Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Antalya Valiliği'ni ziyaret etti. Vali Münir Karaloğlu tarafından karşılanan Bakan Işık'ın ziyaretine Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve Ak Parti İl Başkanı Rıza Sümer de eşlik etti. Valilikte anı defterini imzalayan Bakan Işık, 'Fırat Kalkanı' operasyonu ile Musul ve Rakka'ya yönelik operasyon planları hakkında açıklamada bulundu.
'Fırat Kalkanı' operasyonunun devam ettiğini belirten Bakan Fikri Işık, “Orada temel önceliklerimizi daha önce paylaşmıştık. Hudut güvenliğimizin sağlanması, sınır ötesinden Türkiye'ye yapılan saldırıların engellenmesi, özellikle DAEŞ'in bölgeden tamamen temizlenmesi ve bölge halkının, şu an gerek Türkiye'de, gerekse Suriye tarafında yaşayan 300 bine yakın insanımızın kendi doğdukları toprakları içerisinde güvenle yaşamalarının sağlanması. Bir diğer önemli hedefimiz de PYD/PKK unsurlarının doğuyla batı kantonlarını birleştirme hayallerinin önüne geçmek. Bu operasyon planlandığı gibi devam ediyor" diye konuştu.
MUSUL'A OPERASYON AÇIKLAMASI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın TBMM'nin açılışında yaptığı konuşmada işaret ettiği Musul'a operasyon konusunda ise Bakan Fikri Işık, şöyle konuştu:
"Koalisyon güçlerinin önümüzdeki kısa süre içerisinde planlandığı iki büyük operasyon var. Rakka ve Musul operasyonları. Özellikle Musul operasyonu Türkiye açısından çok kritik. Bunun birkaç sebebi var ama bizim açımızdan sonuçları itibariyle en önemli sebeplerden biri, eğer Musul'da operasyon iyi planlanmazsa ve birtakım güçlere dayanarak Musul'un demografik yapısı dikkate alınmadan bir operasyon yapılırsa bu 1 milyon insanın Musul'dan göç etmesi anlamına gelir. Bu göç eğer Irak topraklarında durdurulmazsa bu insanların geleceği yer Türkiye'dir. Dolayısıyla Musul operasyonu Türkiye'yi çok yakından ilgilendiriyor."
PYD/PKK UNSURLARI BU OPERASYONDA KULLANILMAMALI
Bu operasyonun artık Avrupa'yı da ilgilendiren bir boyuta geldiğini anlatan Bakan Işık, şunları söyledi:
"Başta ABD olmak üzere koalisyon bu Musul operasyonunu iyi planlamazsa, Musul'dan çıkacak insanlar Irak topraklarında iskan edilmezse, bu insanların çok büyük oranda gideceği yer Türkiye sınırıdır. Geleceği yer Türkiye'dir. Bunun Türkiye açısından taşınması çok çok zor bir yükü getireceği ortada. Bunun Türkiye'nin taşımaması durumunda Avrupa'ya taşacağı da bir gerçek. Dolayısıyla Musul operasyonunu PYD/PKK unsurlarının kullanılmaması açısından son derece önemli görüyoruz. Gerekse de o bölgenin kendi asli unsurlarının Musul operasyonuna katılmasını ve sonrasında orada demografik bir yapı değişikliğine gidilmemesini Türkiye olarak çok önemsiyoruz."
TÜRKİYE OLARAK GÖREVE HAZIRIZ
Bu operasyon dolayısıyla oluşacak göç hareketinin de mutlaka Irak toprakları içinde iskan edilerek düzenlenmesini istediklerini söyleyen Bakan Işık, şöyle devam etti:
"Türkiye olarak biz göreve hazırız. Bu operasyonun planlaması aşamasında mutlaka ama mutlaka bu göçün dikkate alınması, Türkiye'nin taşıyamayacağı bir yükü Türkiye'nin üzerine yıkılmaması. Bunun içinde operasyonun başından itibaren Türkiye'yle çok yakın bir koordinasyon içerisinde çalışılması, gerektiğinde Türkiye'nin tüm kurumlarından destek alınması önemli. Önümüzdeki kısa bir sürede başlaması öngörülüyor Musul operasyonunun. Oluşacak göç dalgasına karşı tedbirleri şimdiden müttefiklerimizin çok iyi değerlendirmesini bekliyoruz."
'BEDELLİ ASKERLİK ÇALIŞMASI YOK'
Bedelli askerlik konusunda da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Işık, konjonktürel ve yapısal olarak iki ayrı yanıt verdi. Bakan Işık, şöyle dedi:
"Konjontürel olarak şu anda Türkiye terörle mücadele ediyor. Ayrıca bölgemizde olağanüstü gelişmeler var. Böyle bir dönemde Türkiye'de bedelli askerliğin gündeme gelmesini doğru bulmuyoruz. Ve hükümet olarak da böyle bir çalışmamız yok. Yapısal olarak da cevap vermem gerekirse, Türkiye'de bedelli askerlik çok sık aralıklarla gündeme getiriliyor. Burada da yapmamız gereken şey, Türkiye'nin önümüzdeki süreçte savunma konseptini yeniden oluşturmak. Bu savunma reform konseptinin sonucunda Türkiye'nin ne kadar askere, ne kadar birliğe ihtiyacı var, bu birlikler nerelerde konuşlandırılmalı, bunların net olarak çalışmasını bitirdikten sonra Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyaç duyduğu asker sayısının net olarak ortaya çıkması, bu asker sayısıyla mevcut askerlik yükümlülükleri arasındaki bağı kurup eğer ihtiyaç fazlası varsa o zaman bedelli askerlik konusu gündeme gelebilir. İhtiyaç yoksa bedelli askerlik konusu bir daha gündeme gelmez. Zaten kanunda böyle bir düzenlemeye cevaz veriyor. Bedelli askerlik konusunun gündeme gelmesinde asıl bizim baktığımız konjonktürel olarak zaten hiçbir şekilde olumlu bakmayacağımız bir durum var. Yapısal olarak da bu kararları vermek için savunma reform konseptini yeniden çalışıp bitirmemiz lazım."
'BİRÇOK ÜLKENİN GELECEĞİ KURTARILDI'
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Ak Parti Serik İlçe Teşkilatı’nın ‘Siyaset Akademisi’nde ilk dersi verdi. Serik Belediyesi’ne ait toplantı salonundaki Siyaset Akademisi’nde konuşan Bakan Fikri Işık, 15 Temmuz darbe girişiminde teşkilatların ortaya koyduğu fedakarlık nedeniyle teşekkür etti. Darbe sırasında teşkilatların halkla bütünleşmesiyle ülkenin geleceğini kurtardığını belirten Bakan Işık, “Sadece bu ülkenin değil, birçok ülkenin geleceği kurtarıldı. 15 Temmuz aslında sadece Türkiye’nin bu ihanet şebekesinden kurtuluşu değil, pek çok ülkenin de bu ihanet şebekesinin farkına vardığı gün oldu” dedi.
FETÖ MÜCADELESİNİ SULANDIRMAYA ÇALIŞANLARA DİKKAT
Bu ihanet şebekesiyle çok güçlü bir mücadele sürdürdüklerini anlatan Bakan Işık, “Hepimiz ilk anda çok şaşırdık, şok olduk. Yapmadıkları hainlik kalmadı. Ve bunu maalesef başını asker elbisesi giymiş, bir grup yaptı. Yani FETÖ mensupları yaptı. Bunları TSK’dan temizledik, temizlemeye devam ediyoruz. Ama bunları devletimizin bütün kurumlarından temizlemek de hepimizin görevidir. Kurunun yanında yaşın yanmamasına dikkat edeceğiz. Adaletli olmaya devam edeceğiz. Ama hiç kimsenin de bu işi sulandırmasına müsaade etmeyeceğiz. Sanki basit bir olay olmuş da, biz bu olayı abartıyormuşuz, büyütüyormuş gibi bir imaj oluşturmaya çalışanlara da özellikle dikkat edeceğiz” dedi.
'EMİR VEREN ‘BEN DE MAĞDURUM’ DİYOR'
Mağdur edebiyatı üzerinden FETÖ operasyonlarını ve bu hain çetenin devletin içerisinden temizlenmesini engellenmeye çalışanlara da ayrıca dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Fikri Işık, “Elbette bir mağduriyet varsa, bunun üzerine gideriz, zaten gerekli mekanizmaları da kurduk. Ama bir geniş mağduriyetler imajı oluşturarak, sanki herkes mağdurmuş, adam darbede görev almış, emir vermiş, ‘bende mağdurum’ diyor. Peki kim yaptı bu darbeyi, cinler mi yaptı? Bunlar biliyorsunuz, rüyaya falan çok inanıyorlar. Ama bu mücadele, devletimizin beka mücadelesidir. Hak ve adalet içinde kalarak bu mücadeleyi sonuna kadar sürdürmeliyiz” diye konuştu.
'TSK, 15 TEMMUZ ÖNCESİNDEN DAHA GÜÇLÜ'
Hainler ordudan temizlendikten hemen sonra TSK’nın son dönemlerin en kapsamlı harekatlarından biri Fırat Kalkanı harekatına başladığını belirten Işık, “TSK bugün 15 Temmuz hain darbe girişimi öncesine göre çok daha güçlüdür. Çünkü içinde komutanından değil de, abisinden veya okyanus ötesinden emir alan general, amiral kalmadı. Artık tamamen komutanından emir alan subaylar, general ve amirallerimiz var. Onun için bugün daha güçlüyüz” dedi.
TSK’DAKİ YAPILANMA HAREKETİ
TSK’nın üzerindeki gereksiz yüklerin de tek tek alındığı ve kendi asli işlerini daha etkin, daha fazla yapacak şekilde yeniden yapılandırdıklarını dile getiren Fikri Işık, şöyle konuştu:
“Bu, birilerini rahatsız etmiş gözüküyor. Birileri son dönemde yaptığımız yapısal değişiklikleri TSK’ya karşı yapılmış bir operasyon gibi sunmanın gayreti içerisinde. Bizim attığımız her adım TSK’nın hareket kabiliyetini, caydırıcı gücünü ve vatanı savunma yeteneğini artırmaya yöneliktir. Bunun dışında hiçbir düşüncemiz olmaz, olamaz. Şimdi diyoruz ki, ‘Arkadaş sen harekat, askerin eğitimine, askeri istihbarata, muhabereye, vatan savunması için kendi yeteneğini, gücünü artırmaya odaklan. Gerisini siviller olarak biz yapalım. “
'ORDU VATANI SAVUNMAK İÇİN LAZIM, DARBE YAPMAK İÇİN DEĞİL'
Bu düzenlemelerin birkaç tane temel amacı olduğunu belirten Bakan Işık, “Bunlardan biri, dünyanın her yerinde asker üzerinde denetim mekanizmaları vardır. Çünkü eline silah verdiğinizi denetlemek zorundasınız.Şu anlayışa karşıyız; ‘Efendim bu FETÖ çok kötü, Allah onun belasını versin bunların, ama ordunun darbe yapma gücünü elinden almayın.’ Buna da karşıyız. Bizim ordumuz, bize vatanımızı savunmak için lazım, darbe yapmak için değil. Bunu söylerken hiçbir subay, astsubayımızı izam etmiyorum. Çünkü bu mekanizmaları değiştirmezsek bugün FETÖ bu işe yeltendi, yarın ÇETÖ, METÖ alfabede kaç tane harf varsa o kadar kişi bu işe yeltenebilir” dedi.
'HİÇBİR CUNTA YAPILANMASINA ASLA MÜSAADE EDİLMEYECEK'
15 Temmuz’da bu ülke için canını veren şehitlerin ve gazilerin en açık mesajının, 'Bir daha beni sokakta darbeyi önlemek zorunda bırakma' olduğunu kaydeden Işık, “Doğru mu, onun için bizim üzerimize düşen bir taraftan TSK’yı güçlendirirken, diğer taraftan TSK içinde adı ve amacı ne olursa olsun, aktörleri kim olursa olsun, bir daha darbe üreten mekanizmalar oluşturmamak. Şimdi birileri FETÖ ile mücadelemizi alkışlarken, bir daha darbe üreten mekanizmalar oluşmasın diye yaptığımız çalışmaları eleştiriyor, değersizleştirmeye çalışıyorlar.Hayır, biz ne yaptığımızı biliyoruz. Türk ordusu demokratik değerlere, demokrasiye, milli iradeye bağlı şekilde yoluna devam edecek. Bir daha bu ordunun içinde hiçbir cunta yapılanmasına asla müsaade edilmeyecek. Bütün mekanizmalarımızı buna göre kurguluyoruz” dedi.
'ANKARA VE İSTANBUL’DA TANK KALMADI'
İkinci temel önceliğin bütün darbe yaşamış ülkelerin ortak tecrübesi olan gücün dengelenmesi olduğunu anlatan Işık, “Bugün son tanklarımızı da sevk ettik ve başkent Ankara’da, İstanbul’da tank, zırhlı araç bırakmadık.Ne işi var İstanbul’un merkezinde, ne işi var Ankara’nın merkezinde tank ve birliklerinin? Eğer düşman saldıracaksa, ben o tank birliğini düşmanı engelleyecek şekilde konuşlandırmam lazım, değil mi? Zaten iş işten geçer. Dolayısıyla şimdi yeni bir anlayışla bunu yapıyoruz” dedi.
'MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI YENİDEN YAPILANDIRILIYOR'
Bir başka adımın Milli Savunma Bakanlığı’nın yeniden yapılandırılması olduğunu dile getiren Bakan Işık, Genelkurmay Başkanlığıyla ilişkilerin yeniden düzenlendiğini söyledi.15 Temmuz öncesinde bakanlık idari kadroda görev yapan 3- 5 sivil olduğunu ifade eden Fikri Işık,açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Bakan, bakan yardımcısı ve basın müşaviri bile sivil değildi. İdari kadroda hiç sivil yoktu. Böyle bir savunma bakanlığı olur mu? Ama hiç askerin olmadığı bir Savunma Bakanlığı da, hiç sivilin olmadığı bir Savunma Bakanlığı kadar yanlış. Şimdi askerin ve sivilin birlikte çalıştığı, kararları birlikte olgunlaştırdığı, siyasi iradeye konuları birlikte sunduğu, hem asker, hem sivil bakışının birlikte örtüştürüldüğü ve kararların siyasi karar haline gelme sürecinde istişarenin en güçlü olduğu mekanizmayı oluşturuyoruz. Amerika’yı tekrar keşfetmeye gerek yok, bunlar yıllar önce dünyanın yaptığı işler ve şimdi bakanlığımızı yeniden yapılandırıyoruz.Biz bu düzenlemeleri yaptıktan sonra efendim orduda emir komuta zincir bozulacakmış. Fırat Kalkanı harekatında hiç emir komuta birliği bozuldu mu? Tamamen Genelkurmay Başkanımızın komutasında kara ve özel kuvvetler emir komuta zinciri içerisinde harekatı yürütüyor. Aslında daha söyledikleri mürekkep kurumadan ortaya çıktı.”
RAKKA-MUSUL OPERASYONUNDA PYD-PKK VE Şİİ MİLİS UYARISI
Önlerinde Rakka ve Musul olmak üzere iki önemli harekat olduğunu da belirten Bakan Işık, “DAEŞ karşıtı koalisyonun hazırlandığı iki harekat. Burada Türkiye olarak bizim duruşumuz başından beri belli, evet biz Türkiye olarak DAEŞ’e karşıyız. DAEŞ’in en fazla hedef aldığı ülkelerin başında da Türkiye geliyor. Şu anda en fazla can kaybı olan ülkelerin başında Türkiye geliyor. Dolayısıyla DAEŞ’in tamamen sökülüp atılması, Türkiye’nin en önemli önceliklerinden biridir. Zaten Fırat Kalkanı harekatının temel amaçlarından biri de budur. Fakat bunu yaparken bir başka terör örgütünü kullanmak hiçbir şekilde ahlaki değildir. ABD ve tüm müttefiklere söylediğimiz, ‘bir belayı def ederken daha büyük bir belayı başınıza sarmayın. PYD-PKK terör örgütünü DAEŞ’i temizlemek için kullanmak daha büyük bir belanın fitilini ateşlemektir. Bu noktada net duruyoruz” diye konuştu.
Fırat Kalkanı operasyonunda Özgür Suriye Ordusu’na, ılımlı muhalefete az bir güç verildi ve hemen ciddi başarılar elde edildiğini anlatan Işık, “Amerikalılara söylüyoruz, baştan bu gücü ılımlı muhalefete verseydiniz, bugün belki DAEŞ’i çok daha kolaylıkla bu bölgeden sökmüş atmış olurduk” dedi. (DHA)