kaydedildi.
MID proje koordinatörü Myo Min Zaw, anketlerden ve araştırmalardan öğrendiklerine göre, yerel medyada yer alan haberlerin hükümetin ya da ordunun tek taraflı açıklamalarına dayandığını ifade ederek, sadece çok az sayıda medya kuruluşunun hükümeti ve orduyu eleştirmeye cesaret ettiğini söyledi.
- ''Gazeteciler tehdit ediliyor''
Adının açıklanmasını istemeyen kadın gazeteci, medya kuruluşu sahiplerinin, hükümetin ve ordunun açıklamalarına karşı çıkan hikayeleri yayımlayarak zarar etmekten korktuklarını belirtti. Gazeteci, "Myanmar halkının çoğunluğu Arakan'daki durumu ele alma konusunda hükümet ve orduyu destekliyor. Yetkililerin halkın bilmesini istemediği hassas bilgilere ulaşması yerel gazeteciler için riskli. Gazeteci bir arkadaşımın bir yetkiliye neden ordunun Arakan'da helikopter kullandığıyla ilgili sorusu üzerine, yetkili çok sinirlenmişti. Hatta soruyu soran arkadaşım, eğer bununla ilgili bir haber yaparsa vatan haini olarak ifşa edileceği konusunda tehdit edildi." dedi.
- Yabancı gazeteciler bilgi için Bangladeş'e gidiyor
Yangon'daki yabancı gazeteciler Rohingya kriziyle ilgili bilgi almak için genelde Bangladeş'e gidiyor.
Son iki yıldır Yangon'da çalışan Avustralyalı bir gazeteci, 25 Ağustos 2017'den bu yana Bangladeş'i üç kez ziyaret ettiğini belirterek, Bangladeş'ten bölgedeki krizle ilgili daha doğru bilgiye ulaştıklarını söyledi. Avustralyalı gazeteci, "Fakat kimsenin hikayenin tümüyle ilgili net bir resme sahip olduğunu düşünmüyorum. Bizim bildiğimiz sadece bölgedekilerin oldukça kötü koşullar altında yaşadıkları." ifadesini kullandı.
Merkezi Yangon'da bulunan Myanmar Gazetecilik Enstitüsü yöneticilerinden Sein Win, neredeyse bütün yerel ve yabancı gazetecilerin bölgeye ulaşımlarının engellenmesi nedeniyle aldıkları bilgileri doğrulayamadıklarını belirtti. Sein Win, Arakan'daki durumla ilgili yabancı medyanın daha güvenilir olduğunu dile getirdi.
Birleşmiş Milletler'e (BM) göre, yalnızca 25 Ağustos 2017'den sonra Arakan'dan kaçmak zorunda kalıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 700 bini aştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
BM geçen hafta ''Arakanlı kadın ve kız çocuklarına tecavüz ve cinsel şiddet uygulayan'' Myanmar ordusunu ''utanç listesine'' eklemişti.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, geçen yıl çatışma bölgelerinde yaşanan cinsel şiddet olaylarına ilişkin raporunu BM Güvenlik Konseyi'ne sunmuştu. Raporda, Myanmar ordusunun ''Arakanlıların Myanmar'dan ayrılıp geri dönmesini engellemek için cinsel şiddeti bir araç olarak kullandığı ve Arakan toplumunu korkutarak topluca cezalandırdığı'' belirtilmiş, ''Myanmar'dan kaçan Arakanlı kadın ve kız çocuklarının tecavüz ve toplu tecavüz gibi cinsel şiddet olaylarına maruz kaldığı'' kaydedilmişti.
Arakanlıların topraklarına dönüşü için Myanmar ve Bangladeş hükümetleri arasında imzalanan anlaşma, yerinden edilenlerin durumlarını belgelendirmeleri mümkün olmadığı için uygulamada işlevsiz kalıyor.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.