BİZE ULAŞIN
Bakan Bağış, Brüksel'deki programı kapsamında Alman Marşal Fonu tarafından organize edilen 'Brüksel Forumu'nda konuştu. Basına kapalı olan panelin sadece bir kısmından görüntü alınmasına müsaade edilirken, Bağış gün boyu devam eden forumun geri kalanını ise dinleyici olarak tamamladı.
Panel bitiminden önce Türk gazetecilere demeç veren Bağış, "GMF Brüksel Forum'da yine Türkiye'yi de tartıştık. Ülkemizin bu kadar önemsenmesi, Türkiye'nin geldiği noktanın da bir göstergesi elbette. Suriye konusundaki hassasiyetlerimizi biz bu toplantılarda dile getirdik. Libya konusunda çok hızlı bir şekilde ortak bir noktada buluşabilen Batı, maalesef Suriye konusunda aynı hassasiyeti gösteremedi. Rusya ve Çin'in Güvenlik Konseyi'nde ortaya koyduğu tavrı değiştirmek için yeterince ikna edici olunamadı. Biz 1 Nisan'da Suriye'nin Dostları Zirvesi'ne ev sahipliği yapacağız ve orada Suriye'de devam eden insanlık dışı katliamların son bulması için uluslararası camianın birlikte hareket etmesi için Türkiye öncü rolünü oynayacak.
Biraz önce katıldığımız panelde hem Avrupalı hem Amerikalı uzmanlar, Suriye'de yaşanan dramın bitmesi için sürdürülen çabalara Sayın Başbakan RecepTayyip Erdoğan'ın öncülük ettiğini vurguladılar ki, bu da Türkiye'nin bu konuda prensipler çerçevesinde uyguladığı dış politikanın herkesin nazarında kabul gördüğünü ortaya koyuyor" dedi.
Geçen sene yine aynı panelde Türkiye'yi kimin kaybettiği tartışmasının yapıldığını hatırlatan Bağış, sözlerine şöyle devam etti:
"Her yıl benzer tartışmalar yapıp sonra geçen sene ne kadar yanlış bir tartışma yaptıklarını söylüyorlar. Ben de onlarla biraz dalga geçerek dedim ki, 'Siz bu kafayla devam ederseniz iki yıl sonra yine Türkiye'yi kim kaybetti tartışmasına girersiniz. Halbuki Türkiye olduğu yerde güçlenmeye, şeffaflaşmaya ve demokratikleşmeye devam ediyor. AB kıtasal bir barış projesiyse bu projenin küreselleşmesi için Türkiye'ye ihtiyaç duyuluyor. Bunu da sizlerin farketmesinin vakti geldi."
Vizeler meselesi ile ilgili bir soru üzerine Bakan Bağış, bu konuyla ilgili olarak tüm girişimleri yapmaya devam ettiklerini, vizelerin kalkması gerektiğini biraz da Avrupalıların idrak etmesi gerektiğini belirterek, Türkiye'nin geri kabul antlaşmasıyla ilgili pozisyonunun net olduğunu kaydetti. "Ancak üye ülkeler Komisyon'a Türkiye ile vize muafiyet müzakerelerine başlama yetkisi verdiğinde bu antlaşmayı imzalarız. O müzakereler bitip vatandaşlarımız vizesiz rahatlıkla Avrupa'da dolaşabildiği anda da o antlaşma uygulamaya girer. Bu konuda Türkiye geri adım atmamıştır ve atmayacaktır" diyen Bağış, konuyu AB'nin kendi arasında tartışıp kendilerinin yararına olacak bir karar alırlarsa kendi sorunlarına çözüm bulmuş olacaklarını belirtti. Türkiye'nin sözünün eri bir ülke olduğunu kaydeden Bağış, "Biz eş zamanlı imzalamaya varız" dedi.
Ermenistan ve Minsk Grubu ile ilgili bir soruya ise Bağış şu yanıtı verdi:
"Minsk Grubu on yıllardır Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki sorunun çözümüne yönelik somut katkı ortaya koyamamıştır. Hala Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si işgal altındadır ve milyonlarca insan çadırlarda kaçak gibi yaşamaktadır. Ermenistan, Eurovizyon'dan çekileceğine Karabağ'dan çekilseydi bu sorunlar zaten olmazdı. Biz burada da belirttiğimiz gibi Türkiye, Ermenistan ile ilişkilerini her komşu ülke ile olduğu gibi geliştirme konusunda arzuludur ama Ermenistan'ın da bu şımarık tutumunun sona ermesi gerekmektedir. Rusya, Fransa ve Amerika'nın da Minsk Grubu'nun verdiği yetkiyi iyi kullanması gerekir. Sorunu çözemiyorlarsa 'biz bu işi beceremiyoruz' diyerek çekilsinler ve becerenler devralsınlar, bu sorunun üzerine eğilsin ama maalesef ben bu konuda samimi bir tavır, ciddi bir ilerleme göremiyorum ve bunu da panelde vurguladım."
İHA
