BİZE ULAŞIN
Ay Dünya'mız ile birlikte dönmeye devam ediyor. Ay bizi her gece gökyüzünden takip etmesine rağmen, bizim onun hakkında edindiğimiz bilgiler oldukça sınırlı. Bazı bilim insanları Ay'ın oluşumuna dair çeşitli çalışmalar yürütüyor. Nature Geoscience'ta yayınlanan yeni çalışma da bunlardan biri.
Yayınlanan çalışma ile birlikte Ay'ın nasıl oluştuğuna dair en önemli etkenlerden birine ulaşıldı. Araştırmaya göre Theia adı verilen ve Mars ile yaklaşık olarak aynı büyüklüğe sahip olan bir gezegen, Dünya'mızın 4,5 milyar yıl önceki haliyle bir çarpışma yaşadı. Theia Etkisi denilen bu çarpışma sonucunda, magma oluşumuna yetecek kadar ısı oluştu. Çarpışma Dünya'nın yörüngesinde büyük çaplı enkazlar oluşturdu ve bu enkazlar onu, yani Ay'ı ortaya çıkardı. Araştırmanın ulaştığı bilgiler Ay ile Dünya'nın neredeyse aynı olan dönme hızını da açıklar nitelikte.
Araştırma sonucuna göre Ay'ın Dünya'ya benzerlik göstermesinin nedeni de çarpışma sonucu Dünya'dan kopan bazı maddelerin Ay'ın oluşumunda rol almış olması. Bu sayede Ay ile Dünya birbirlerine fazlasıyla benziyor. Fakat Theia ile Dünya arasında aynı türden bir benzerlik yok. Bunu Apollo astronotlarının Dünya'ya getirdiği Ay parçaları üzerindeki çalışmalar ve ulaşılan izotop dağılımları da açıklıyor. Zaten uzmanlar da Güneş Sistemi'ndeki her gezegenin kendisine has bir yapıya sahip olduğunu tekrar tekrar hatırlatıyor.
Araştırmacılar tüm bu sonuçları doğrulamak için bilgisayarlardan yardım aldı. Bilgisayar modellemeleri Ay'ın oluşumunu simüle etti ve sonuç Theia Etkisi'nin %80 oranında doğru olduğunu ortaya koydu. Yani Theia'nın sayesinde bugün Ay'ı gözlemleyebiliyor olma ihtimalimiz oldukça yüksek.
