. Türel, elbiseleri kanlı şekilde kendilerini karşılayan bir vatandaşa " Siz yaralanmayın, biz ölmeye hazırız” dediğini aktardı.
AK Parti Antalya İl Başkanı Rıza Sümer, 15 Temmuz darbe girişimin ardından yaşananları DSİ Sosyal Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısıyla anlattı. Sümer'e, AK Parti Antalya Milletvekilleri Mustafa Köse, Gökçen Özdoğan Enç,Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü de eşlik etti.
Toplantıda konuşan İl Başkanı Rıza Sümer, Bingöl'de meydana gelen terör saldırısında şehit olan askerlere ve darbe girişiminde şehit olanlara Allah'tan rahmet diledi. 15 Temmuz'un karanlık bir gece olduğunu dile getiren Sümer, "Hain asker üniformalı teröristler bu ülkeye bir gecede Filistin'i yaşattı. Bir gecede bize Suriye'yi yaşattılar. Uçaklarla şehirleri bombaladılar. Bize bir gecede Mısır'ı yaşattılar. Askerler tarafından şehit olan kardeşlerimizi gördük. Bu FETÖ'cüler bir şeyi atlıyorlardı bize Çanakkale destanı yazmış bir ülkeyiz. Bize yeniden destan yazdırdılar. Eskiden bu ülkede her on yılda bir darbe görürdük. O gece Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan açıklama yapmadan insanlar öncelikle parti binamıza geldiler. Bu kalkışmanın tüm ülkeyi tehdit eden bir kalkışma olduğunu görünce, Cumhurbaşkanımız, telefondan yaptığı açıklamayla herkesi meydanlara davet etti. İnsanlar petrol ve fırında sıraya girmeden bayrakları ile meydanlara koştu. Kahramanlık destanları yazıldı” dedi.
"Temizlik devam ediyor”
17-25 Aralık'ta FETÖ örgütünü yakından tanıdıklarını aktaran Sümer, "Bunlarla mücadele farklı bir boyut aldı. FETÖ'ye mensup hem kamu, hem de mensup olan diğer görevlilerin teker teker yapılan çalışmalarla gözaltılar, tutuklananlar oluyor. Bunlar temizleninceye kadar mücadelemiz devam edecek. Kurunun yanında yaşında yanmaması için gerekli çalışma yapılacak. Bu tür hatalar bu soruşturma kapsamında tekrar yaşanmaz” ifadelerine yer verdi.
"Nöbet devam ediyor”
Her akşam meydanlarda ‘Demokrasi Nöbetleri'ne devam ettiklerinin altını çizen Sümer, "Cumhurbaşkanımızın bize, bu meydanların boşaltılmaması şeklinde talimatı var. Şuan herhangi bir tehlike söz konusu değil ama sinsi olarak saklanan FETÖ'cüler var. Onlara milletimizde meydandan korku salmaya devam ediyor. Buradan Cumhurbaşkanımıza güç veriyoruz. Gece sabaha kadar nöbetlerdeyiz. Ertesi gün herkes işlerine devam ediyor” dedi.
"Turizm etkilenmedi”
Sümer, OHAL'in sürecin hızlı ilerlemesi adına çıkarıldığını belirterek, Antalya'da Demokrasi Nöbeti'ne destek veren CHP, MHP ve diğer partilerin il başkanlarına partinin mensuplarına teşekkür etti.
Sümer, Avusturya'da bir havalimanına, "Türkiye giderseniz Recep Tayyip Erdoğan' a para kazandırırsınız' yazılı pankarta karşıda Dışişleri Bakanlığı nezdinde gerekenlerin yapıldığını kaydetti. Avrupa'nın bazı ülkelerinde de OHAL ilan edildiğini aktaran Sümer, bu durumun turizmi olumsuz etkilemediğini, Antalya'da da turizm noktasında bir olumsuzluğun yaşanmadığını belirtti.
Demokrasi nöbetinin çok kutsal olduğunu vurgulayan Sümer, tüm Türkiye'nin bu nöbetlerde vatanına, bayrağına sahip çıktığını aktardı. Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, 15 Temmuz darbe girişiminin Türk demokrasisine vurulmuş bir darbeden öte, Türk milletine vurulmuş darbe niteliği yani bir işgal provası olduğunu vurguladı.
"Oyun bozuldu”
Bu girişimle Türkiye'nin dünyanın egemen güçlerine teslim edilmek istendiğini dile getiren Türel, "Ama iki şeyi fark edemediler. Türk milletinin ne yüce millet olduğunu fark edemediler. Bu hain ve alçaklar Türk milletinin yüz yıllardır, binlerce yıldır, Ergenekon'dan başlayan Çanakkale'ye uzanan çizgide yazmış olduğu destanları yeniden yazabileceğini hiç düşünmediler. FETÖ ele başı ile bu kalkışmaya fiilen katılan herkes bunun hesabını sorulacaktır. Bu milletin talebidir. Yeni Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan'ın baş komutan olduğunu hesaba katamadılar Yeni Türkiye'nin güçlü liderini milleti de arkasına alarak hükümetimizde bu egemen güçlerin oyununu bozdular” ifadelerini kullandı.
"Ameliyat yapma hesabı”
Türkiye'nin refahını istemeyen birçok güç olduğunu vurgulayan Türel, "Bu güçler her zaman bu ülke üzerinde ameliyat yapma hesaplarını ortaya koymaya çalışmışlar. Türkiye bu badireyi atlatmıştır ve bu yüce milletin birliği beraberliği adeta Türkiye'nin yeniden ayağa kalmasının da müjdesi olmuştur. İçimizdeki pislikleri temizlemek için çok hızlı bir çalışmaya girildi. Bunun arasında ufak tefek hatalarda olabilir. Bu hataları yapmayacağız, bu temizlik hareketini hızlı bir şekilde sonuçlanmasından imtina edemeyiz” diye konuştu.
ABD ve Avrupa'yı darbe girişiminin ardından gösterdikleri tutumu eleştiren Türel, "Birbirimize kenetlenerek yolumuza devam etmek zorundayız.Bizim bizden başka dostumuz yok. Biz güçlü olmalıyız. Biz güçlü olursak, kim ne hesap yaparsa yapsın başarılı olamayacaktır” dedi.
"Planlarından vazgeçmediler”
Türel şöyle konuştu:
"Her şey 15 Temmuz'da bitmemiştir. Bu kakışmanın neticeye kavuşmayacağı açıktı. Gezi olaylarında aramıza nifak sokmak isteyenler planlarını noktalamadılarsa, 17-25 Aralık'ta tezgah kumpaslar başaramayanlar planlarına nokta koymadılarsa, bundan sonra da koymayacaklardır Binlerce yıldır koymamışlardı. Bizim bizden başka dostumuz yok.”
"Beni alamazlardı”
Türel, "olay gecesi neler yaşadınız, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı nasıl karşıladınız?” sorusu üzerine şunları söyledi:
"Hepimizin hafızalarından silinmeyecek yaşadıkları var. Beni evime gelip kimse almadı. Evime gelip kimse almaya cesaret edebilirdi ama almayı da beceremezdi. Ben onları sevindirmezdim. Gereğini yapardım. Öyle bir şey olmadı. Ailemin güvenliğini düşünmek zorundaydım. Onları daha güvenli yerlere taşınmasını gerekiyordu. Kimileri bizim evin etrafında güvenlik tedbiri alındığını söylüyorlar. Ailemin taşınmasını, öncelikle bizzat kendim organize ettim.”
Türel'in gözleri doldu
Ailesinin güvenliğini sağladıktan sonra önemli bir görevi ifa etmesi gerektiği için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanına hareket ettiğini aktaran Türel, "O gecenin bir bölümünü vali konağında geçirdikten sonra, gün ışırken Cumhurbaşkanımızın yanına intikal etmek için yolculuğa çıktım. Zor bir yolculuktu. İstanbul'a vardık. İstanbul Yeşilköy Havalimanı'nda Cumhurbaşkanımız. Normal şartlarda yollar bomboş, ama tırlar kesmiş, vatandaş nöbette yarım saatlik yolu 3.5 saatte geçerek Cumhurbaşkanımızın yanına intikal ettik. Durum iyi değildi, çok az insan vardı. Yollar kesik olduğu için sivil araçla yola çıktık. Güvenlik tedbiri yok. Polisin kestiği yerde sivil bir araç polise kendimizi gösterelim ki geçebilelim. Aradan bir vatandaş bizi gördü. Fakat gömleği kanlıydı. Muhtemelen yaralı taşımıştı. Kafayı içeri sokmaya çalıştı, şunu söyledik, ‘Siz yaralanmayın biz ölmeye hazırız'. Tankların üstünde elinde Türk bayrağı ile bekleyen insanları gördüğümde bu iş bitmişti. O günü atlattıktan sonra çok şükür her şey daha güzel rayına girdi. Öğlen saatlerinde Cumhurbaşkanımız evine geçiyordu, talimatları doğrultusunda müsaade isteyerek, Antalya'ya geri döndük” dedi.
"Milletin iradesine yapılmış, darbeydi”
Milletvekili Mustafa Köse, bu girişimin daha önceki darbelerden farklı olduğuna değinerek, "Bu yapı tüm meclisi lav edecekti. Elebaşı Fethullah şerefsizini buraya getirip idareyi ona teslim edeceklerdi. Bu darbe AK Parti iktidarına karşı değil, CHP'ye, MHP'ye mecliste temsil edilen milletin iradesine karşı yapılmış darbeydi. O gece tüm milletvekilleri vardı ve meclis bombalanmıştır. Tarihinde hiçbir zaman meclis bombalanmamıştı. Milli iradeye karşı yapmıştır bu kalkışma. Bu millet darbe yapanlara darbe yapmıştır” dedi.
"Millet destan yazdı”
O gece Ankara'ya 5 saatte gittikleri yolu 9 saatte geçebildiklerini anlatan Köse, "Neden, yola halkımız barikat kurmuşlardı. Ankara'ya askeri araçların ulaşmaması için. Askeri araçların lastiklerin kesildiğini gördük. Araçlar kamyonlar yoldaydı. Önemli bir destan yazdı bu millet. Biz bu tarihe tanıklık ediyoruz. Dünya demokrasisi adına önemli bir demokrasiyi yaşadık. Biz bu birliği muhafaza ettikçe, dosta düşmana korku salarız” değerlendirmesini yaptı.
AK Parti Antalya Milletvekili Gökçen Özdoğan Enç, 15 Temmuz darbe girişimi gecesinde Antalya'da yaşananları hatırlatarak, kentte yöneticilerin önemli bir sınav verdiğini, milletin bir destan yazdığını söyledi.