HABER

Bankaların güçlü olması şart

İSTANBUL (İHA) - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Bankacılık Çalışma Grubu Başkanı Tayfun Bayazıt, bankaları güçlü olmayan bir ekonomik sistemin sağlıklı olmasından söz edilemeyeceğini söyledi.

TÜSİAD'ın Tekfen Tower'de düzenlediği "Bankacılık Sektörü ve Reel Sektör İlişkileri" konulu panelde konuşan Tayfun Bayazıt, Türkiye'de makro ekonomik istikrarın sağlanması yönünde atılan adımlar ve ekonomide yapısal uyum tedbirlerinin sonuçlarının ortaya çıkmaya başlaması ile reel sektör ve bankacılık sektörü arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve dünya ortalamalarına çekilmesi açısından çok önemli bir fırsat doğduğunu belirtti. Bayazıt, yapısal reformların tamamlanması ile birlikte önümüzdeki dönemde bütçe açıklarının ve enflasyonun kontrol altına alınmasıyla, büyümenin finansmanı açısından daha sağlıklı bir evreye girilmesinin sağlanabileceğini belirterek, "Sanayi üretiminin dengeli bir şekilde artmaya başlaması, sanayide yeni kapasite oluşturma çalışmalarının ivme kazanması sonucunda bu faaliyetlerinin finanse edilmesi meselesi daha önemli hale gelecektir. Yeni ekonomik dönemde reel sektör ile bankacılık sektörü ilişkilerinin sağlam bir temele oturtulmasında yukarıdaki gerekçelerden ötürü de büyük bir fayda bulunmaktadır." dedi.

Krizden ciddi boyutta etkilenen bankacılık sektörü gelecek dönemde daha sağlıklı bir yapıya kavuşmak yolunda ciddi önlemler aldığını ve BDDK'nın çalışmaları etkin bir şekilde devam etmekte ve tüm bankaların özkaynaklarını arttırıcı faaliyetlerine öncelik verdiklerini belirten Bayazıt, "Sektör sermaye yeterliliğini belirli bir düzeye getirmiş ve risk yönetimi konusunda önemli mesafe katetmiştir. Sorunlu krediler yavaş da olsa bir çözümlenme sürecine girmiş durumdadır. Kriz sonrası Türk Bankacılık sektörü ile ilgili önemli tespitler kamuoyu, sivil toplum örgütleri ve ekonomi yönetimi tarafından yapılmıştır. Herkes güçlü bir ekonominin ancak güçlü bir bankacılık sektörü ile oluşabileceğinde hemfikirdir. Bankaları güçlü olmayan bir ekonomik sistemin sağlıklı olmasından söz edilemez. Bu nedenle önümüzdeki dönemde bankalarımızın daha verimli hale gelmeleri ve tüm kesimlere geniş kredi imkanları sunabilmesi ile ekonomik büyüme gerçekleşebilecektir. İşte bu gerekçelerle 2003 yılından bugüne hazırladığımız bir dizi çalışma ve gerçekleştirdiğimiz toplantılarla TÜSİAD Bankacılık Çalışma Grubu olarak bu yönde bir ortak bilinç yaratılması noktasında çaba sarfetmekteyiz. Özellikle TÜSİAD gibi reel sektörün temsilcisi olan bir sivil toplum kuruluşu olarak konuya yaklaştığımızın önemini vurgulamak isterim. Bu bağlamda, hazırladığımız raporu 2005 yılı başında TÜSİAD internet sitemizden kamuoyu ile paylaşacağız" diye konuştu.

Hükümet ve BDDK'nın bankacılıkla ilgili çalışmalarını büyük bir memnuniyetle gözlemlediklerini ifade eden Bayazıt, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bilindiği üzere 2006 yılı sonunda yürürlüğe girecek olan Basel-II yaklaşımı ile bankaların üstlendikleri riskler daha gerçekçi yöntemlerle ölçülmeye başlanacaktır. Yeni dönemde riskten kaçınılması yerine riskin yönetilmesi mefhumu ön plana çıkacaktır. Böylelikle özellikle bankacılık kesiminde riski objektif kriterlerle müşteri segmentlerine göre ölçümleyecek derecelendirme ve karar modelleri uygulanması örnekleri göreceğiz. İşte bu nedenlerle, TÜSİAD Bankacılık Çalışma Grubu olarak önümüzdeki dönemde Basel-II sürecinin bankacılık ve reel sektörü nasıl etkileyeceği konusunda bir çalışma başlatacağımızı duyurmak isterim."

En Çok Aranan Haberler