Avrupa basınında bugün

LONDRA (İHA) - İngiliz gazetelerinden Times, bir yazısında Kıbrıs görüşmelerine değindi. Gazete, adadaki Türk ve Rum toplum liderlerinin Birleşmiş Milletler aracılığı ile müzakerelere başladıklarını işaret etti. Times, Kıbrıs'taki İngiliz askeri üslerinin, varlığını bu müzakerelerin çerçevesini çizen Birleşmiş Milletler planına göre sürdüreceğini yazıyor. Anlaşmaya varılması halinde adadaki yabancı askeri varlığın nasıl değişeceği konusunda değerlendirmelerin yapıldığı Times'in haberinden kısa bir alıntı:

Türkiye, Kuzey Kıbrıs'ta bulunan 35 bin askerinin önemli bir kısmını çekmek durumunda kalacak. Türkiye ve Yunanistan'ın adada 6'şar bin asker bulundurmasına izin verilecek. Ancak Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üye olmasıyla birlikte, bu askerler de adadan çekilecek. İleride Kıbrıs, yalnızca tek bir NATO üyesinin; İngiltere'nin askerlerine ev sahipliği yapacak. Kıbrıs'ın İngiltere için bu kadar önemli olmasının bir nedeni, adanın askeri istihbarat toplamadaki rolü. Bu istihbaratın önemli bir kısmının Amerika Birleşik Devletleri'yle paylaşıldığı göz önüne alınırsa, bunun Washington'un terörizme karşı mücadelesinde ne kadar değerli bir unsur olduğu anlaşılır.

AVRUPA BİR KUYRUKLU YILDIZI İNCELEMEK İÇİN UZAYA ARAÇ FIRLATTI Avrupalı bilim adamlarının Mars'tan sonra şimdi de bir kuyruklu yıldızı incelemek üzere bir uzay aracı fırlatmaya hazırlanması, Times gazetesinde yer alan bir diğer haber. Habere göre Avrupa Uzay Ajansı'nın Rosetta adlı uzay aracı, Fransız Guayanası'ndan fırlatılacak. Rosetta'nın hedefi olarak belirlenen kuyruklu yıldıza ulaşmasının 10 yıl süreceğini söyleyen Times'in haberi şöyle sürüyor:

Proje üzerinde çalışan İngiliz uzmanlardan Ian Wright, kuyruklu yıldızların dünyanın ve yaşamın gelişiminde çok önemli bir rol oynadıklarını söylüyor. Wright'a göre gezegenin oluşumu sırasında, dünyaya suyu kuyruklu yıldızların getirmiş olması tümüyle mümkün. Wright, kuyruklu yıldızların yapısından su ve organik moleküller bulunduğunu bunun da çeşitli yaşam biçimlerinin oluşmasında rol oynadığını söylüyor.

Guardian gazetesi de Kıbrıs konusuna bugün değindi. Brüksel'in dünyada en fazla silah bulunan yerlerden biri olan Kıbrıs'tan Avrupa Birliği'ne girmeden önce bu askeri unsurlardan arınmasını istediğini yazıyor. Guardian, haberinde, müzakerelerin başlamasına saatler kala, Kuzey Kıbrıs'ta Başbakan Mehmet Ali Talat'ın evinin önünde patlayan bombaya da değindi.

ERDOĞAN, AB ÜYELİĞİNİ KIBRIS'LA BU KADAR İLİŞKİLENDİREREK RİSK ALDI Bir başka İngiliz gazetesi Financial Times ise, Kıbrıs'la ilgili haberinde Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ciddi bir risk aldığını yazıyor. Financial Times'ta yer alan haber şöyle:

Herhangi bir koşul olmasa bile Erdoğan, bu konudaki kesin tutumuyla, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girme arzusunun adada bir çözüme bağlı olduğunu pratikte kabul etmiş oldu. Fakat Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği konusunu Kıbrıs meselesiyle bu kadar yakın bir şekilde ilişkilendirerek, aynı zamanda da risk aldı. Muhalefet milletvekillerden Onur Öymen, hükümetin Kıbrıs konusunda büyük ödünler vermesi ve bunun karşılığında hiç bir şey alamaması halinde, bu durumu kamuoyuna açıklayamayacağını söylüyor.

Finacial Times'ta yer alan bir başka haber de İran'daki seçimlerle ilgili. Gazetede yayınlanan ve Tahran'da yaşayan siyasi uzman Hüseyin Rassam imzalı haber şöyle:

Bugünkü seçimler İslam Cumhuriyeti'nin tarihinde yeni bir dönem başlatıyor. Ülkenin yönetici kurumlarının meşruiyeti sorgulanıyor. Eski devrimciler yani şimdiki reform yanlıların seçimlere girmeleri engellendi. Bir bölümü de bu durumu protesto ederek, seçimlere katılmıyor. Ve İran halkı şimdi anlıyor ki 25 yıl önce zafer kazanan devrim şimdi kendi çocuklarını yok ediyor.

İSPANYA'DA SİYASİ TARTIŞMALARIN MERKEZİNDE BİR KEZ DAHA ETA VAR Financial Times'ın yorum ve analiz sayfasında, İspanya'daki ayrılıkçı ETA militanlarının ilan ettikleri Katalonya ile sınırlı ateşkesin, önümüzdeki ay yapılacak seçimler arifesinde ülkeyi sarstığı belirtiliyor. Gazeteye göre, seçim kampanyalarının gündeminde artık ne ekonomik sorunlar ne de Avrupa Birliği'nin genişlemesi ile ülkenin karşılaşacağı problemler var. Financial Times'ın yazısından kısa bir alıntı:

İspanya'nın gelecekteki başbakanının halkı Avrupa Birliği'nin genişlemesinden doğacak işsizlik gibi hoş olmayan sorunlara hazırlaması gerekiyor. Bu sorunların önemine rağmen, çok az sayıda politikacı ya da seçmen, seçim kampanyaları sırasında bu konulara ilgi gösteriyor. Siyasi tartışmaların merkezinde bir kez daha ETA, onun şiddet dolu geçmişi ve İspanya'nın kırılgan ülke bütünlüğü var.

Independant gazetesi de bugün İran'da yapılan seçimlere değiniyor. Gazete, seçimlerin İran İslam Cumhuriyeti'nin siyasi tarihindeki en ciddi krizlerinden birinin yaşandığı bir ortamda yapıldığını yazıyor. Independent'a göre, bu seçimler reform yanlısı Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi'nin ve onun ülkede gerçek bir değişim yapma şansının sonu olabilir.

MİLOSEVİÇ'İN SUÇLU BULUNMAMASI, CİDDİ BİR SORUN YARATIR Independet gazetesi iç sayfalarında yayınladığı Paul Valley imzalı inceleme yazısında Miloseviç'le ilgili bir habere yer veriyor.
"On binlerce ceset, 296 şahit, 30 bin sayfa belgeye rağmen Belgrad Kasabı yine de soykırım suçundan aklanabilir" diyor gazete. Independent'ın bu konudaki yazısı şöyle:

Hırvat Parlamentosu'na yeni seçilen Yale Üniversitesi'nden Tarih Profesörü Ivo Banac, "Mahkemenin Miloseviç'i soykırım suçundan suçlu bulmaması, çok ciddi bir sorun yaratır. Çünkü bu, soykırım suçu tanımının çok belirli olması nedeniyle uygulanamadığını gösterir" diyor. Pulitzer Ödüllü yazar Samantha Power da, Miloseviç'in aklanmasının soykırımla karşı karşıya kalan devletlerin harekete geçmemesi için bir neden oluşturacağını söylüyor.

Bilindiği gibi Lahey'deki Savaş Suçları Mahkemesi'nde yargılanan eski Yugoslavya Devlet Başkanı Milosevç'in duruşması dün bir kez daha ertelendi.

İNGİLİZ VATANDAŞLARININ SERBEST BIRAKILMASI Independant'ta yer alan bir diğer haberse terör suçu işledikleri iddiasıyla ABD'nin Guantanamo askeri hapishanesinde tutulan 9 İngiliz vatandaşından 4'ünün serbest bırakılması.

"Mahkemeye çıkartılmadan neden bu kadar uzun süre göz altında tutuldular?" sorusunu soran Independant'ın yorumundan bir alıntı:

Hükümetin dün yaptığı açıklama, gecikmiş bir açıklama olsa bile, serbest bırakılanların aileleri için iyi bir haberdi. Ancak bu geride kalan yüzlercesi için adaletin işleyeceğine dair pek fazla ilerleme sağlandığına işaret etmiyor. Onların mahkemeye çıkartılmadan göz altında kalmaları, demokrasi, adalet ve insan hakları adına terörizmle mücadele ettiğini iddia eden dünyanın en güçlü devleti için bir utanç kaynağıdır.

Daily Telegraph gazetesi, "Serbest bırakılan İngilizler El-Kaide'den çok futbola düşkündü" başlıklı haberde, terör suçu işledikleri iddiasıyla ABD'nin Guantanamo askeri hapishanesinde tutulan 9 İngiliz vatandaşından 4'ünün serbest bırakılmasına değiniyor.
Gazetede yer alan bir diğer haber ise Zambia Devlet Başkanı Levy Mwanawasa'nın devlet başkanlığı yapmaktan bıktığı. Gazete, zayıf ekonomi politikaları nedeniyle sık sık kamuoyundan eleştiri alan Zambia liderinin, buna daha fazla dayanamayacağını söylediğini yazıyor.

Almanya'nın Der Tagesspiegel gazetesi de, dünkü görüşmelerden sonra sert açıklamalar yaptıklarını söylediği Türk ve Rum toplum liderlerini "tehlikeli bir oyun oynamakla" eleştiriyor.