İSTANBUL (A.A) - İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu, Veli Küçük ile Alparslan Arslan olduğu iddia edilen kişinin bulunduğu fotoğrafın basında yer almasının ardından, Aydınlık dergisinde Arslan'ın farklı fotoğraflarının yayımlandığını belirterek, İdris Arslan'a ''Bu fotoğrafın sahte olduğunu ispatlamak için Alparslan ile ilgili bazı aile fotoğraflarınızı neden Aydınlık dergisine verdiniz'' dedi.
Arslan da acılar yaşadıklarını, olayın içinden çıkabilmek için çaba gösterdiklerini ifade ederek, ''Denize düşen yılana sarılır'' diye konuştu.
Haşıloğlu'nun, ''Başka basın yayın kuruluşlarına verdiniz mi?'' sorusuna Arslan, başka gazetelere de gittiğini, ancak bunun kullanılmadığını ifade ederek, ''Birçok yere gittim, ama kendimi dinletemedim'' şeklinde konuştu.
Veli Küçük'ün yanındaki kişinin Alparslan Arslan olmadığını söylemek için İstanbul Terörle Mücadele Şubesine gittiğini belirten Arslan, bu konuya ilişkin dosyayı savcılığa ilettiklerini söylemelerinin ardından da Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz ile görüşmek için birkaç defa aradığını, ancak konuşamadığını söyledi.
İdris Arslan, ''Bu delikanlı niye bu halde? Kimse bunu sormuyor. Aydınlık dergisinden beni aradılar. Ben de oğlumun fotoğraflarını verdim. Alparslan olup olmadığının ortaya çıkması için fotoğraflar karşılaştırıldı'' dedi.
-''YEŞİL'' İLE GÖRÜŞMESİ-
Haşıloğlu'nun, Yeşil olarak bilinen Mahmut Yıldırım ile görüşmesine ilişkin sorusuna da Arslan, ''Alparslan Türkeş'in Elazığ'da bir mitingi vardı. Mitingde karşılaştık. Merhabalaştık, konuştuk. Dünkü duruşmada 1997 olarak söylemiştim. Bu tarih yanlış. 1987'de karşılaştık sanırım. O da Bingöllü. Hemşehri olmamız sebebiyle konuşurduk'' diye konuştu.
Üye hakim Haşıloğlu'nun, Mahmut Yıldırım'ın o dönemde görevini sorması üzerine Arslan, ferro krom fabrikasında çalıştığını söyledi.
Haşıloğlu, Alparslan Arslan'ın, Danıştay saldırısı öncesi kardeşi Elif Arslan ile yoğun bir telefon mesajı trafiği yaşadığının anlaşıldığının belirterek, bu süreci anlatmasını istedi.
İdris Arslan da o zaman 16 yaşında olan kızı Elif ile Alparslan Arslan'ın sık sık telefonda mesajlaştığını belirterek, oğlunun mesajlarda ''Çok zor durumdayım. Bana yardım edin. Bana dua edin'' ifadelerini kullandığını kaydetti.
Alparslan Arslan'ın diğer iki kız kardeşine de namaz kılmalarını söylediğini ifade eden İdris Arslan, Danıştay saldırısından bir gün önce de kızlarının sabaha kadar namaz kıldıklarını belirtti.
Tutuklu sanıklardan Hayrettin Ertekin de ''Alparslan Arslan, bu saldırıyı kendisinin yaptığını söyledi. Siz de başkalarının yaptığını söylüyorsunuz. Babası olarak oğlunuzu yetiştiremediğiniz için özür dilemenizi beklerdim'' demesi üzerine İdris Arslan, ''Ben bunu oğlumun yaptığına hiçbir zaman inanmadım. Danıştay kayıtları, Sıhhiye Orduevi'nin kayıtlarının silinmesi iyi değildir. İşin içi değişti. Oğluma manevi değerleri aşıladım. Onun saf ve temiz duygularından yararlanmak isteyenler var'' şeklinde konuştu.
-PERİNÇEK'İN KONUŞMASI-
İdris Arslan'ın partisine yönelik bazı olumsuz sözleri üzerine söz alan tutuklu sanık İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ise Emniyet, MİT, Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarmadan, partilileri silahla, şiddetle ilişkilendiren bir rapor gelmediğini söyledi.
Hrant Dink cinayetinden sonra BBP çevresi ve Alperenlerin adının geçtiğini ifade eden Perinçek, ''Malatya'daki Zirve Yayınevi'nde Hristiyanların katledilmesine bakıyorsunuz BBP ve Alperenler. Rahip Santaro cinayetinde yine BBP çevresi ve Alperenler. Birleştirilen Danıştay davasında sanıklar hep BBP'li ve Alperenler. Alparslan Arslan da İdris Arslan da bu çevrelerden. Alparslan Arslan hukuk fakültesi yıllarında, yurt, öğrenci faaliyetlerinde BBP ve çevresi içinde. Gladyonun eylemlerinde bir tarafta PKK, bir tarafta BBP ve Alperenler var'' şeklinde konuştu.
Perinçek, BBP'nin arkasında Fethullah Gülen'in olduğunu savunarak, ''Ergenekon'' davasında bir tek bu partililerin yer almadığını dile getirdi.
Duruşma, İdris Arslan'ın beyanlarının tamamlanmasının ardından, tanık sıfatıyla ifadesinin alınması için Serkan Toper kürsüye çağrıldı.