Bahçeli, ''Değişiklere 'evet' oyu verenler, tarih ve millet önünde vebal altına girmiştir ve bundan sonra yaşanacak gelişmelerin sorumluklarını da bu yanlış tercihleriyle üstleneceklerdir'' dedi.
Bahçeli, yeni bir siyasi sürecin başladığını belirttiği yazılı açıklamasında, "Bu aşamada bundan sonra AKP çoğunluğunun onay verdiği AKP Anayasası hakkındaki hükmü milletin doğrudan iradesi verecektir'' dedi.
Bahçeli, tek başına iktidar imkanlarını israf eden hükümetin Anayasa değişiklikleri ile kafa karıştırmak istediğini belirterek, şunlar söyledi;
"Başbakanın ikinci amacı, yedi buçuk yıllık vurgun, soygun, yolsuzluk ve talan döneminin hesabından kurtulmak için AKP'nin lekeli geçmişine uyarlanmış güdümlü bir yargı yapılanmasını oluşturmaktır. Üçüncü amaç, etnik bölücülüğü anayasal suç olmaktan çıkararak önünü açmak, PKK açılımının ilerletilmesinin Anayasal altyapısını ve kılıfını hazırlamaktır. Bu kapsamda, Başbakan Erdoğan'ın hayali olan otuz altıya bölünmüş Türkiye'yi gerçekleştirmek için kendisini önleyecek hukuki engellerin 'birinci anayasa paketiyle' ortadan kaldırılmasıdır.
Başbakanın dördüncü amacı, önceki uygulamaları tecrübeyle sabit bir oyunu tekrarlamak suretiyle gerilimler üzerinden toplumu cephelere ayırmak, çatışmayla oluşacak kamplaşmadan siyasi yığınak oluşturarak seçime kadar gidebilmektir.
Beşinci amacı ise Anayasa değişiklik tekliflerinin Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmasını müteakiben işleyen süreçte gidilecek referandumun sonuçlarına göre seçim kararı verebilmektir.''
Bu konuların AK Parti'nin siyasi varlığının devamı için önemli olduğunu ifade eden Bahçeli, ''TBMM'de yapılan görüşmelerde AKP, sahte demokratlık ve mili irade savunuculuğu maskesi altında her türlü çirkinliği sergilemiş, 12 Eylül istismarı dahil olmak üzere siyasi ve ahlaki açıdan utanç verici bütün istismar yollarına başvurmaktan kaçınmamıştır'' iddiasında bulundu.
CHP'nin ise ''görüşmelere katılarak görüş bildirmesine rağmen oylamalara girmeyerek milletvekillerinin iradelerini göstermelerine imkan tanımadığını'' belirten Bahçeli, değişikliklerin ''büyük bir aceleyle müzakere edildiğini, gerek kamuoyu nezdinde gerek yüce Meclis çatısı altında yeterince tartışma ve yoruma fırsat verilmeden'' çıkartıldığını öne sürdü.
AA