TBMM (A.A) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Mademki Başbakan Erdoğan'ın ifade ettiği gibi, imkanlarımız ya da kaynaklarımız yeterli değilse, o halde bunun herkese eşit bir şekilde fatura edilmesi yerinde ve doğru olacaktır'' dedi.
Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, ''Türkiye'nin içine girdiği huzursuzluk girdabından, hoşnutsuzluk yumağından'' AK Parti iktidarıyla çıkma şansının kalmadığını ileri sürerek, seçim şartlarının oluştuğunu savundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''kaynakların azlığını'' bahane ettiğini, bunun bir anlamda herkesin içinde bulunduğu kötü şartları kabul etmesine yönelik bir tezgah olduğunu savunan Bahçeli, şöyle devam etti:
''Bir tarafta işini yürüten yandaşlar, dünürler ve akrabalar vardır; diğer tarafta ise ağırlaşan sefalet şartları içinde yaşayan vatandaşlarımıza 'ne yapalım imkanlarımız az' diyerek eşitlikten yoksun, ahlaktan uzak ve insanlıktan bihaber bir şekilde yaklaşılmaktadır. Bu aynı zamanda, imkanlar kısıtlı kalacağına göre; AKP olduğu sürece yoksulluğun ilelebet devam edeceğinin Başbakan tarafından ilanıdır.
Millet için kıt olduğu söylenen imkanlar, nedense Başbakan Erdoğan ve arkadaşlarıyla birlikte ailelerine AKP'li olmanın tılsımı ile haram-helal demeden ardına kadar açılmıştır. Başbakan Erdoğan'ı iki kuşak içinde kayıkçılıktan gemi sahipliğine yükselten talih, vatandaşlarımızı ne yazıktır ki beş kuşaktır yoksulluktan kurtulmasını sağlayamamıştır. Geçen yedi yılı aşkın zamanda bu hükümetle birlikte; ihalelerden geçinenlere, komisyonculukla ayakta duranlara, iş takibiyle servet edinenlere gün doğmuştur.''
Yedi yıl öncesine göre 2 yumurta daha fazla almak, yarım kilo daha peynir yemek, daha çok tereyağı almak gibi ölçülerin, refahın ölçütü olamayacağını vurgulayan Bahçeli, işsizlik ve yoksullukta gerileme olması, yatırımların artması, teknoloji yoğunluklu üretim yapan ekonomik yapının hayata geçmesi, katma değer üretiminin artması halinde gelişmeden ve kalkınmadan bahsedilebileceğini söyledi.
Başbakan Erdoğan'ın, vatandaşa yedi yıl öncesine göre bugün aldığı yumurtayı, yağı ve peyniri sorduğunu belirten Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Yedi yıl öncesine göre, gemi alabilecek imkanınız bugün ne ölçüde artmıştır? İktidara gelmeden önce takalara, kayıklara, teknelere ilgi gösterenler, bugün nasıl olur da şileplere sahip olmuşlardır ve bu kirli paranın kaynağı nereden sağlanmaktadır? Bugün düne göre, banka hesaplarınızdaki sıfırlar ne yönde değişmiştir? Şayet vatandaşımızın daha çok yumurta alması bir gelişme olarak görülüyorsa o halde birdenbire yolsuzluk şantiyesiyle inşa edilen yumurta üreten, mısır kaynatan, gemi yüzdüren, enerji hattı çeken, kıtalar arası petrol indiren işletmelerin artması nasıl izah edilecektir?''
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 30 Ocak 2010'da, Resmi Gazetede yayımlanan bir genelgeyle Başbakanlık Başmüşavirliği sorumluluğunda ''Kamu Diplomasi Koordinatörlüğü'' kurulduğunu belirterek, ''Darbe söylentileriyle ilişkilendirilen psikolojik harekat faaliyetlerinin 'kamu diplomasisi' adı arkasına gizlenerek yeniden ülke gündemine sokulmasının ve bu maksatla bir koordinatörlük oluşturulmasının gerçek nedenleri nelerdir?'' diye sordu.
-''RUH İKİZİ'' BENZETMESİNE CEVAP VERDİ-
Bahçeli, milleti parçalayacak, çözecek, kutuplaştıracak bu anlayışa saygı göstermelerinin, göz yummalarının söz konusu olmadığını ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:
''Başbakan Erdoğan'ın anlamı kendinden menkul bir benzetme ile bizi Sayın Baykal'la 'ruh ikizi' olduğumuzu söylemiş olması, kendi yorumudur. İzahı kendisini bağlar.
Ne var ki bu konuda ısrarlı olan Başbakan'a cevabımız şudur; İllaki bir ikiz olma hali yakıştırılacaksa, Sayın Baykal'la ve Sayın Erdoğan ile 'ruh ikizi' olmaya razı olabiliriz. Ancak, bir başbakan olarak Türk düşmanlarının, İmralı canisinin, Peşmerge reislerinin, Müslüman katillerinin, küresel zalimlerin, İslam karşıtlarının, soykırım iddiacılarının, sömürgeci zihniyetlerin ruh ikizi olmaktan utanç duyarız.''