ANKARA (ANKA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Ergenekon Operasyonu kapsamında bugün yeni gözaltılar yaşanması üzerine Ergenekon ile ilgili sert açıklamalarda bulundu. Ergenekon operasyonunu tamamen bir "hesaplaşma" zihniyeti taşıdığını savunan Baykal, "Bu hesap şahsi değildir. Onların temsil ettiği ilkeler ve değerlendirmelerden soruluyor. Bu şahsi bir hesaplaşma değil, Cumhuriyet'in temel değerleri ve ilkeleriyle hesaplaşılmaktadır. Bundan sonra Cumhuriyeti, savunacaklara gözdağı verilmektedir" dedi.
Ergenekon Operasyonu kapsamında yeni gözaltılar yaşanması üzerine bir basın toplantısı düzenleyen CHP Lideri Deniz Baykal, Ergenekon Operasyonuna yönelik sert açıklamalar yaptı. Baykal, Ergenekon'u "Sistematik bir biçimde Türkiye'yi tarihi çizgisinden çıkarmaya yönelik bu uygulama" olarak değerlendirerek, "Bu uygulama aşama aşama uygulanıyor. Hukuki bir süreçle değil, siyasi bir süreçle karşı karşıyayız. Hiçbir demokratik toplumda böyle tablolar yaşanmaz. Ancak rejim değişikliği öncesinde böyle şeyler olur. Böyle bir manzara ile karşı karşıyayız" dedi.
-"CUMHURİYETE SAHİP ÇIKANLARDAN HESAP SORULUYOR"-
Hukukun "parsel parsel" uygulanamayacağını söyleyen Baykal, "Sen madem dün bunları yaptın, bugün hesabını sorarız. Gün gelir fitil fitil burnundan getiririz' düşüncesi var. Bu hesap şahsi değildir. Onların temsil ettiği ilkeler ve değerlendirmelerden soruluyor. Bu şahsi bir hesaplaşma değil, Cumhuriyet'in temel değerleri ve ilkeleriyle hesaplaşılmaktadır. Bundan sonra Cumhuriyeti, savunacaklara gözdağı verilmektedir. Hesaplaşma cumhuriyetledir. Cumhuriyete sahip çıkanlardan hesap soruluyor" diye konuştu.
-"ERGENEKON'UN ARKASINDA AKP HÜKÜMETİN VAR"-
Baykal, Ergenekon operasyonunun arkasında ise AKP hükümetinin olduğunu savundu. Baykal, "Hiç şüphe yok ki bu davanın arkasında iktidar vardır. Bu tartışılmaz bir gerçek. Cumhurbaşkanı, Başbakan böyle bir davanın gelmekte olduğunu çok daha önceden ilan etmişlerdir. Hatta Başbakan, ‘Biz savcı arıyoruz' diyerek şikayetlerini iletmiştir" dedi. Türk toplumuna bir "alarm" vermek istediğini ifade eden Baykal, "Değerli arkadaşlar bu gidiş iyi gidiş değildir. Bu gidişin sonu da iyi değildir" dedi. Hiçbir istikrarlı hukuk devletinde, demokraside "böyle" bir tablo ortaya çıkmayacağını söyleyen Baykal, "Bu gidiş, bu projeyi yapanlar, yürütenler, köşeye geçip seyredenler için iyi değildir. Sessiz kalanlar, sorumluluğun bir parçası haline gelirler" uyarısında bulundu.
-"İKTİDAR ERGENEKON İLE YOLSUZLUKLARDAN KAÇAMAZ"-
Hükümetin, Ergenekon'da yapılan tutuklamalar ile kriz ve yolsuzlukların sorumluğundan kaçmaya çalıştığını ileri süren Baykal, "İşsizlikler ve yolsuzluklar bu iktidarı kuşatıyor. İktidar bu tutuklamalarla gündemi değiştirerek rahatlamak imkanına sahip değildir. İktidar, ekonomik krizin, işsizliğin yolsuzluğun örtbas edilmesine hiçbirimiz göz yummayacağız" dedi.
-"İKTİDAR MEDYA OPERASYONU YÜRÜTÜYOR"-
Bir süreden değişik alanlarda bu doğrultuda değişik gelişmelerin yaşandığını söyleyen Baykal, son dönende iktidarın sistematik bir şekilde medya operasyonu yürüttüğünü savundu. Baykal, "İktidarın, bir büyük medya monopolü yaratma girişimi var. Medyanın kapsamı, içeriği, niteliği çok ciddi bir şekilde planlama ile değiştirilmek isteniyor. Bir büyük medya monopolü yaratılmak isteniyor. Türkiye'nin medya düzeni son yıllarda bu iktidarın ciddi yönlendirmesi ve katkısı ile değiştirilmiştir. Bu boşuna değildir. Demokratik bir mücadelenin getirdiği bir girişim değildir. Medyanın yapısı değiştirilmiştir" dedi.
-"ÜNİVERSİTE VE YARGI DÜZENİ DEĞİŞTİRİLDİ"-
Türkiye'de ayrıca büyük bir iletişim dinleme düzeninin kurulduğunu savunan Baykal, "Türkiye'de bütün telefonlar, Başbakan'ın kişisel takdiri ile dinlenmekte ve denetlenmektedir ve değerlendirilmektedir. Bu iktidarın çabası ile yapıldı. Üniversite düzeni değiştirilmiştir ve yargı düzeni çok ciddi sarsıntıya uğramıştır. Medya, üniversite, yargıda hiçbir demokratik rejimin kabul edemeyeceği monopol bir tesisin çabası güdülmektedir" diye konuştu.
-"CUMHURİYET ÇOK KÖKLÜ BİR NİTELİK DEĞİŞİMİNE SÜRÜKLENMEK İSTENİYOR"-
Bu durumun topluma siyasi bir hakimiyet tesis etme girişimi olduğunu ifade eden Baykal, "Ortadoğu koşulları içinde din istismarını da içeren bir anlayışla, böyle bir hegemonya Türkiye'de yürürlülüğe konulmak isteniyor. Bu çabanın hedefinde de kişilerin ötesinde Cumhuriyetin ilkeleri, değerleri ve kazanımı vardır. Cumhuriyet çok köklü bir nitelik değişimine sürüklenmek istenmektedir" dedi. Cumhuriyetin savunulması ihtiyacının her zamankinden çok daha fazla kendini hissettiren bir dönemde olduğunu söyleyen Baykal, Cumhuriyete yönelik tertip ve tezgahların çok açık olarak ortada olduğunu savundu. Baykal, "Kişisel bir iktidar özlemi, bütün bunlar; bunun bir parçasıdır" dedi.