Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, merkezi sınavla öğrenci alacak liselerle ilgili çalışmalara ilişkin, "3-4 il hariç geri kalan bütün illeri tamamladık." dedi.
Bakan Yılmaz, TRT Haber canlı yayınında katıldığı programda, eğitim gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
TEOG'un yerine liselere geçişte yeni sisteme ilişkin yönergenin yayımlandığının hatırlatılarak, değerlendirmesi sorulan Yılmaz, liselere yerleştirmelerle ilgili kılavuzun muhtemelen nisan ayının son haftasında ilan edileceğini bildirdi.
Hangi okulların sınavla öğrenci alacağına ilişkin çalışmalara değinen Yılmaz, "3-4 il hariç geri kalan bütün illeri tamamladık." bilgisini verdi.
Merkezi sınavda sayısal ve sözel soruların yöneltileceğini vurgulayan Yılmaz, "Bu sorularda kesinlikle ezber istemiyoruz. Öğrenciler, öğretim programlarında verilen kazanımları benimsedi mi içselleştirdi mi bununla ilgili analiz yapabiliyor mu, eleştirel düşünme kabiliyeti var mı okuduğunu anlayabiliyor mu ve bunlardan sonuç çıkarıyor mu gibi sorular soracağız. Kesinlikle ezberci olmayacak, öğrencilerin kazanımları ne kadar benimsediğini anladığını ölçmek istiyoruz." ifadesini kullandı.
Öğrencilerin, puan üstünlüğüne göre yerleştirileceğini belirten Yılmaz, "Puanların eşit olması halinde, ortaokul başarı puanını dikkate alacağız, bu puan aynı ise yaşı küçük olana öncelik vereceğiz, bu da eşit ise o zaman 8, 7 ve 6. sınıflardaki yıl sonu başarı puanını alacağız. Bu da eşit ise okula mazeretsiz olarak en az devamsızlık yapanı tercih edeceğiz. En sonunda da tercih önceliğini de dikkati alacağız." dedi.
Bakan Yılmaz, öğrencilere, "Her gün düzenli olarak okullarınıza gidin. Dersi derste öğrenin. Evde tekrar yaparsanız başka hiçbir şeye ihtiyacınız kalmaz." diye seslendi.
- "Hiçbir öğrencimizi, istemediği bir bölüme yönlendirme yok"
Yerel yerleştirmede de ortaöğretim kayıt alanı içindeki sınavsız öğrenci alan okulları belirlediklerini bildiren Yılmaz, her ortaokulun kontenjanına göre öğrenci alacağına dikkati çekti.
Yılmaz, şöyle devam etti:
"Sınavsız yerleştirmede, ortaöğretim kayıt alanı dikkate alınacak. Her ortaokul, o alan içinde gidebileceği ortaöğretim kurumları ile eşleştirildi. Dolayısıyla da kendi evlerine en yakın ve ortaokula da en yakın okullar eşleştirildi. Bundan sonra çok daha iyi akademik çeşitliği de olan bir eğitimi verelim istiyoruz. Öğrencilerin ikametgahları, okula devam durumu, tercihleri, okul başarı puanları ve yaş kriterleri de dikkate alınarak bir yerleştirme yapılacak."
Bakan Yılmaz, öğrencilerin istemediği bir okula yerleştirilmeyeceğini vurgulayarak, "Yeteri kadar kapasite hatta üzerinde de kapasite var. Özel okullarımız da var. Hiçbir öğrencimizi, velimizi, istemediği bir bölüme yönlendirme yok. Meslek lisesini, açık liseyi, imam hatip lisesini istemiyorsa oralara gönderme yok. Gönülsüz aş ya karın ağrıtır ya baş. Evlatlarımızın, ailelerinin istemediği bir okula evlatlarımızı nasıl göndeririz, çocuğun ondan sonraki sürecini kendisi için olumsuz bir yola nasıl iteriz." ifadesini kullandı.
Yılmaz, eski yerleştirme sisteminde öğrencilerin 25-30 kilometre ilerideki bir okula gidebildiğini dile getirerek, şimdi ise öğrencinin mahallesinde okul bulunması durumunda, 5 veya 10 kilometre ilerideki okul baz alınarak öğretim alanlarının belirlendiğini aktardı. Yılmaz, "Herkes, öğrencilerimiz de gönlünü ferah tutsun." dedi.
Bakan Yılmaz, merkezi sınavla öğrencilerin yaklaşık yüzde 10'una karşılık gelen 120 bin öğrencinin, fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, proje uygulayan eğitim kurumları ile meslek liselerinin Anadolu teknik programlarına yerleştirileceğini, bu okullar dışında kalan tüm liselerin sınavsız öğrenci alacağını belirtti.
- "50'ye yakın eğitim fakültesinden görüş geldi"
Bazı sendikalardan öğretmenlere yönelik performans sistemine gelen eleştirilere de değinen Yılmaz, ABD'deki, İngiltere'deki, Avrupa'daki uygulamalar dikkate alınırsa bu konudaki tartışmaların gereksiz olduğunu ifade etti. Yılmaz, öğretmen mesleği genel yeterliliklerine ilişkin çalışmaların 2006'dan beri yürütüldüğünü, kendilerinin de bu çalışmaları güncellediklerini bildirdi.
Eğitim yöneticilerinin ve öğretmenlerin performans kriterlerinin belirlenmesinin 10. Kalkınma Planı'nda da yer aldığına işaret eden Yılmaz, "Mecliste kabul edilmiş bir Kalkınma Planı'nın gereğini yerine getirmek zorundasın. Orada, millet iradesi yansıdı, bunun dışında geriye gitmek çağın gerisine düşmek demektir. Biz sadece bizden öncekilerin yaptıklarını yapıyoruz, farklı bir şey yapmıyoruz. Ben öğretmenlerimin Türkiye'yi çok daha ileriye taşıyacaklarına inanıyorum, güveniyorum." diye konuştu.
Politika belgelerinde öğretmenlerin uzman, başöğretmen gibi kariyer basamaklarının belirlendiğini ve bu konuda uygulamaya geçilmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Bunu nasıl yapacağız? Bunu yapmadan bu mümkün mü?" dedi.
Yılmaz, Öğretmen Performans Yönetmeliği hazırlayıp, Yükseköğretim Kuruluna gönderdiklerini belirten Yılmaz, "50'ye yakın eğitim fakültemizden görüş geldi, en çok üyesi olan dört sendikamıza da gönderdik." bilgilerini verdi.
Ülkesini, milletini, evlatlarını öğretmenlerini sevenlerin, onların gelişiminin önünde engel olmayacağını dile getiren Yılmaz, eleştirilerin ise çok istisnai ve öğretmenleri temsil etmeyen kimselerin görüşü olduğunu aktardı.
Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bilime karşı çıkabilmek mümkün değildir, bilime karşı çıkanlar öğretmenlerimizi temsil etmiyor. Öğretmenlerin başarı değerlendirmesine esas olacak bir çalışma yapıyoruz. 12 ilde pilot uygulama yaptık. Öğretmenlerden yüzde 90 memnuniyet var, ilkokullarda daha fazla, genel olarak yüzde 90 üzerinde büyük bir memnuniyet var. Biz de bunu görüyoruz. Eğitim sistemimiz çok iyidir, bu iyiliği öğretmenlerimize borçluyuz."
- FATİH Projesi'nde 10 yıllık hizmet alımı yapılacak
Bakan Yılmaz, FATİH Projesi kapsamında yürütülen çalışmalara da değindi. Konuya ilişkin mevzuatın tamamlandığını belirten Yılmaz, yeni bir uygulamaya çıkacaklarını ve 10 yıllık hizmet alımı yapacaklarını ifade etti.
FATİH Projesi'nde yapılacak ihalede, yaklaşık 30 bin okulun altyapısının, 42 bin 236 okulun internet erişiminin, 588 bin etkileşimli tahtanın ve 25 milyon mobil erişimli bilgisayarın bulunacağını bildiren Yılmaz, bu konuda maliyetlerin çalışıldığına değindi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan tarafından başlatılan Okuryazarlık Seferberliği'nde çok iyi rakamlara ulaştıklarını da bildiren Yılmaz, "TÜİK rakamlarına göre 2 milyon 400 bin dolayında okuma yazma bilmeyen vardı. Onun yaklaşık dörtte birini hemen hemen aldık gibi. Yüzde 100'ü yakalayacağız, herkes okuma yazma bilir duruma gelecek." dedi.
Bakan Yılmaz, Türkiye'de eğitim alan Suriyeli öğrencilerin sayısına ilişkin, "Kendi evlatlarımıza hangi imkanı tanıdıysak Suriyelilere de bu imkanı tanıdık. 383 bin Suriyeli öğrenci kendi evlatlarımızla birlikte bizim okullarımızda okuyor. 230 bin öğrenci de geçici eğitim merkezlerinde okuyor." ifadesini kullandı.
- "Hiç kimsenin siyaset yapma hakkı yok"
Bartın İl Milli Eğitim Müdürü ve Artuklu Üniversitesi Rektörü ile ilgili haberlerin hatırlatılarak, "Bunlar olduğunda ne yapılıyor?" diye sorulması üzerine Yılmaz, şu yanıtı verdi:
"Toplumuzun ortak değerlerini ne birbiriyle çatıştırırız ne birbiriyle yarıştırırız, hepsi bizim değerimizdir. Bu Bakanlıkta hiç kimsenin siyaset yapması doğru değildir, yapamaz. Eğer siyaset yapılacaksa onu da Milli Eğitim Bakanı yapar, benim dışımda hiç kimsenin siyaset yapma hakkı yoktur. Evlatların hepsini kucaklayacaklar, hiçbirini dışlamadan ötekileştirmeden... Toplumun kabulü, Bakanlığımızın, benim, partimizin kabulü bu. 81 milyonu kucaklıyoruz. Eğitim çalışanlarımızın da hepsinin de bütün öğrencileri kucaklaması lazım, onları ayrıştırıcı ötekileştirici veya kendisi hakkında yanlış bir kanıya varmasını sağlayacak, doğru olmasa dahi, eylemlerden, söylemlerden kaçınmasını istiyorum. Böyle bir olay oldu, soruşturmayı açıyoruz, gereğini de mutlaka yapacağız."
Bakan Yılmaz, Bartın İl Milli Eğitim Müdürü hakkında soruşturma açıldığını, soruşturmanın neticesini beklediklerini, gereğinin yapılacağını belirterek, "Toplumun tamamını kuşatamayan kimselerin bizimle eğitim yolunda yürüyebilmeleri mümkün değildir." dedi.