Kurtulmuş, İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore'u, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nda kabul etti.
Kabulde konuşan Kurtulmuş, Türkiye'nin AFAD ve TİKA üzerinden gerçekleştirdiği yardımlar için Büyükelçi Moore'un söylediği sözlere teşekkür ederek "Türkiye, bu anlamda üzerine düşeni yapıyor. Hem Türkiye'nin içinde hem dünyanın 4 bir tarafında insani yardımlar, insani gelişme konusunda birçok ülkeye yardım elini uzatmaya gayret ediyor" diye konuştu.
Medeniyetler İttifakı Projesi'nin önemine işaret eden Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Günümüzde yaşadığımız, maalesef bir tarafta İslam adını kullanarak son derece kötü, son derece çirkin, son derece barbarca, İslam kisvesi altına gizlenmiş birtakım görüntüler, İslami terörle, zulümle eşanlamlı göstermeye çalışan çabalar, maalesef eşzamanlı olarak bunu bir fırsat olarak kabul ederek, hazır İslam dünyasından böyle birtakım terörist gruplar ortaya çıktı diyerek, topyekun bütün Müslümanları suçlamaya hazır olan İslamofobia lobileri, çevreleri, aslında dünya için büyük tehdit oluşturuyor. Hem terör hem İslam karşıtlığı, göçmen karşıtlığı, özellikle Avrupa kıtasındaki yabancı düşmanlığı, artan faşist, aşırı ırkçı akımlar, hepimizin ortak mücadele etmesi gereken hususlar. Hem terörle ortak bir mücadele içerisinde olacağız, nasıl bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmek kadar büyük bir insanlık suçu ise aynı şekilde herhangi bir dinin mensuplarının ya da herhangi bir dinin kutsalına tecavüz etmek, ona hakaret etmek, aşağılamak da aynı şekilde insanlık suçudur. Artık dünyadaki temel mücadele, barış ve düzen yanlıları ile çatışma ve savaş yanlıları arasındaki mücadeledir. Doğuda, batıda, Müslüman ülkelerde, batı ülkelerinde, dünyanın her yerinde biz, barış ve düzen yanlıları, ittifak oluşturabiliriz, dünya barışının daha iyi sağlanabilmesi için medeniyetlerin mensuplarının birbirlerine karşı daha hoşgörülü davranmalarını sağlamak için."
"Kutsallara saygı duyulmalı"
Türkiye olarak terörün her türlüsüne, her yerde, her zeminde karşı çıkacaklarını belirten Kurtulmuş, herkesin bütün inançlara, farklı etnik ve dini kökeni olan insanlara ve onların kutsallarına saygı duymasının zorunlu olduğunu ifade etti. Kurtulmuş, şöyle konuştu: "Fransa'da yaşanan sor terör saldırısı ile birlikte gelişen sürecin maalesef sanki ABD'deki 11 Eylül saldırıları sonrasındaki sürece çok benzediğini görüyoruz ve bundan sonra gelişmesi muhtemel olan birtakım yeni düşmanlıklardan endişe ediyoruz. Bunu önlemek için ortak yaklaşımları, fikirleri, çabaları geliştirmek ve bunları uygulamaya koymak durumundayız."
Netanyahu'nun sözleri
Kurtulmuş, bir gazetecinin "İsrail Başbakanı Netenyahu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözleri üzerine Twitter'dan açıklama yaparak 'Utanç verici yorumları uluslararası toplum tarafından reddedilmeli' dedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine şunları kaydetti: "Bir kere Sayın Netanyahu, utanç verici yorumlardan önce, kendi hükümetinin yapmış olduğu ve Filistin halkına karşı gerçekleşmiş olan ve halen devam etmekte olan saldırgan politikaları gözden geçirmelidir. Eğer uluslararası camiadan bir şey yapması bekleniyorsa uluslararası camia, İsrail'in işgalinden, saldırgan politikalarından, insanların mülklerini işgal etmelerinden, yeni yerleşim bölgelerini açmasından, en son mesela bu yeni yerleşimlere karşı direnirken şehit olan Sayın Bakan'ın hesabının sorulmasından bahsetmesi daha doğru olur. Gazze'nin işgalinden, Batı Şeria'nın işgalinden bahsetmesi daha uygun olur. Dolayısıyla önce İsrail hükümetinin sürdürmekte olduğu bu saldırgan politikalardan vazgeçilmesi, Ortadoğu'da İsrail ve Filistin arasında her iki devletin varlığını tanıyan bir çözüm sürecinde bütün uluslararası camianın inisiyatif alması lazım. Eğer çağrıysa biz bu çağrıyı yapıyoruz. İsrail, bir an evvel saldırgan tutumlardan, işgal politikalarından vazgeçmelidir. Uluslararası camia, İsrail'i bu işgallerden, bu insan hakları ihlallerinden vazgeçirmek için elinden geleni yapmalıdır. Bu anlamda da İsrail hükümeti, barışçıl bir Ortadoğu'nun oluşabilmesi için yeni bir perspektife sahip olmalıdır. Biz, Türkiye olarak başından itibaren şunu söylüyoruz, dünya barışının kapısı Ortadoğu'dur. Ortadoğu'nun kapısını açan kilit de Filistin barışının sağlanmasıdır. Dolayısıyla Filistin'de bir barış sağlanmadan Filistinlilerin eşit, özgür insanlar olarak yaşamalarının önü açılmadan, bağımsız bir Filistin devletinin varlığı tanınmadan bu işgal politikaları sürdürüldüğü sürece biz istesek de bütün uluslararası camia istese de Ortadoğu'da barışın sağlanması mümkün değildir. Dolayısıyla önce Sayın Netanyahu, böyle bir sözü söylemeden evvel, dönüp İsrail hükümetinin bu saldırgan politikalarına baksın, bunları gözden geçirsin ve İsrail'in barış içinde yaşamasını, bölgenin barış içinde yaşamasını sağlayacak yeni inisiyatifler alsın. Dünya sistemi de uluslararası camia da bu konuda İsrail'e gereken baskıyı yapsın."
Büyükelçi Moore de çok başarılı bir örgüt olarak nitelediği AFAD'ın 5. yıl dönümü etkinliğine katıldığını belirtti.
AFAD'ın hem Türkiye'de hem de dünyanın 4 köşesinde bulunduğunu ifade eden Moore, "Türkiye, dünyanın en cömert ülkelerinden birisidir. Gerçekten, Birleşik Krallık ve Türkiye, yardım konusunda belki dünyanın en cömert ülkelerinden birisidir. Bu nedenle Sayın Başbakan Yardımcısı ile konuşmak istedim" dedi.
A.A.