HABER

Başkomiser gözyaşlarını tutamadı

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

"Allah'a şükürler olsun ben de bu soruşturmanın içindeydim" "16 Aralık'a geri dönsek yine aynı şeyi yapardık. Kimin helal kimin haram yediği ortaya çıktı"

22 temmuz operasyonunun 3. dalgasında mahkemeye sevk edilen 12 polisten aralarında eski İstanbul Mali Şube Müdürü Yakup Saygılı ve eski İstanbul Mali Şube Müdürü Yardımcısı Kazım Aksoy'un da bulunduğu 5 kişi tutuklandı. 7 polis ise mahkemece serbest bırakıldı.

SERBEST KALAN POLİSİN GÖZYAŞLARI

Serbest bırakılan polisler avukatlarıyla birlikte Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yaptı. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nde görev yapan başkomiser İsmail Arpacı, "İçeri girerken gayet mutlu ve sevinçli bir şekilde girdim. Beraber çalıştığım mesai arkadaşlarımla, müdürlerimle beraberdim. Beni oradan ayrıldılar, inanın içim çok buruk" dediği sırada duygulanarak gözyaşlarını tutamadı.

"BİZ BU OPERASYONU YAPMALIYIZ ARKADAŞLAR"

İsmail Arpacı, 17 Aralık operasyonu öncesi mali şubede yaşadığı bir olayı da şöyle anlattı: "Bunun darbe suçlaması olduğu söylenildi. Yolsuzluk görünümlü bir darbe denildi. Bunun neden darbe olmadığını yolsuzluk soruşturması olduğunu şu şekilde açıklayabilirim: 14 Aralık 2013 Cumartesi günü maaşımızı almadan bir gün önce Yakup Saygılı müdürümüzün odasında ben, büro amirim, devrem Arif İbiş, operasyonla ilgili değerlendirme yapılırken Yakup müdürüm şöyle bir şey sordu: 'Arkadaşlar cebinizde kaç para var?' Yakup müdürüm 15 lirayı masaya koydu. Büro amirim para olmadığını söyledi. Ben 25 lira koydum. Arif devrem 20 lira koydu.

Yakup müdürüm şu sözü söyledi: 'Biz her ay ayın 15'inin gelmesini dört gözle bekleyip iple çekerken birileri bu devletin malını çalıp götürüp sefa sürüyorlarsa biz bu operasyonu yapmalıyız arkadaşlar' dedi. İşte bu bir yolsuzluk soruşturmasıydı. Birileri ayakkabı kutuları ile bir yerlere para götürürken haram yememiş, hiç kimsenin malına yan gözle bakmamış, bugüne kadar helal lokmadan başka bir şey yememiş insanlar olarak biz bu soruşturmayı yapmak zorundaydık. Yaptık da. Allah'a şükürler olsun ben de bu soruşturmanın içindeydim. 16 Aralık'a geri dönsek yine aynı şeyi yapardık. Kimin helal kimin haram yediği ortaya çıktı"

Bu arada gözaltına alınan polislerin ailelerinin adliye önündeki bekleyişi ise devam ediyor.

En Çok Aranan Haberler