HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

''Aynaya baktığımda kendimden tiksiniyordum''

İstanbul'da yaşayan ve yaklaşık 6 yıldır uyuşturucu bağımlılığından kurtulmaya çalışan 18 yaşındaki Devirhan Palabıyık, mücadelesinde en büyük desteği annesinden alıyor.

Genç yaşta saplandığı uyuşturucu batağından bir türlü kurtulamayan, hastaneye gidip ilaçlar aldığı her denemesinde başarısız olan Palabıyık'ın hayatı, İstanbul Sefaköy'deki Ayık Yaşamda Buluşalım Derneğine (AYBUDER) gitmesiyle değişti.

Annesiyle bir yıldır dernek binasında kalan Palabıyık, "ilaçsız tedavi" olarak nitelendirilen rehabilitasyonla kendisi gibi diğer bağımlılara tutunup ayakta kalma mücadelesi veriyor.

Palabıyık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluğunda aşırı yaramazlığı nedeniyle okulunun rehberlik servisinin yönlendirmesiyle ailesi tarafından psikoloğa götürüldüğünü söyledi.

Doktor tavsiyesiyle sakinleştirici ilaçlar kullandığını ve "akıllı uslu bir çocuk" olduğunu dile getiren Palabıyık, bir süre sonra sinirlilik, zayıflamak gibi bu ilaçların yan etkilerini görmeye başladığını anlattı.

Yaşı 12'ye geldiğinde, bir arkadaş ortamında uçucu madde kullandığını söyleyen Palabıyık, "Madde kullanmayı sürdürünce bir süre hastaneye gidip geldik, 9 ay sonra ise yatışıma karar verildi" dedi. Hastanede aldığı ilaçlara rağmen uyuşturucudan bir türlü kopamadığını ifade eden Palabıyık, şöyle devam etti:

"Uyuşturucuyu bulmak için hırsızlık bile yaptım. Annem, AYBUDER'e gelmiş, burayı görmüş. Beni de buraya getirmek istedi. Bir gün öyle bir noktaya geldim ki aynaya baktığım zaman tiksiniyordum. 'Sen kimsin, ne hale geldin' diyordum. Annemin gözyaşına dayanamayan merhametli bir çocuktum ama geldiğim nokta bambaşkaydı. Bu bağımlılık bir hastalık. Buraya gelince anladım hastalık olduğunu. Buraya geldim, burada beni anlayan insanlar vardı. Birbirimizin gözüne baktığımız zaman, aynı hayat hikayesini yaşamış, aynı maddeleri kullanmışız, birbirimizi anlıyorduk."

Palabıyık, uyuşturucuyu en son 3 ay önce kullandığını, bundan sonra başlamamak için de hem kendisine hem çevresindekilere söz verdiğini ifade etti.

- Oğlunu uyuşturucu batağından kurtarma çırpınışları

Anne Duriye Özlü ise bir gazeteyi okurken AYBUDER'in varlığından haberdar olduğunu, daha sonra görüşmeleri sonucu oğlunu buraya getirmeye karar verdiğini bildirdi. Bir gün evine gittiğinde, oğlunu ayakta duramaz, gözleri kıpkırmızı bulduğu bilgisini veren Özlü, "O zaman oğlumu, 'Tamam artık bir anne olarak her şeyi yaptım ama çarem kalmadı. Şimdi istediğin yerde içip istediğin yerde ölebilirsin ama benim paramla benim evinde ölmeni istemiyorum. Ölmene seyirci kalmak istemiyorum' deyip gönderdim. Evde içmesine izin vermiyordum. İstek geldiğinde dışarı çıkıyordu. Şubat ayıydı, dışarısı soğuktu. Göndermekle yetinmedim, gidebileceği yakınlarımı arayıp onu evlerine almamasını istedim. Dışarıda 3 gün kaldıktan sonra döndü" diye konuştu.

Oğlu eve döndüğünde, kapıyı açınca, "Anne ne olur çok kötü durumdayım, açım, sigaram yok" dediğini, onu eve aldığını dile getiren Özlü, şunları kaydetti:

"Sadece 'Ne yapman gerektiğini biliyorsun' dedim. 'Tamam' dedi, boynuma sarıldı. Sabah bir 'akbil' parasıyla AYBUDER'e gönderdim. Tabii ben de hafta sonları gidip geliyordum, ziyaret etmek için. Yeni bir yaşam kurmuştum, eşimden ayrıldıktan sonra. Bir eskici çağırıp 900 liraya evimi komple boşalttım ve dernek binasına geldim. Buraya geleli bir yıl oluyor. Ben de burada gönüllü olarak çalışıyorum. Diğer çocuklara da annelik yapmaya çalışıyorum. Sadece çocuğumun yanında olmak için burada değilim. Elimden gelen ne varsa yapıyorum. Burada çocuklarla ben de bir değişim programı içindeyim."

Uyuşturucu bağımlılığını bir aile hastalığı olarak gördüğüne dikkati çeken Özlü, anne ve babalar değişmezse çocukların bundan kurtulmasının imkansız hale geldiğini sözlerine ekledi.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler