HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Aslı Erdoğan, BBC Türkçe'ye konuştu: Bana atfedilen sözleri aklı başında herhangi biri söylemez

Yazar Aslı Erdoğan, söylediği iddia edilen ifadeler ile ilgili olarak BBC Türkçe'nin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Le Soir gazatesinin kullandığı "nefret" sözcüğünü ya da La Repubblica'nın başlığındaki "düşmanlık" ifadesini telaffuz etmediğini söyledi; kendisine atfedilen sözleri, "aklı başında herhangi birinin söylemeyeceğini" de vurguladı. Roma'dan Övgü Pınar'ın haberi.

Aslı Erdoğan, BBC Türkçe'ye konuştu: Bana atfedilen sözleri aklı başında herhangi biri söylemez

Yazar Aslı Erdoğan, son günlerde söylediği iddia edilen ifadeler ilgili olarak BBC Türkçe'nin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Le Soir gazatesinin kullandığı "nefret" sözcüğünü ya da La Repubblica'nın başlığındaki "düşmanlık" ifadesini telaffuz etmediğini söyleyerek; La Repubblica gazetesine verdiği mülakatta Türkiye'de eğitim sistemiyle dayatılan ideolojiden bahsettiğini belirtti.

Aslı Erdoğan, kendisine atfedilen sözleri, "aklı başında herhangi birinin söylemeyeceğini" de vurguladı.

Öte yandan, söylediği iddia edilen sözler yüzünden ölüm tehditleri de dahil olmak üzere nefret içerikli mesajlar aldiğını söyleyen Aslı Erdoğan, "Bunlar, benim aslında söylemediğim şeyi doğruladı. Nefret dili budur. Hem de edilmemiş cümleler için. Korkunç" dedi.

Erdoğan ayrıca sağlık sorunları nedeniyle tüm bu tartışmalardan ancak dün haberdar olduğunu söyledi.

Tartışmalar nereden çıkmıştı?

Türkiye'de son birkaç gündür yazar Aslı Erdoğan'ın "Türklere okula başlar başlamaz Kürtlerden nefret edilmesi öğretiliyor" dediği ve "HDP hariç, CHP de dahil olmak üzere parlamentodaki tüm siyasi güçlerin 'terörist' olduğunu" söylediği iddiası tartışılıyordu.

BBC Türkçe, iddianın dayandırıldığı kaynakları inceleyerek Aslı Erdoğan'ın iddia edilen ifadeleri söylemediğini tespit etmişti.

Türkçe yayın yapan haber organlarında son birkaç gündür yayımlanan haberlerde Aslı Erdoğan'ın Belçika'da yayımlanan Le Soir gazetesine bir mülakat verdiği ve bu mülakatta "Türklere okula başlar başlamaz Kürtlerden nefret edilmesi öğretiliyor" dediği iddia edildi.

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran da dün sosyal medyada bu haberlerle ilgili bir mesaj yayımladı ve "Türklerle Kürtler aynı okullara gidiyor, aynı dersleri işliyorlar. Sıra arkadaşlarına birbirlerinden nefret etmeyi mi öğretiyoruz yani? Tek kelimeyle zırva. Böyle zamanlar için parlatılmış bir zavallının zırvaları. Yazık" dedi.

Asıl mülakat La Repubblica gazetesinde yayımlandı

Türkiye'de tartışmaya neden olan iddianın kaynağı ise Belçika'da yayımlanan Le Soir gazetesi değil; İtalya'da yayımlanan La Repubblica gazetesi. Le Soir gazetesinin internet sitesinde, söz konusu mülakatın kaynağı olarak "Marco Ansaldo (La Repubblica)" ifadesi yer alıyor.

Le Soir'ın, La Repubblica'nın 16 Ekim tarihli mülakatını Fransızcaya tercüme ederek 23 Ekim'de yayımladığı anlaşılıyor. Ancak Le Soir'ın başlığı, La Repubblica'nın orijinal haberinin başlığından farklı.

Le Soir internet sitesinde "Biz, Türkler, okula başlar başlamaz Kürtlerden nefret etmeye şartlandırıldık" başlığını kullandı. La Repubblica'nın aynı mülakat için kullandığı başlıkta ise nefret sözcüğü yer almıyor, "Aslı Erdoğan: Bize okulda da Kürt düşmanlara karşı doktrin (öğreti) veriliyor" deniliyor.

BBC Türkçe'nin Cumartesi günü ulaşmaya çalıştığı Le Soir gazetesi, telefonlara ve emaile henüz yanıt vermedi.

La Repubblica'ya neler söyledi?

La Repubblica'daki mülakatın başlığı "Aslı Erdoğan: Bize okulda da Kürt düşmanlara karşı doktrin (öğreti) veriliyor" şeklinde olsa da mülakatın içinde başlıktaki bu ifadeler tam olarak yer almıyor.

Gazetenin muhabiri Marco Ansaldo, Aslı Erdoğan'a şu soruyu soruyor:

"Suriye'deki işgali eleştirenler neden soruşturmaya, mahkemeye, tutuklamaya maruz kalıyor?"

Aslı Erdoğan bu soruya şöyle cevap veriyor:

"Bakın, Avrupalılar maalesef Türk basınını takip etmiyor. Bu yapabilselerdi, yapılan endoktrinasyonun (beyin yıkamanın) nasıl işlediğini anlarlardı."

Gazetenin muhabiri bu noktada "Endoktrinasyon mu?" diye soruyor. Aslı Erdoğan bu soruya da şöyle yanıt veriyor:

"Kesinlikle. Okuldan itibaren, kitaplar aracılığıyla. Türkiye Cumhuriyeti bir ideolojiyle iç içe geçmiştir, Kemalizm ideolojisiyle. Bu, Mustafa Kemal Atatürk döneminde işe yarıyor olabilirdi. Ama sonra aşırı milliyetçiliğe doğru kaydı. Türkiye hep tehdit altında gibi konumlandırılıyor. Bu görüntü bugün dinle birleştiriliyor ve sonuç olarak savaşta ölenler 'şehit' haline geliyor. Ölenlere, 'ülke için öldükleri' söyleniyor. Hayır, onlara şunu söylemek gerekir: Sen ülken için değil bir hükümet için ölüyorsun'."

'Parlamentodaki tüm siyasi güçler 'terörist''dedi mi?

Türkçe yayın yapan haber sitelerindeki bir başka iddia da Aslı Erdoğan'ın "HDP hariç, CHP de dahil olmak üzere parlamentodaki tüm siyasi güçlerin 'terörist' olduğunu" söylediği şeklindeydi. Ancak La Repubblica'da yayımlanan metinde Aslı Erdoğan'ın ağzından böyle bir ifade yer almıyor.

Gazetenin muhabiri mülakatın girişinde, "…Aslı Erdoğan, Türkiye gibi bir imparatorluğun varisi olan, önemli bir tarihi geçmişe sahip bir ülkenin tamamının neden ezelden beri Kürtlere karşı olduğunu, onların örgütlenmelerini terörist olarak kabul ettiklerini açıklıyor. Parlamentodaki tüm siyasi güçler (Kürt yanlısı parti haricinde elbette) böyle, solcu cumhuriyetçiler de dahil" diyor.

Burada "terörist" sözcüğünün, TBMM'de yer alan HDP dışındaki diğer tüm partilerin Kürt örgütlenmelerini nasıl değerlendirdiğini aktarmak için kullanıldığı görülüyor.

Erdoğan önce T24'e konuştu

Cumartesi akşam saatlerinde T24 internet sitesi Aslı Erdoğan'ın konuya ilişkin açıklama yaptığını yazmıştı.

Habere göre Aslı Erdoğan, sözlerini yanlış ifadelerle aktaran Le Soir gazetesine açıklama yapmadığını, ifadelerin kesinlikle kendisine ait olmadığını söyledi.

Tartışmalarla ilgili bilgi sahibi olmadığını ve iddiaları bir yakınından öğrendiğini ifade eden Erdoğan'ın "Ben böyle şeyler asla ve asla söylemedim. Bütün milletvekilleri teröristtir, gibi çocukça bir cümleyi kurmam mümkün değil. Ben terörist sözcüğünü zaten hiç kullanmam" dediği aktarılmıştı.

La Repubblica tartışmalara ne diyor?

Türkiye'de tartışmaya yol açan mülakat ve Aslı Erdoğan'a atfedilen sözlerle ilgili olarak, mülakatı yapan La Repubblica muhabiri Marco Ansaldo ile temasa geçtik.

Türkçe yayınlarda iddia edildiği gibi Aslı Erdoğan'ın "nefret" ifadesini kullanıp kullanmadığını sorduk. Ansaldo, Erdoğan'ın böyle bir ifade kullanmadığını söyledi. Marco Ansaldo'nun email ile gönderdiği yanıtı şöyle:

"Bunu en güçlü biçimde yalanlıyorum. (La Repubblica'daki) makalede de başlıkta da böyle bir ifade yok. Başlık şöyle:

'Aslı Erdoğan: Bize okulda da Kürt düşmanlara karşı doktrin veriliyor'

Alt başlıkta da böyle bir ifade yer almıyor."

Gazetenin mülakatta kullandığı alt başlık, "Ülkem aşırı milliyetçilik içinde yaşıyor: Bu yüzden sporcular, entelektüeller ve sıradan insanlar hükümeti destekliyor" şeklinde.

Ansaldo'ya, hatanın Le Soir gazetesinin tercümesinden kaynaklanıyor olabileceğini söylediğimizde de yanıtı, "Evet. Tiksinmek ya da nefret etmek, 'doktrine maruz kalmaktan' çok farklı kavramlar" şeklinde oldu.

La Repubblica'nın kullandığı başlıkta "Kürt düşmanlar" ifadesi varken mülakat metninde Aslı Erdoğan'ın böyle bir ifade kullanmadığı da görülüyor. Marco Ansaldo, bu sözcüklerin mülakattaki ifadelerin "sentezi" olarak başlığa taşındığını belirtti.

Erdoğan'ın açıklamasından önce de, Türkiye'de Aslı Erdoğan'a yönelik ağır tepkilere yol açan ifadelerin aslında Erdoğan'a ait olmadığı, La Repubblica'nın mülakat için kullandığı başlığın, tırnak içinde verilse de aslında Aslı Erdoğan'ın ağzından birebir bu ifadelerin çıkmadığı görülüyordu.

Türkiye'de esas tepki çeken ifadelerin ise Le Soir gazetesinin metnin aslına sadık olmayan tercümesinden kaynaklandığı ve Türkçe yayın organlarının bu ifadeleri haberin kaynağına başvurarak teyit etmek yerine tercümesinin tercümesini yayımlamasından dolayı yayıldığı ortaya çıkmıştı.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler