Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, 31 Mart seçimi öncesi esnaf ve vatandaşların dövize yöneldiğine işaret ederek, “Eylül’den bu yana yerlilerin mevduatı 150 milyar dolardan 169 milyar dolara yükseldi. Herkes Mart’tan sonra ne olacak kaygısıyla dövize doğru yöneliyor. Bütün piyasa şu anda 31 Mart’a kitlenmiş durumda. Dövizin 16 milyar artması da bunu gösteriyor” dedi.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, Meclis Başkanı Süleyman Özer, Başkan Yardımcısı M.Cihangir Deniz ve Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ayhan Kızılsavaş, Antalya basınıyla bir araya gelerek, Oda çalışmalarının yanı sıra, 2018 yılı sonunda yapılan beklenti anketinin sonuçlarını ve gündeme dair görüşlerini paylaştı. Toplantıda konuşan Davut Çetin, esnaflar arasında düzenledikleri anket verilerine göre sonuçların 2017 yılına göre kötü göründüğünü ancak karamsarlığa kapılmamak gerektiğini vurguladı. Antalya’nın turizmde rekordan rekora koştuğuna dikkati çeken Çetin, 2019 yılındaki 15 milyonluk turist hedefinin Antalya ekonomisine katacağı olumlu katkıya işaret etti.
"Ekonomik durum da siyaset kadar önemli"
Türkiye’nin gündeminde siyaset olduğunu ancak ekonomik durumun da artık siyaset kadar önemli hale geldiğinin altını çizen Çetin, ekonomide durgunluk ve küçülme döneminde olduklarını, herkesin bunun ne kadar süreceğini, ekonominin nereye gideceğini merak ettiğini söyledi. Çetin, "Biz verileri izliyoruz, ama verileri izlemek yetmiyor. Ekonomide net öngörü yapabilmek için, para ve maliye politikalarında ne zaman hangi adımların atılacağını bilmek gerekiyor. Türkiye’de genellikle kısa vadeli öngörü yapabiliyoruz. Bu dönemde ekonomide beklentileri yönetmek çok önemli bir husustur. Türkiye’de bazen çok iyimser, bazen çok kötümser oluyoruz. Ekonomiye toz pembe bakmak da karanlık bakmak da doğru değildir. Ayrıca, makro ekonomide değişiklik büyük şirketleri daha fazla etkiler, KOBİ’lerin daha esnek olması gerekir. Hepimiz daha iyi hesap yapmayı, daha iyi önlem almayı öğrenmeliyiz. Oda olarak biz her zaman verileri paylaşarak hem ekonomi yönetimini hem üyelerimizi uyarmaya çaba harcıyoruz. Son dönemde bir karamsarlık havası var, elbette ekonomide sorun çok, ama biz Antalya olarak birçok artılara sahibiz, geleceğe güvenimizi kaybetmemeliyiz" dedi.
Ekonomide daralmanın 2018’de önce inşaat yatırımlarıyla başladığını, diğer sektörlerde yavaşlamanın ise kur şokundan sonra dördüncü çeyrekte başlayıp halen devam ettiğine dikkat çeken ATSO Başkanı Çetin, henüz güven endekslerinde net bir düzelme olmadığını, Şubat ayında hizmet sektöründe bir iyileşme olduğunu fakat inşaat ve perakende sektörlerin beklentileri halen olumlu olmadığı bilgisini paylaştı.
"Büyüme ve canlanma krediye bağımlı"
Son yıllarda ekonomide canlanma ve büyümenin krediye çok bağımlı hale geldiğini hatırlatan ATSO Başkanı Davut çetin, Eylül ayından bu yana kredilerin düştüğünü, ekonomi yönetiminin kredi artışını teşvik ettiğini söyledi. Kamu bankalarının imkanlarını zorladığını, ancak bu dönemde bu tür zorlamaların da yeterli olmadığına işaret eden Çetin, "Mevduatlar çoğunlukla kısa vade ve döviz mevduatıdır. Bu nedenle kredi vermek için kaynak kısıtlı. Türkiye’de yıllardır büyümenin kaynağı kredi, onun kaynağı da dış borçtur. Yani bankalar döviz kredisi alıp, içeride kredi vermişlerdir. Şimdi hem döviz borçlanmasında sınırdayız hem de içeride krediler yapılandırıldığı için kredilerin geri dönüşü yavaşladı. Ayrıca geri ödenmeyen ve ertelenen krediler bankaları zorlamaktadır. Bu gelişmeler yabancı sermayeyi ürkütüyor. Son aylarda Türk tahvillerine yabancı sermaye gelmiyor" dedi.
“Piyasalar 31 Mart’a kitlenmiş durumda”
Anket ve genel ekonomi durumu değerlendiren Çetin, Türkiye’nin en çok kur artışından etkilendiğini ifade etti. “Bütün piyasa şu anda 31 Mart’a kitlenmiş durumda” diyen Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“16 milyar dövizin artması da bunu gösteriyor. Ekonomideki bu sorunu, üzerindeki bu baskıyı da bir an evvel kaldırmak lazım. Bu karamsarlığa hiç birimizin kapılmaması lazım. Aşağı yukarı Antalya 15 milyon turist ağırlayacak. 15 milyon turist ağırlayacak olan il böyle bir kentte, karamsarlığa ve ümitsizliğe kesinlikle yer olmaması lazım. Bizim bununla ilgili neler konuşmamız lazım. Bizim burada turizm girdilerini nasıl artıracağımız, nasıl çeşitlendireceğimizi konuşmamız lazım.”
“Dijital dönüşüm yıkıcı geliyor”
2018 yılının Antalya 4.0 olarak ilan edildiğini hatırlatan Çetin, “Dijital dönüşümü kesinlikle ülkenin kaçırma lüksü yok. Bunu artık herkes söylemeye başladı, biz artık 2,5 senedir söylüyoruz. Dijital dönüşüm çok yıkıcı geliyor, hepimizin buna hazır olması lazım. 5 gb gelince daha yıkıcı olacak. Esnafın da bir an evvel dijital dönüşüme ayak uydurması lazım. Artık bizim e-ticarete, e-ihracata, e-satışlara çok ciddi zaman ayırmamız ve bunula ilgili çalışmalar yapmamız lazım” diye konuştu.
Esnaf ‘satış hacmimiz azaldı’ dedi
Toplantıda, ATSO tarafından geçtiğimiz yıl 1060 denetle yapılan anket, bu yıl 1081 işyeri yetkilisiyle gerçekleştirildi. Ticaretin yoğun olduğu Muratpaşa, Kepez ve Konyaaltı ilçelerinin seçildiği ankette, çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. 2017 yılıyla 2018 yılının kıyaslandığı ankette katılımcıların yüzde 85,29 kiracı, yüzde 14,71 mülk sahibi olarak gerçekleşti. Ankette, bir önceki yıla göre satış hacmindeki değişim dikkat çekti. Katılımcılar, 2017 yılında yüzde 40.06 satış hacmi yüzde 30’dan fazla azaldı derken, bu yıl bu seçeneği söyleyenlerin oranı yüzde 58.37’ye çıktı.
Yüzde 22’si kredi kullanamıyor
Ankete katılan esnafların yüzde 80’ne yakını 2017-2018 yıllarında çalışan sayılarında değişiklik yaşamadığını söylerken, yüzde 20 ve üzerinde düşüş yaşadığını belirten esnafların oranı yüzde 18 oldu. Bir önceki yıla göre kredi kullanımında değişimine ilişkin soruya ise esnafların yüzde 28.31’i arttı, yüzde 15,17 aynı kaldı, yüzde 10,45 azaldı, yüzde 23.22’si kullanmıyorum dedi. Yüzde 22.85’i ise çeşitli sebeplerden ötürü kredi kullanamadığını söyledi. Kredi ödemelerinde 2018 yılında zorluk yaşayıp yaşamadıklarına ilişkin soruyaysa esnafların yüzde 47’si evet, yüzde 53’ü hayır cevabını verdi.
Esnaftan karamsar beklenti
Ankette SGK ödemelerinde ‘sorun yaşıyorum’ diyenlerin oranı 2017 yılında yüzde 37 gerçekleşirken bu rakam 2018 yılında yüzde 54.95 olarak gerçekleşti. Aynı soruda ‘sorun yaşamıyorum’ diyenler 2017 yılında yüzde 63, 2018 yılında 45.03 olarak gerçekleşti. Maliyetlere bakıldığında ise 2017 yılında esnafların yüzde 65’i enflasyonun üstünde derken, 2018 yılında bu rakam yüzde 85.75’e çıktı.
Gelecek yıla ilişkin beklentilerin de sorulduğu ankette satış beklentisine ilişkin yüzde 20.72’lik kesim artacak, yüzde 21.83’ü aynı kalacak ve yüzde 57.45’i azalacak dedi. Türkiye ekonomisinin geleceğiyle ilgili soruya ise esnafların yüzde 16.37’si daha iyi olacak, yüzde 20.07’si aynı kalacak, yüzde 63.55’i de daha olumsuz olacak cevabını verdi.
En önemli sorun: Müşteri yetersizliği
Yine ankette çalışılan iş koluna ilişkin en önemli sorun olarak birinci sırada geçen yıl olduğu gibi yüzde 27.08’la piyasadaki durgunluk ve müşteri yetersizliği seçeneği yer aldı. Onu yüzde 26.16 ile vergiler ve SGK primlerinin yüksekliği takip ederken, üçüncü sırada maliyetlerin yüksekliği yüzde 24.37 yer aldı. Diğer sorunlar ise, kira-hava parası maliyetlerinin yüksekliği yüzde 11.95, finansman-sermaye-krediye ulaşmada sorun yüzde 3.77 şeklinde sıralandı.
"Sorunları konuşmalı ve çözüm aramalıyız, ama ümitsizliğe kapılmaya da hakkımız yoktur"
Son dönemde TOBB olarak bölgesel sorunlar ve sektörel sorunlarla ilgili olarak iki ayrı şura düzenlediklerini hatırlatan ve birincisine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığını söyleyen Çetin, bu hafta yaptıkları toplantıya 7 bakanın birlikte katıldığını, toplantının tam 7.5 saat sürdüğünü belirterek, "Bu çabalarımız sonucunda vergi indirimleri, KDV iadelerinin hızlandırılması, KOBİ destekleri, istihdam teşvikleri, meslek liseleri yönetimine Odalarında girmesi gibi adımlar çıktı. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası olarak yerel seçimlerden sonra Türkiye’nin siyasi uzlaşma ve diyalog ile yapısal reformlara başlaması ve Antalya’nın da birliktelik içerisinde Antalya 4.0 vizyon belgesinde yer alan adımları attığı takdirde hızlı bir toparlanmaya geçeceğimize inancımızı ifade etmek istiyorum. Sorunları konuşmalı ve çözüm aramalıyız, ama ümitsizliğe kapılmaya da hakkımız yoktur" şeklinde konuştu.