ANKARA (İHA) - Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, askerliğin kısaltılmasının gündemde olmadığını söyledi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Milli Savunma Bakanlığı'nın 2005 yılı bütçesinin görüşmelerine katılan Gönül, "İki kutuplu dünya düzeninin yıkılmasından sora
Balkanlar, Kafkasya, Orta Asya ve Ortadoğu bölgelerinde ortaya çıkan otorite eksikliği, küresel belirsizliği artırmış, bu bölgelerdek jeopolitik boşluk olanlarının oluşmasına enden olmuş ve Türkiye'yi 'kanat ülkesi' konumundan, 'cephe ülkesi' konumuna geçirmiştir" dedi.
Gönül, bugün Türkiye'nin jepolitik konumunun bütün özellikleri ile dünya hakimiyetini esas alan ve güç mücadelelerine yön veren jeopolitik kurumların ortasında olduğunu belirterek, bu bölgelerde yaşanan çatışma ve krizlerin 11 Eylül'de ABD'ye yaşanan terör eylemlerinin ardından çok yönlü, belirsiz ve asimetrik tehditlerin dünya günemine geldiğine işaret etti. "Soğuk Savaş sonrası dönemde, dünyanın egemen küresel gücü konumuna gelen ABD, Avrasya coğrafyasında oluşan jeopolitik boşluk alanlarını, sahip olduğu ekonomik, siyasi ve askeri gücü ile doldurmaya başlamıştır" diyen Gönül, 2020'li yıllardan itibaren dünyanın yeniden iki veya çok kutuplu hale gelmesi ihtimalinin değerlendirildiğini, bu oluşumun ABD'nin yanı sıra dünya gü merkezleri olarak AB, Çin ve Rusya'nın ortaya çıkmanın mümkün olduğunu belirtti.
BARIŞ DESTEKLEME HAREKATI Bakan Gönül, NATO ve AB'de olduğu gibi bölgesel girişim ve işbirliğinhe büyük önem verdiklerini kaydederek, bunun en iyi göstergesinin de Türkiye'nin içinde yer aldığı Balkan ülkeleri silıhlı kuvvetlerinden oluşan Güneydoğu Avrupa Çok Uluslu Barış Gücü(SEEBRİG) olduğunu kaydetti.
SEEBRIG'in Barışı Destekleme Harekatında görev alabilmesi için çalışmaların sürdüğüne işaret eden Gönül, "Son bir yıl boyunca SEEBRİNG'i operasyonul hale getirme çabaları hız kazanmış ve NATO sertifikasyon süreci başlatılmıştır. Bu sürecin bir parçası olarak yapılan değerlendirmeler sonunda, SEEBRIG'in Barışı Destekleme Harekatları da görev almaya büyük ölçüde hazır olduğu sonucuna varılmıştır. SEEBRIG'in Bosna-Hersek'te AB öncülüğünde icra edilecek ALTHEA Harekatında görev alması, bu gücün oluşturulması ve bugünlere kadar getirilmesinde etkin bir rol oynayan ülkemez açısından önem arzetmektedir. Bölgesel ve uluslararası güveliğe katkıda bulunmak üzere ülkemizdin bu yöndeki çabaları devam edecektir" ifadelerini kullandı.
İSTİKRAR ADASI Türkiye'nin barışve istikrar adası olmaya devam edeceğini belirten Gönül, "Türkiye, laik, demokratik yapısı ve hukukun üstünlüğünü esas alan yönetim biçimi, güçlü devlet geleneği, pazar ekonomisi, sosyal ve kültürel yapısı ile Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu üçgeninin ortasında bir istikrar adasıdır ve istikrar adası olmaya da devam edecektir. Bölgesinde barış ve istikrarın sağlanması ve sürdürülmesinde oynadığı etkin rolü devam ettirecektir. Askeri ve siyasi yönlerden güçlü ve kendi içinde de istikrarlı olan ülkemizden beklenen de budur" dedi.
Bakan Gönül, bölücü tererö karşı güç artırımında bulunulduğunu ifade ederek, "Tekrar önemli bir aktivite ve saldırgan bir tutum benimseyen bölücü terörle mücadelede başta polis ve jandarma olmak üzere güvenlik güçlerimize TSK unsurlarının, kanunlar çerçeesinde desteği devam etmektedir. Bu desteğin çapı, mahiyeti ve iç güvenlik harekatında aktif görev alan jandarma dışındaki birliklerin sayısı giderek artmaktadır. Bu desteğin görünür gelecekte devam edeceği değerlendirilmektedir" diye konuştu.
NİTELİKLİ ORDU Bakan Görül, TSK'nin yeni dönemdeki vizyonunu çizerken de "TSK içinde bulunduğumuz dönemin güvnelik ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir yapı içerisinde kısa-orta-uzun vadeli tehdit/risk değrelendirmeleri ışığında imkan ve kabiliyetleri nitelik bakımından daha da geliştilerek daha güçlü, ancak daha yüksek teknolojiye sahip, daha modern, ateş gücü üstürn ve manevra kabiliyeti yüksek bir güce kavuşması için gerekli çalışmalar yapılmaktadır" ifadelerine yer verdi.
Türkiye'nin milli savunma politikasının Atatürk'ün belirlediği 'Yurtta barış dünyada barış' vecizesiyle belirlendiğini kaydeden Gönül, "Türkiye, günümüzün tehditleri ile mücadelede, yeni konjonktüre uygun olarak her yeni durum karşısında milli menfaatleri doğrultusunda uygun politikalara yönelerek ve jeopolitik imkanlarını etkin bir şekilde kullanarak, küresel ortamdaki etkinliğini artırabilecek ve bölgesel inisiyatif sahibi ülke konumunu güçlendirebilecektir. Dünyanın bütün güvenlik parametrelerini etkileyen 21. yüzyılın değişim sürecinde, ulusal ve uluslararasğı güenliği etkileyen çok boyutlu, çom yönlü, öngörülmesi güç ve sınır tanımayan, asimetrik tehdit ve risklerin oluşturduğu istikrarsızlıkların merkezinde kalan ülkemiz, iç ve dış tehditlere karşı savunmakla yükümlü olan TSK'nın caydırıcı bir askeri güce ulaşması ve onun idame ettirilmesi gerekli görülmektedir" dedi.
ASKERLİK KISALMIYOR Bakan Gönül, 'Profesyonel ordu' kavramının kamuoyunda değişik yorumlara ve farklı beklentilere, özellikle de 'askerlik süresienin kısaltılması' gibi yanlış anlaşılmalara sebep olduğunu belirterek, "'Profesyonel ordu' erbaş e erler dahil tüm Silahlı Kuvvetler personelinin perofesyonel olması anlamına gelmemektedir. TSK'nın böyle bir sisteme geçmesi yakın gelecekte söz konusu edğlidir. TSK zaman içerisinde profesyonel askerlik sistemi ile mecburi askerlik sisteminden oluşan karma bir sistemin uygulanmasını amaçlamaktadır. Bu çerçevede profesyonel askerlik sistemi içerisinde müktalaa edilmesi gekeren personel subay, astsubay ve uzman erbaş/erler'dir" dedi.
Bakan Gönül, Milli Savunma Bakanlığı'nın 2005 yılı bütçeini 10 milyar 977.1 milyon YTL olarak sunarken, "Milli Savunma Bakanlığı 2005 yılı bütçe teklifi, mevcut ekonomik ve sosyal politkikalar, kalkınma planları ve enflasyonla mücadele programı çerçevesinde kamu açıklarının sınırlı bir boyutta tutulması amacıyla, alınan tedbirlerin gerektiridği kamu harcamalarının azaltılması çalışmaları ve TSK'nin zorunlu ihtiyaçları ile uluslararası siyasal durum dikkate alınarak azami tasarruf prensibiyle hazırlanmıştır" dedi.