HABER

Baykal'a özel yumurta timi

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AK Parti'nin kendi anayasasını yaptığını belirterek, "Bizim Anayasamız TC anayasasıdır. Şimdi AKP, RTE Anayasası yapıyor. Bizi bunu istemiyoruz" dedi.

Baykal'a özel yumurta timi

Baykal, Kartal Yakacık Meydanı'nda 140 vatandaşa verilen tapu dağıtım törenine katıldı ve ardından Kartal Meydanı'ndaki Neyzen Tevfik Anıtı'nın açılışını yaptı. Kartal'daki ekolojik pazarı da gezen Baykal'a programı boyunca Güvenlik Şube Müdürlüğü ve Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü polisleri, Kartal Zabıtası ile Özel Güvenlik elemanları etten duvar ördü. Baykal, "kendisine özel yumurta timi tahsis edildiğine yönelik haberler" ve alınan yoğun güvenlik önlemlerine ilişkin yöneltilen bir soru üzerine, "Onu yetkililerle konuşacaksınız. Ben sadece bazen aşırı önlemlerin halkla ilişkimizi engelliyor olmasından rahatsızlık duyuyorum" dedi.

8 YILDA 80 YILIN İKİ KATI BORÇ ALDILAR

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, türkücü Sabahat Akkiraz'ın konseriyle başlayan Yakacık Meydanı'ndaki tapu dağıtım töreninde yaptığı konuşmada, kentsel dönüşüm adı altında insanların 40 senedir yaşadıkları yerlerden edildiğini ve değerlenen yerlerin birilerine verildiğini söyledi. Herkesin eşit haklara sahip olduğunu belirten Baykal, "Eğer yaratılanı seviyorsan hakkına saygı göstereceksin" dedi. Türkiye'nin ekonomide sıkıntı yaşandığını ve işsizliğin büyük boyutlara çıktığını anlatan Deniz Baykal, iktidarın 8 yılda 80 yılda alınan borcun iki katından fazla borç alıp bunu ithalatta kullandığı için işsizliğe çare bulamadığını söyledi.

OLMAYACAK DUAYA AMİN

Devletin kurumlarının birbirine düşürüldüğünü belirten Baykal, "Bir Kürt açılımı dediler milleti birbirine düşürdüler. Arkasından bir Ermeni açılımı dediler. Ne oldu? Şimdi Ermenistan'da Türk Bayrağı'nı yakıp üstünde tepiniyorlar. Herkesle kardeş olmak isteriz ama olmayacak duaya amin diyerek milletin şerefini kimseye çiğnetmeyiz" dedi.

RTE ANAYASASI İSTEMİYORUZ

Deniz Baykal, anayasanın değişebileceğini ve bunun ortak bir anlayışla yapılabileceğini belirterek, "AKP kendi anayasasını yapıyor. Bizim Anayasamız TC Anayasasıdır. Şimdi AKP, RTE Anayasası yapıyor. Biz 12 Eylül Anayasasını değiştirmek ve Türkiye'yi kurtarmak istiyoruz ama 12 Eylül Anayasası yerine RTE Anayasası gelsin istemiyoruz" dedi. Anayasa değişikliğinin yapılması durumunda, Anayasa Mahkemesi'nin üyelerinin 3'ünü Meclis'in, diğerlerini de Cumhurbaşkanının atayacağını belirterek, "Başbakan hesabı yapmaya başladı. Yol gözüktü. Abbas yolcudur yolcu. Bunu Başbakan da görmeye başladı. Başbakan ve bakanlar, Yüce Divana yani Anayasa Mahkemesi'ne gideceğini gördü, bunun için de Anayasa Mahkemesini değiştirilmesini istiyor. Anayasa değişecekmiş hadi canım sende, sen paçayı kurtarmaya çalışıyorsun. Sakın tüymelerine fırsat vermeyin. Herkes hesabını versin. Milletin çocukları işsizlikten kırılırken, haksız yere devlet imkanlarıyla çocuk zenginleştirmenin hesabını bakanlar da başbakanlar da versin" dedi.

VATANDAŞA HAPI YUTTURMAYA ÇALIŞIYORLAR

Referandumla, anayasa değişikliğinde halka 30 soru sorulacağını ve toptan "evet" ya da "hayır" cevabı isteneceğini belirten Baykal, "Hap gibi vatandaşın önüne getiriyorlar ve 'vatandaş hapı yutuversin' diyorlar. Sen Mecliste teker teker oylattın. Milletin vekili yaparken teker teker oyluyor da milletin aslı niye teker teker oylamıyor da toptan oylatmaya çalışıyorsun bunlar yanlış işler" diye konuştu.

MASKELİ SOYKIRIM

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal Kartal Ekolojik Pazarı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin "Obama'nın 24 Nisan konuşmasına Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanlığı'nın farklı tepki vermesini" sorması üzerine Baykal, ABD Başkanı Barack Obama'nın Ermenice 'büyük felaket' anlamına gelen kelimeyi kullandığını belirterek, şunları söyledi: "Bunu üzüntüyle karşılıyorum. Her yıl 24 Nisan'da Türkiye'nin suçlanması alışkanlığı artık anlamını kaybetmiştir. Buna bir an önce bir son verme ihtiyacı vardır. Bu, soykırım ve maskeli soykırım laflarıyla değerlendirilebilecek bir konu değildir. Ermeniler de Türkler de büyük acı ve trajedi yaşamışlardır. Ama bir milletin bunun için siyasi olarak suçlanması kabul edilemez. Üzerinden yüz yıl geçmiş bu tarihi olayları, bir milleti mahkum etmek ve suçlamak için bu tarihi olaylara başvurmak iyi niyetle bağdaştırılamaz. Türkiye'nin bu milli ve haklı davası karşısında tutarlı tek bir ses çıkaramaması üzüntü vericidir. Başbakan memnuniyetini ifade ederken, Dışişleri bu açıklamanın 'kabul edilemez ve tek taraflı' olduğunu söylemiştir. Bu farklılığın altında Başbakan, iç topluma, hükümetin bu konuda başarılı çalışmalar yaptığı izlenimini vermeye çalışıyor. Başbakan'ın böyle bir haksızlık karşısında siyasi kaygılarla, Türkiye'ye yapılmış haksızlığı görmemezlikten gelmeyi, geçiştirmeyi, mazur görmeyi içine sindirmiş olması, kaygı verici bir tablodur. Başbakan'ın görevi Türkiye'ye karşı Obama'nın avukatı olmak değildir. Türkiye'ye yapılan haksızlığa karşı, dünyaya, Türkiye'nin avukatı olarak ülkenin hakkını savunmaktır" dedi.

AFLAR SUÇLULUĞU TEŞVİK EDER

Baykal, "MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin gündeme getirdiği 'çocuk affı'yla" ilgili olarak da şunları söyledi: "Biz CHP olarak gelip geçici, nabza göre şerbet veren çözümlerin peşinde değiliz. Biz daha sürekli kalıcı ve uygulanabilir, iyi niyetli yaklaşımlar arıyoruz. Türkiye'de çocukların ne yargılaması ne de ceza çektirilmesi konusunda uluslararası bir sistem kurulamadı. Af, hukukun etkinliğini, adaletin keskinliğini tahrip eden bir uygulamadır. Türkiye bu konuda çok acı deneyler yaşamıştır. Şimdi köşeye sıkışınca şu kapsamda bu kapsamda olsa af yöntemine başvurmak doğru bir adalet politikası sayılamaz. Af, suçluluğu köten kaldırmaz, suçluluğu teşvik eder.

"ÖNCE ERMENİSTAN, İŞGALİ BİTİRMELİ

Baykal, "Ermenistan'ın protokolü askıya almasıyla" ilgili bir soruya da, "Ermenistan'la yapılan protokolde Karabağ'ın işgalinin sonlandırılması yazılı olarak yer almıyor. Protokole yansımamışken niye bunu imzaladık. İşin temelinde ana yanlış Azerbaycan'la Ermenistan arasındaki sorunları çözmeden, Türkiye'nin Ermenistan'la kendi arasındaki sorunlarını çözmeye teşebbüs etmesidir. Bölgedeki sorunların çözümünün temelinde Ermenistan'ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilmesidir. Kafkasya'da istikrarı sağlamanın ilk adımı budur. Bu ilk adım atılmadan onun üzerine yeni adımlar atma girişimleri geçerli değildir. Komşularla sıfır sorun diye yola çıkıldı. Ama bugün Erivan sokaklarında Türkiye bayrakları yakılıyor. Türkiye'nin Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve Dışişleri Bakanı'nın posterleri ayaklar altında, yakılıyor, çiğneniyor. Altyapısı olmayan bir iş çıkmaza girmiştir" dedi.

DHA

En Çok Aranan Haberler