LONDRA (İHA) - Avrupa basınında bugün İran seçimleri, Kudüs'te bir otobüse yapılan intihar saldırısı ve Almanya Başbakanı Gerhard Schröder'in Türkiye gezisi ele alındı.
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ni tartışmaya başlamak için henüz erken olduğunu söyleyen Almanya Cumhurbaşkanı Johannes Rau'nun yanıldığını ileri süren Suddeutche Zeitung'a göre, Türkiye'nin üyelik için tüm kriterleri yerine getirmesinin yıllar alacak olması, konuya ilişkin tartışma yapılmaması anlamına gelmemeli. 'Tam tersine' diyen gazete, 'net bir üyelik perspektifi, Türkiye'nin benzersiz reform politikaları yürütmesini garanti altına alacaktır' dedi.
Suddeutche Zeitung, Türkiye'nin birliğe üyeliğini destekleyen Başbakan Schröder'in gezisine başladığı bir sırada, Almanya Cumhurbaşkanı'nın Türkiye'nin üyelik girişimine ilişkin kuşkular ifade etmesini, 'dikkat çekici' buluyor.
Diğer bir Alman gazetesi Die Welt ise cumhurbaşkanını savunuyor.
Die Welt, Almanya'da Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye olmasına karşı çıkanların sadece muhalefet cephesinde olmayıp, iktidardaki Sosyal Demokrat Parti içinde de bulunduğunu belirtiyor. Diğer taraftan gazete şu soruyu soruyor: 'Türklerin, kendilerinin de batılı değerler sisteminin parçası olduğunda ısrarına, daha ne kadar süre karşı çıkılabilir?'
Avrupa gazetelerinde öne çıkan uluslarası konulara gelince...
İngiliz gazetelerinden Financial Times ve Daily Telegraph, Kudüs'teki intihar saldırısı ardından yaşanan manzaranın fotoğraflarına, birinci sayfalarında yer veriyor.
Financial Times konuya ilişkin iç sayfa haberinde, bombalı saldırının, İsrail'in Filistin bölgeleriyle arasına çektiği duvarın uluslararası mahkeme tarafından değerlendirilmeye başlanmasının arifesinde yapıldığını belirtiyor.
Daily Telegraph'ın manşeti ise şöyle: 'Bombalı saldırıda 8 kişi öldü. Şimdi yargıçlar, teröre karşı dikilen duvar hakkında karar verecek'
"GÜVENLİK DUVARI SÖKÜLSE DE İNTİHAR SALDIRILARI DURMUYOR" Daily Telegraph yanyana iki fotoğrafa yer veriyor. Birincisinde 2 İsrailli tartışmalı tel örgünün bir bölümünü sökerken görüntüleniyor, ikincisinde ise intihar saldırısı ardından otobüsün enkazı... Fotoğraflara şu satırlar eşlik ediyor: Saat 8'i beş geçe, İsrail Güvenlik Duvarı'nın bir kısmını sökmeye başlıyor; saat 8'i otuz altı geçe, Kudüs'ün merkezinde intihar saldırısı...
Fransız gazetesi Liberation, Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nın, İsrail'in tartışmalar yaratan duvarının meşruiyetini değerlendireceği oturumu öncesinde, son durumu ele alıyor. Gazete, Kudüs'te yapılan saldırıyı düzenleyenlerin mahkemenin yargıçlarına, kendilerini kaale almadıkları mesajı verdiklerini yazıyor. Gazete, Filistin Yönetimi'nin saldırıya yönelik 'muğlak' bir kınama yaptığını ve saldırganların Yaser Arafat'ın partisiyle ilişkilendirilen bir gruptan olduğunu belirtiyor.
İsviçre gazetesi Le Temps ise, uluslararası mahkemenin kararının aslında İsrail işgalinin tümüne yönelik olacağını yazıyor. Gazeteye göre, mahkeme İsrail'e bunun siyasi veya Yahudi karşıtı bir girişim olmadığını, hukukun üstünlüğü ilkesini savunmaktan ibaret olduğunu gösterebilirse, konuya ilişkin süreç boşa gitmemiş olacak. "Fakat" diyor gazete, mahkeme kararının İsrail'in işgal ettiği topraklardan tümüyle çekilmesini sağlaması ancak mucizeyle mümkün olur.
"İRAN PARLAMENTO SEÇİMLERİ ÖZGÜR VE ADİL OLMADI" Gazetelerin ortak uluslarası konularından biri de, İran'daki parlamento seçimleri...
Alman gazetesi Frankfurter Allgemeine, oy verme oranının düşüklüğünün siyasi düş kırıklığının göstergesi olduğunu yazdı. Gazeteye göre, ülkenin dini lideri Ayetullah Ali Hameney'in seçimin özgür ve adil olduğu iddiası 'propaganda saçmalığından' başka bir şey değil. İranlılar'ın büyük oranda seçime katılmamalarını, 'güvensizlik oyu' olarak değerlendiren gazete, bunun da halkın liderleri ve iktidarlarının temeli olan, din esaslı siyaset düzenine arkalarını döndüklerinin işareti olduğunu yazdı. Alman gazetesine göre, İran halkı Cumhurbaşkanı Hatemi'nin islami demokrasiye işlerlik kazandırabileceğine güvenini de yitirdi.
Avusturya gazetesi Der Standard ise, seçimin İran'ın siyasi sistemine yönelik bir halkoylaması olarak değerlendirilmesini eleştiriyor. Gazeteye göre İranlılar'ın çoğunluğu, dünyanın başka yerlerindeki halklarla aynı gerekçeyle oy kullandı. Bu gerekçe de hükümetin ekonomi politikasına karşı veya yandaş olmaktan ibaret. Avusturya gazetesi, İran halkının çoğunluğu gözünde reformcuların, 'kendilerini, sıradan vatandaşların refahı yerine büyük ideolojik sorunlarla meşgul ettikleri için' başarısız olduğu yorumunu yapıyor.
İngiliz gazetelerinden Guardian, manşet haberinde, Kuzey İrlanda emniyet müdürünün bölgede, Güney Afrika'dakine gönderme ile, 'gerçek ve uzlaşma komisyonu' kurulması çağrısı yaptığını bildiriyor. Gazeteye göre, bölgedeki 30 yıllık çatışmanın yaralarını sarmaya yönelik bu tür bir adım atılmazsa, polis tartışmalı cinayetlerin kovuşturmasını yapmayı reddedebilir. Çatışmalar boyunca bin 800 cinayetin faili meçhul kaldığını belirten Guardian, Kuzey İrlanda Emniyet Müdürü'nün, bu cinayetlerin duygusal ve siyasi açıdan en hassas olanlarının sorumlularını araştırmaya güçlerinin yetmeyebileceğini söylediğini kaydediyor.
Times ise İngiltere'de polise verilmesi planlanan yeni yetkiler uyarınca; örgütlü suçla mücadelede avukatlar, bankalar ve muhasebecilerin müşterilerinin gizli bilgilerini vermeye zorlanacaklarını bildiriyor. Gazete polise verilmesi planlanan yeni yetkilerin, Başbakan Blair ve İçişleri Bakanı Blunkett'i vatandaşlık haklarını sınırlayan yasalar geçirmeye çalışmakla suçlayan kişi ve kuruluşların tepkisini çekeceğini belirtiyor. mruiyetini değerlendireceği oturumu öncesinde, son durumu ele