ANKARA (ANKA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun dün yayınladığı bildiriye hem destek verdi hem de uyarıda bulundu.
Bahçeli rejim krizi uyarısında bulunarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün inisiyatif alması, yasama, yürütme ve yargı kurumları başkanlarını bir araya getirmesi önerisinde bulundu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun dün yayınladığı bildiriyi yaptığı yazılı açıklama ile değerlendirdi. Son dönemde şahit olunan gelişmelerin demokratik hukuk devleti, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığı ilkeleriyle bağdaştırılmasının mümkün olmadığını dile getiren Bahçeli, Türkiye'nin çok tehlikeli bir ayrışma ve cepheleşme sürecine sokulduğunu söyledi. Bahçeli şunları söyledi:
"Ortak milli ve manevi değerlerimiz siyasi istismar aracı ve çatışma alanı haline getirilmiştir. Türk toplumunun din, inanç ve etnik temelde ve cumhuriyetin değerleri etrafında kamplara bölünmesinden sonra bu cepheleşme kamu kurumlarına da sirayet etmiştir. Son gelişmeler, bu tehlikeli süreçte sıranın Anayasal kurumlara geldiğini göstermektedir. Kuvvetler ayrılığı ilkesine dayanan demokratik Parlamenter rejimlerde devlet kurumlarının birbiriyle kavga etmesi ve bunun kamuoyu önünde bildiri savaşlarıyla topyekün bir çatışmaya dönüşmesi çok vahim bir durumdur. Türkiye'nin nereye sürüklenmek istenildiği ve bunun sonuçlarının ne olacağı üzerinde, başta hükümet olmak üzere bütün Anayasal kurumların çok dikkatli bir değerlendirme ve muhasebe yapması hayati önem taşımaktadır. Bu cepheleşme ve çatışma ortamında, Türk demokrasisi tahrip edilmekte, siyaset kurumu zedelenmekte ve Anayasal kuruluşlar itibar kaybına uğramaktadır. Bu arada etnik bölücülük gündemi adım adım ilerletilmekte ve Türkiye'nin milli birliğini, milli devlet niteliğini ve üniter siyasi yapısını yıkmayı amaçlayan uluslararası faaliyet ve müdahaleler hız kazanmaktadır."
"AKP YARGIYA CİHAT İLAN ETTİ"
AKP'nin kapatılması için açılan dava sonrasında Başbakan Erdoğan ve AKP'nin bağımsız Türk yargısını hedef alan ‘hukuk ve ahlak dışı bir taciz, tehdit ve terör kampanyası' başlattığını savunan Bahçeli, Başbakan ve AKP'nin kendilerini meşru zeminlerde savunmak yerine, siyasi güç gösterisi ve meydan okuma yolunu seçtiğini kaydetti. AKP'yi yargıya karşı adeta cihat ilan etmekle de suçlayan Bahçeli, şu görüşleri dile getirdi:
"AKP'nin siyasi ihtirasları uğruna Türkiye'nin onuru ve haysiyeti ayaklar altına alınmış, Başbakan ve arkadaşları Anayasa Mahkemesini baskı altına almak için yabancı başkentlerin karanlık koridorlarında yargıyı ihbar turlarına çıkmıştır. Türkiye'yi aşağılamayı meslek edinen Avrupalı müfettişlerin Cumhuriyetin temel değerlerine dil uzatmaları ve Anayasal kurumlara yönelttikleri ağır hakaretler, bizzat Başbakan tarafından haklı ve meşru müdahale olarak görülmüş ve savunulmuştur. Bu süreçte, Anayasa Mahkemesi'nin vereceği kararın ne olması gerektiği konusunda da yol göstermeye yeltenilmiş, bazı çevreler kararı dikte ettirecek kadar çizmeyi aşmıştır."
"YARGITAY'IN TEPKİSİ HAKLI"
Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun bildirisini yargıyı hedef alan, sistemli tahrik ve tehditlerin ağırlaşarak süregeldiği bir ortamda yayınladığını kaydeden MHP lideri, bildirinin her noktası ile tam bir mutabakat içinde olunmasa bile herkesin en azından bu hususu kabul etmesi gerektiğini söyledi. Bahçeli, "Bu bildiriyi, içerden ve dışardan kuşatma altına alınan, bizzat hükümetin yönlendirdiği çok ağır bir saldırı ve hakaret kampanyasının hedefi yapılan ve savunmasız bir hale getirilmeye çalışılan Türk yargısının, bağımsızlığını ve onurunu korumayı amaçlayan haklı bir tepki ve tavır olarak görmek mümkündür."dedi.
"YARGININ YASAMA VE YÜRÜTMENİN ALANINA GİRMESİ YANLIŞ"
Bahçeli yazılı açıklamasında yargıya da uyarılarda bulundu. Yasama, yürütme ve yargının görev ve sorumluluklarının Anayasa'da açıkça belirtildiğini ifade eden Bahçeli, şunları söyledi:
"Yasama ve yürütmenin yargıyı etki ve vesayet altına almaya çalışması ve görevine müdahalesi ne kadar yanlış ve kabul edilmezse, yargının da yasama ve yürütmenin yetkilerini alenen sorgulaması ve bu alana taşacak tutumlar içine girmesi de aynı derecede hatalı ve kabul edilemez bir durumdur. Devletin temel organları arasında yaşanan sorunların kamuoyu önünde bir savaşa dönüştürülmeden önce diyalog kanalları kullanılarak suhuletle ele alınması, demokrasi ve hukuk devletinin bir icabı olarak görülmelidir. Aksi takdirde, gergin ortam daha da ağırlaşacak, karşılıklı meydan okumalar çatışmaları tırmandıracaktır. Bunun sonucu doğacak siyasi ve Anayasal kriz ortamında kaybedecek olan da Türkiye olacaktır. Son dönemde diyalog yöntemlerine itibar edilmemesi ve sağduyunun ihmal edilmesi bu bakımdan büyük bir talihsizlik olmuştur."
"AKP'NİN AÇIKLAMASI İBRET VERİCİ"
Bahçeli, AKP'nin Yargıtay bildirisi hakkında yaptığı açıklamayı ise "hükümetin gerilimden beslenen sorumsuz tutumunu sürdürme kararlılığını göstermesi açısından ibret verici" şeklinde değerlendirdi. AKP'nin açıklamasında yer alan Yargıtay'ın bu yolla kapatma davasına taraf olduğu, görev ve yetkisinin dışına çıktığı iddiasının geçersiz ve mesnetsiz olduğunu vurgulayan Devlet Bahçeli, "Avrupa Birliği'nin davaya müdahil olması için yardım seferberliği başlatan ve Yüce Mahkemeyi bu amaçla kuşatma altına alan hükümetin, şimdi Yargıtay'ın davaya taraf olduğunu söylemesi ve bundan şikayet etmesi kara bir mizah örneğidir. Milletten aldığı yönetim yetkisini, her türlü kanunsuzluk ve yolsuzluk için açık çek olarak gören; devlet bürokrasisinde her kademede büyük bir kıyım yaparak partizan kadrolar kuran; yandaş medya yaratmada büyük mesafe alan AKP "yargının siyasallaşması" suçlamasında bulunmadan önce çok iyi düşünmelidir. Yargı reformu gibi temel bir düzenlemeyi yargı kurumlarını yok sayarak siyasi hedefleri doğrultusunda hazırlayan ve Avrupa Birliği'nin onayına sunan hükümetin, bu garabete gösterilen haklı tepkilerin Yargıtay'ın görev ve yetkisinin dışında kaldığını söyleyebilmesi, yargıya darbe niyetlerinin artık saklanamayacak bir noktaya geldiğini ortaya koymuştur."