Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde yürüttüğü harekâta verdiği 120 saatlik ara, Salı TSİ 22.00'de sona erecek.
Geçen hafta Ankara'da bir araya gelen ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Halk Koruma Birlikleri (YPG) mensuplarının Türkiye sınırından 30 kilometre uzaklaşması konusunda mutabık kalmış, bunun sağlanması için ise Türkiye'den 5 günlük süre talep edilmişti.
Pence, görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında bu anlaşma için ateşkes ifadesini kullansa da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bunun bir ateşkes olmadığını söyledi:
"Ateşkes meşru taraflar arasında yapılır. Terör unsurları çıktıktan sonra operasyon duracaktır."
ABD ve Türkiye arasındaki anlaşma açıklandığında Türkiye sınırındaki Rasulayn kenti Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Suriyeli muhalif silahlı örgütlerden oluşan Milli Ordu tarafından kuşatılmış durumdaydı.
Anlaşmanın ardından bölgedeki kaynaklar çatışmaların devam ettiğini yazarken Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Rasulayn'daki çatışma haberleri için, "Böyle bir çatışma söz konusu değil. Bunlar dezenformasyondur" dedi.
YPG'nin ana gövdesini oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri, bölgeden çıkmaları için bir koridor açılmasını talep etti.
Hafta sonu koridorun açılmasının ardından bu güçler, bazı sivillerle birlikte bölgeyi terk etti.
Böylece Rasulayn kent merkezinin kontrolü TSK ve Milli Ordu'ya geçti.
https://www.youtube.com/watch?v=yRnb3u01nRI
120 saatlik süre devam ederken, 20 Ekim'de Tel Abyad bölgesinde bir Türk askeri hayatını kaybetti. Milli Savunma Bakanlığı, askerin açılan ateş sonucu hayatını kaybettiğini açıkladı.
Suriye Demokratik Güçleri komutanlarından Redur Halil, güçlerinin Rasulayn ile Tel Abyad arasındaki 120 kilometrelik bölgede sınırdan 30 kilometre uzağa çekileceğini açıkladı.
ABD ile Türkiye arasındaki anlaşmada yer alan YPG'nin elindeki silahların alınması meselesinin ise kimin tarafından ve nasıl yapılacağına dair net bir ifade bulunmuyor.
Türkiye sınırında YPG'nin bulunduğu diğer bölgelere ise Suriye ordusuna bağlı birlikler girdi.
Menbiç, Kobani, Kamışlı, Tel Tamir ve Haseke'de artık Suriye ordusu bulunuyor.
ABD ile Türkiye arasında imzalanan anlaşma, Suriye'nin askerlerini gönderdiği bölgede bulunan YPG mensuplarına ne olacağına dair bir madde içermiyor.
Suriye ordusunun girdiği bölgelerde güvenli bölgenin işleyip işlemeyeceği, bu bölgelerdeki YPG varlığına ne olacağı gibi konuların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 22 Ekim'deki Rusya ziyaretinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le görüşmesindeki ana konulardan biri olacağı düşünülüyor.
İki lider Soçi kentinde bir araya gelecek.
ABD askerleri Menbiç ve Kobani'nin ardından Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı kentinden çekildi.
21 Ekim'de gerçekleşen çekilme sırasında ABD askerlerini taşıyan zırhlı araçlara çürük meyve ve taş atıldı.
https://twitter.com/halidabdurrahmn/status/1186188134624780289?s=08
ABD Suriye'nin kuzeyindeki askerleri çekse de ülkenin doğusunda, Fırat'ın doğusu ile Irak sınırı arasında kalan ve SDG'nin kontrolünde petrol üretimi yapılan noktalardan şimdilik çekilmeyeceğini açıkladı.
Türkiye, 120 saatlik süre dolduğunda YPG çekilmemişse, örgüt belirlediği güvenli bölgeden çıkana kadar operasyonun süreceğini açıkladı.
YPG'nin çekilmesi durumunda ise TSK ve Milli Ordu'nun kontrolü ele geçirdiği bölgelerde güvenli bölge inşasının başlanması bekleniyor.
Fakat Türkiye'nin ilan ettiği güvenli bölge içinde Suriye ordusunun denetiminde bulunan noktalara ne olacağı henüz kesinleşmiş değil. Bu konu Soçi'deki Putin - Erdoğan görüşmesinden sonra netleşebilir.
Cevabı bilinmeyen bir soru da güvenli bölgede planlanan yerleşim yerlerinin inşaat maliyetini kimin karşılayacağı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu bölgeyi uluslararası toplumun finansmanıyla inşa etmek istediğini açıklamıştı. Fakat uluslararası toplumun büyük bir kısmı, Türkiye'nin Suriye'deki harekâtını desteklemedi. Operasyonu destekleyen ülkeler Azerbaycan, Katar ve Pakistan ile sınırlı kaldı.
Süre dolunca gündeme gelecek bir diğer konu da, ABD'nin Türkiye'ye yaptırımları olacak. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, YPG'nin çekilmesi ve buna paralel olarak operasyonun sonlanmasıyla birlikte ABD'nin Türkiye'ye yaptırımlarının sonlanacağını açıklamıştı.
Çavuşoğlu'nun bu açıklamasına rağmen ABD'de hem Senato hem de Temsilciler Meclisi'ndeki siyasetçilerin yaptırım tasarılarını geri çekeceklerine dair bir açıklamaları olmadı.