Ankara - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Maliye Bakanlığının, hiçbir dönemde bu kadar çığırından çıkmadığını iddia ederek, "Ciğer, kediye teslim edilmiştir.
Önce senin yakana yapışılmasına izin ver, kaldır dokunulmazlığını, mahkemede hesap soralım sana" dedi.Baykal, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, son günlerde CHP'nin çabalarıyla önemli hukuki sonuçlar alındığını söyledi.
Baykal, Maliye Bakanlığının, geçtiğimiz günlerde "İçimizde köstebekler var, yetkisiz işler yapıyorlar, devletin en yüksek kademesindeki insanları soruşturuyorlar" şeklinde açıklama yaptığını anımsattı.
"Maliye Bakanlığı birdenbire bu açıklamayı niye yaptı?" diye soran Baykal, bu olayın başlangıcının 2001 yılına gittiğini kaydetti.BEM Dış Ticaret adlı bir şirketin, İzmir Foça'daki bir arsayı, 15 milyar 600 milyon liraya satın aldığını ifade eden Baykal, şirketin 1,5 yıl sonra bu arsayı 1 trilyon 260 milyar liraya Al Baraka Türk finans kuruluşuna sattığını anlattı.
BEM'in de Al Baraka'nın da Genel Müdürünün Kemal Unakıtan olduğunu kaydeden Baykal, "Al Baraka nasıl oluyor da 1 trilyon 260 milyarı veriyor. Arsa karşılığı
için mi başka bir şey için mi? Al Baraka'nın arkasında kimler var? Yasin El Kadı kimdi?"
Kuzey Irak'taki gelişmelere işaret eden Baykal, Türkiye'nin, Habur'dan Kuzey Irak'a petrol, petrol ürünleri, gıda, sağlık malzemesi sevkıyatı yaptığını hatırlattı.
Baykal, "Uzun süreden beri bu durum böyle giderken, Irak yetkilileri bize, 'Bu konuda muhatabınız Irak hükümeti değildir, Kuzey Irak'taki yerli yetkililerdir, onlarla konuşunuz' dediler. Bu, Türkiye'nin, Kuzey Irak'taki siyasi oluşumu, giderek devlet konumunda tanıtmaya yönelik çabaların bir parçası" diye konuştu.
Bu dayatmaya Türkiye'nin boyun eğmemesi, gereken kararlı ve tutarlı tavrı sergilemesi gerektiğini vurgulayan Baykal, aksi halde Türkiye'nin, kendi uygulamasıyla Irak'ın parçalanmasına alet olacağını söyledi.
Baykal, Irak'ta menteşelerin gevşemeye başladığını, bir süreden beri alarm zillerinin çaldığını ifade etti.Türkiye'nin, bölgede "onun bunun çekiştirdiği etkisiz bir ülke konumuna sürüklendiğini" ileri süren Baykal, hükümet bu noktada teslim olursa, kıyametin kopacağını, yer yerinden oynayacağını söyledi.
Baykal, Güney Kıbrıs Rum Yönetimin, AB'ye tam üye olduktan sonra her geçen gün, kendi egemenliğini, Kuzey Kıbrıs'a dayatma kararlığında olduğunu söyledi. Bu
durum karşısında yapılacak tek şeyin, artık Kıbrıs'ta iki ayrı oluşumun bir arada barış içinde yaşadığı bir noktaya gelmesini sağlamak olacağını ifade eden Baykal,
"Artık Kıbrıs'ta çözüm, tek devlet olmaktan çıkmıştır. Kıbrıs'ta gerçekler bize göstermektedir ki çözüm, iki devletli çözümdedir" diye konuştu.
Baykal, petrol arama tartışmalarına değinirken, Kıbrıs ve Türkiye'deki yönetim açısından "en uygun noktadayız" diye bir değerlendirme yapılıyor olabileceğini, ancak bu konunun herkesi aşacağını belirterek, Türkiye ile KKTC arasında Rum yönetiminin araştırma ekipleriyle petrol aramasına seyirci kalınmayacağını, bunu kimsenin başaramayacağını bildirdi.
Baykal, kimsenin, başkasının inanç, mezhep ve etnik kimliğini sorgulama durumunda olmamasını isteyerek, "milliyetçilik yükseliyor, vay bilmem ne. Bu hesapları bırakın. Milliyetçilik, bu toplumun ana çimentosudur. Milliyetçilik duygusunun varlığından kimse korkmasın" dedi.
Hrant Dink'in öldürüleceği ihbarının, cinayetten 11 ay önce emniyete yapıldığı yönündeki değerlendirmeleri hatırlatan Baykal, "Bunun ihbarı 11 ay
önce yapılmışsa ve o ihbar doğrultusunda ortaya bu cinayet çıktıysa, bunun hesabını başta başbakan olmak üzere iktidar vermelidir" diye konuştu.