HABER

"Bağımsız değilsen, barış olmaz"

HATAY (İHA) - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, bağımsızlığın olmadığı yerde barıştan söz etmenin mümkün olamayacağını belirterek, "Ada'da sorunlar halledilemez, Rumlar 'Enosis' derse, biz de Türkiye'ye bağlanırız" dedi.

Türk Ocakları Hatay Şubesi'nin açılışını gerçekleştiren Denktaş, yine Türk Ocakları tarafından Antakya Belediyesi Meclis Salonu'nda düzenlenen "Son Gelişmeler ve Kıbrıs" konulu konferansa katıldı. Denktaş, Kıbrıs Barış Harekatı'nın gerçekleşmemesi durumunda Ada'da tek bir Türk dahi kalmayacağını belirterek, şöyle konuştu:

"Yunanlılar Kıbrıs Rumları'nı kullanarak, 70 bin Türk şehidinin yattığı Türk toprağında savaş başlatınca, Türkiye arenaya girdi, 'Dur' dedi, dinlemediler. EOKA, masum Türkler'i ovalarda avlamaya başladı. Kıbrıs'ta, Türk'ten arınmadıkça Enosis olamaz. Türk ulusundan başka bir ulusun dayanamayacağı bir zulme göğüs gerdik. 'Er geç Türkiye bu adayı Yunan'a bırakmayacak' diye umut ettik. Türk-Yunan savaşı kaçınılmaz hale gelmişti. O noktada Yunan aklını kullandı, Türkiye ile bir savaşın sonucunu biliyordu. 'Aman durun dengeyi bozmayalım, Türk-Rum dengesini koruyan bir birlik kuralım' dedi. Kıbrıs'ta iki millet anlaştı ve bir ortaklık kuruldu. Bu ortaklık 3 yıl yaşadı. Makaryos, silahlanma emri verdi. 3. yılda bize saldırdılar, ortaklıktan attılar, 103 köyümüzü yaktılar. Yunanistan'dan 20 bin Yunan askeri geldi. 11 yıl boyun eğmedik, direndik. Bahis konusu özgürlüğümüzdü, 70 bin şehit verdiğimiz topraklardı, Yunanistan'a bırakamazdık. Kıbrıs'ın dünkü kaderi neyse, bugün de odur. Barış Harekatı olmasaydı, bugün Kıbrıs'ta tek bir Türk kalmayacaktı. 1964'ten itibaren Kıbrıs'ta kan akarken, başta Amerika ve Batı, Kıbrıs'ın Yunanistan'a verilerek halledileceğini söylediler. Bugün de aynı. Dolayısıyla bizim Rum'a yamanmamız ile bu işi bitirmek istiyorlar."

KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, yapılacak bir anlaşmanın bağımsızlık olmadan olmayacağını kaydederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yıllarca Kıbrıs'ı Türkiye'nin önüne engel koydular. Sanki barışı Türkiye engelliyormuş gibi. Türkler'e hep azınlık baktılar. Bizi dünyaya azınlık gösterdiler, bunu yaparken de hep Batı'dan destek buldular. Tüm bunlara karşı dünyanın anlayacağı bir şey yaptık, devlet kurduk, aynı gün Türkiye bizi tanıdı. Kıbrıs, 12 adadan sonra 13. ada olarak Yunanistan'a bağlandığı takdirde siz başınızı dahi uzatamayacaksınız. Türkiye için bunlar planlanmaktadır. Türkiye büyük bir riske girerek Annan Planı'nı hem kabul etti hem de bize kabul ettirdi. Ben istemedim ama Türkiye büyük bir manevra ile bunu lehine çevirdi. Vaat edilen hiçbir şey yapılmamasına rağmen, halen Kıbrıs Türkiye'nin önünde bir engel. Şimdi Türkiye'ye 'Kıbrıs'ı tanı' diyorlar. 40 yıldır tanımadığı bir ülkeyi, bu eli kanlı Rum idaresini 'Tanı' diyorlar. Biz bunda iyi niyet görmüyoruz. Halen halkımızın önüne 'AB'ye gireceksiniz' diye hikaye sunuyorlar. 'Bağımsız değilseniz bir ülkede nesiniz? Azınlıksınız. Barış dediğimizde bağımsızlığı kastediyorum' diyen Atatürk'ün bu sözünü unutuyorlar. Atatürk 'Yurtta barış dünyada barış' derken 'Egemenlikten vazgeç' dememiştir. Barış böyle yapılır. Bağımsız değilsen, barış yapamazsın. Dolayısıyla 'Uzlaşma, barış, AB' diyen kardeşlerimize 'Evet' diyorum ama bağımsızlığa sahip çıkarak. Türkiye zor bir durumda kaldı. Ucu açık bir yol gösteriyorlar. 15 yıl bir süre gösteriyorlar. O zaman Kıbırs'ın da ucu açık olsun. 10-15 yılda da bu Kıbrıs halledilmiyorsa, bu durum o zaman düşünülür. Kıbrıs'ı peşin ver, 15 yıl sonra üye olur musun, olmaz mısın belli değil. Bağımsızlığımızı koruma mücadelesine yılmadan devam edeceğiz."

Kıbrıs meselesinin Kıbrıs Türkleri'nin meselesi olmadığını ifade eden Denktaş, "Kıbrıs meselesi, Kıbrıs Türkleri'nin meselesi değildir. Kıbrıs Türkleri'ni kurtarma meselesi değildir. Eğer öyle olsaydı, buraya 20-30 apartman yapar, bizi buraya alırsınız olur biter. Kıbrıs'ta tek bir Türk olmasa bile, Türkiye bu meseleyi Atina'da bitirirdi. Dolayısıyla Türk iseniz, vatan müdafaasında Türk'ün sabrı tükendiği yerde başlar. Can pahasına, kan pahasına Kıbrıs'ı koruruz. Şimdi o halde biz neredeyiz? Türkiye 10-15 yıllık bir yolculuğa çıkıyor. Bu yolculukta neler isteyecekler? AB'nin birçok kararı var, bunu Türk milletine açıklamadılar. Türk hükümetinin çok sıkı pazarlık yapacağı çok şeyler var ama evvela önüne Kıbrıs'ı çıkardılar. Türk'ün en haklı olduğu mesele Kıbrıs'tır. Burada gevşerse, diğer konular daha çabuk çözülür" şeklinde konuştu.
Basının yardımcı olmasını, halkın hissiyatını uyarmasını isteyen Denktaş, şunları söyledi:

"O zaman hükümetin eli güçlenir. Önümüzde bu tehlikeli yol var, Türk hükümetinin bize vaat etmiş olduğu Rum Kesimi'ni tanımayacağım, ta ki bir anlaşma olsun, içeride bir anlaşma olsun. Benim bütün feryadım, bağımsızlığı temel almayan herhangi bir anlaşma bizi yokluğa götürür. Hangi idare, hangi Kıbrıs AB'ye girmiştir? Güney girmiştir. Bizim de kurtuluşumuz, Türkiye'nin AB'ye ayakta girebilmesi, KKTC'yi tanımasının devam etmesidir. Aksi halde yine yapay yazılı bir anlaşma ile bizi alacaklar. Bayramlar yapılacak, 5 yıl sonra Kıbrıs'tan gelecek göçmenleri barındıracak yer arayacaksınız. Biz bunları düşünüyoruz, saat saat kahroluyoruz. Sonra Anavatan'a bakıyoruz. Millet bunu feda etmez, gücümüz budur, imanımız budur, inancımız budur. 40 yıldır biz 'Kıbrıs Yunan olmasın' diye mücadele ettik. Olmadı çünkü karşısına devlet çıkardık. Mehmetçik geldi, sınırlarımızı koruyor. Demek ki görüşmeler olumlu gitmedi, Enosis yapacaksan yap. Biz de yaparız. Bunu yapamadılar, şimdi AB yoluyla bunu yapmak istiyorlar. Batı, 'Kıbrıs siyasi meseledir' diyor. 'Kıbrıs treni' dediğiniz tren, Rum'un trenidir. Biz bunu ortaklık treni yapmak için konuşuyoruz, araya girmeyin. Bu Kıbrıs treninin gideceği yer, 125 yıldır Kıbrıs'ı ilhak etmeye çalışan Yunanistan'dır. Bu trende Türkiye yok. Türkiye gevşerse, bunlar bildiklerini yaparlar. Bu nedenle Anadolu'yu geziyorum. Görüyorum ki Türk halkı bizimle, Allah hepinizden razı olsun."

Soruları da yanıtlayan Denktaş, Kıbrıs'ın Türkiye'ye bağlanıp bağlanmaması konusunda yöneltilen bir soruyu şu şekilde yanıtladı:

"Kıbrıs meselesi Rumlar açısından halledildi. Kendilerine 'Bütün Kıbrıs'ın başısın' dendiği gün, Rumlar açısından Kıbrıs meselesi halledildi. Meselelerini hallettiler. Eğer kendi devletimizi kurmasaydık, meşru Kıbrıs hükümeti olarak bizi silip süpüreceklerdi. Mesele halledilmezse KKTC'yi yaşatırız. Onlar 'Enosis' derse, biz de Türkiye'ye bağlanırız, başka çaresi yok."

En Çok Aranan Haberler