Asya ülkelerinde yaşlılar yeterli bakım görmüyor

Asya ülkelerinin pek çoğunda refah düzeyindeki artışa rağmen yaşlı ve ölmek üzere olanlara sağlanan bakımın yetersiz olduğu bildirildi.

Araştırma ve danışmanlık şirketi Economist Intelligence Unit'in 40 ülkeyi ele alan araştırmasında İngiltere listenin başında Hindistan ise sonunda çıktı.

İngiltere'yi, Avustralya, Yeni Zelanda, İrlanda, Avusturya, Hollanda, Almanya, Kanada ve ABD izliyor.

Çin ve Güney Kore'de yaşlı bakımının kötü olduğu ifade edilirken, nispeten refah düzeyi yüksek ülkelerden Japonya'nın 23'üncü sıraya yerleştiği görülüyor.

Türkiye, Uganda, Brezilya Meksika, Rusya da yaşlı bakımın kötü sıralarda yer aldığı ülkeler arasında.

Yaşlı politikaları Çin'de tek çocuk politikasının, yaşlılara bakacak daha az genç olması anlamına geldiği belirtiliyor.

Hindistan'da da büyük bir genç nüfusu olsa da yaşlı akrabalarıyla aralarındaki yaş farkı, pek çoğunun daha iyi bir hayat kurabilmek amacıyla kırsal kesimlerden göç etmeleri sonucunu doğuruyor.

Japonya'da ise çok refah bir ülke olmasına rağmen, bakıma ihtiyaç duyan yaşlı sayısı çok.

Ayrıca bu üç ülkede de ölümcül hastalıklar ya da ölüm hakkında konuşmak bir tabu.

Araştırmada ölüm süreci ve ölümü damgalayan kültürlerde acıyı hafifletici, palyatif bakımın da kötü olduğu belirlendi.

Başka deyişle, yaşlı bakımı konusunda stratejisi olmayan, yaşlılara ya da ölmek üzere olanlara yetersiz destek verilen ülkelerde bu kişilerin sorumluluğu yakınlarına kalıyor.

İnsanlar artık daha uzun yaşasalar da eskisine kıyasla daha karmaşık yaşlılık hastalarından muzdarip ve bir çoğu ağrı kesici ilaçlardan yoksun.

Economist Intelligence Unit'in raporunda dünya nüfusunun giderek yaşlanmakta olduğu ve insanların ömrünün son günlerindeki bakıma olan taleplerinin de arttığı kaydedildi.

Rapora göre 2030 yılında 65 yaş ve üstündekilerin bir milyara ya da küresel nüfusun sekizde birine ulaşacağı, bu oranların kalkınmış ülkelerde daha da yüksek olacağı tahmin ediliyor.

Yine özellikle kalkınmış ülkelerde doğum oranlarının düşmesiyle tarihte ilk kez olmak üzere 65 yaş ve üstündekilerin sayısının beş yaş ve altındaki çocukların sayısını geçeceği öngörülüyor.