Ankara (AA)- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "CHP'yi suçlamak Başbakan'ın boyunu aşar. Eğer Başbakan, CHP'ye bulaşamıyorsa, bu gücü yetmeyeceğini bildiğindendir" dedi.
Partisinin TBMM Grup toplantısında, Ergenekon soruşturmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Baykal, yaşanan son gözaltılardan sonra, bu davanın gözünde inandırıcılığını ve hukukiliğini bir kez daha kaybettiğini söyledi. Birilerinin çıkıp "Kimse dokunulmaz değildir. Hiç kimsenin bulunduğu noktadan dolayı ulaşılmazlığı, dokunulmazlığı, hesap sorulmazlığı yoktur" diye nutuk atmasının kolay olduğunu, bunu söyleyenlerin, o sözlerin gereğini yapmaları gerektiğini ifade eden Baykal, şöyle konuştu:
"Yapabiliyor musun onun gereğini? Onun gereğini yapmanın bir boyutu da önce kendi dokunulmazlığını kaldıracaksın. Önce sen bir hesabını veriver. Maliye Bakanı versin. RTÜK Başkanı bir hesabını veriversin. Fener davası sanıkları bir hesabını veriversin. Ne oldu o Fener davası? Almanya'dan Türkiye'ye hala fener davasının dosyası gelemedi. Önüne geleni gözaltına alıyorsun, tutukluyorsun. Maşallah gücün, hiç olmazsa 3 günlüğüne MGK Genel Sekreterine geçiyor. Türkiye'deki Deniz Feneri sanıklarına niye gücün yetmiyor?"Baykal, gözaltıların, soruşturmayı aydınlığa kavuşturmak için bir tedbir olarak değil, cezalandırma yöntemi olarak uygulandığını ileri sürerek, şöyle konuştu:
"Dalga dalga adalet olmaz. Adalet bir bütündür. Başı sonu bellidir. Hazırlığını yapacaksın. Kimleri, neyle, niçin suçladığını açıkça ortaya koyarak, derhal onları alacaksın ve yargılayacaksın. Ucu açık adalet, ucu açık yargılama."
Baykal, davanın hibrit bir dava, iki ayrı yönde çalışan bir dava olduğunu ifade ederek, bir boyutuyla suç örgütleriyle ilişkisi olan insanlara yönelik, bir boyutuyla da onlarla hiç ilgisi olmayan, hatta onlarla mücadele etmiş hukuk adamlarına, aydınlara , komutanlara yönelik olduğunu söyledi. Baykal, "Her nedense her dalgada bu hibrit bir arada" dedi.Hala Ergenekon diye bir örgütün var olduğunu açıkça ortaya koyacak bir delilin kamuoyuna yansıtılmadığını ifade eden Baykal, şöyle konuştu:
'Terör örgütüymüş... Nerede bu terör? Efendim silahlar çıktı. O silahlar kimin silahları? Onu, oraya kim koydu? Ne zaman, niçin koydu? Kim biliyor? Sabih Kanadoğlu'nun o silahlarla ilgisi mi var? Bu bir hukuk değil, bu siyaset... Bu, toplumu yönlendirme projesi. Bunun böyle olduğunu cesaretle söyleyebilmek lazım.
Biz söylüyoruz. Korkmasınlar, herkes de söylesin."
CHP'nin, hukuk dışı çeteleşmeye karşı mücadele verdiğini ifade eden Baykal, Yüksekova çetesi ile Susurluk sürecinde partisinin izlediği tavrı örnek olarak gösterdi.
Baykal, Türkiye'de şimdi de çeteler olacağını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Reichstag yangını diye Almanya'da, Nazi döneminde yaşanmış olaylar vardır. Memleketin dürüst insanlarını, demokratlarını, aydınlarını mahkum edebilmek, yıldırabilmek için yangın çıkarırlardı. Yangının sorumlusu olarak namuslu insanları hedef olarak gösterirlerdi. Sonra da 'Bu anarşistlere karşı tedbir lazım' deyip, tedbir alırlardı. Böyle yapa yapa memleketi, Nazi yönetimine onlar taşıdılar. Bunları yaşadık, biliyoruz. Senin derdin eğer suç örgütleriyle mücadele etmekse, o mücadeleyi adam gibi yap. O mücadeleyi yapacağım diye, memleketin dürüst, namuslu demokratlarını, aydınlarını, sana muhalif olan insanları suçlamaya kalkma."
Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta davaya bir kez daha müdahil olduğunu, "muhalefet ve medyanın panik içinde olduğunu" söylediğini belirterek, "Eğer Türkiye'de medya ve siyasetçiler panik içindeyseler, demek ki sen bir panik ortamı, korku ortamı yaratmışsın..." dedi. Bu söylemi çok iyi bildiklerini ifade eden Baykal, şunları kaydetti:
"Hiçbir CHP'linin, Türkiye'de çetelerle mücadeleden şikayetçi olması mümkün değildir. Biz, siyasi hayatın bütün acılarını yaşadık... Bizi etkileyecek herhangi bir durum hiçbir şekilde söz konusu değildir. Büyük söz söylemek istemiyorum ama CHP ile uğraşmamasını tavsiye ediyorum. CHP, suçlamaları çok yaşadı. O suçlamaları yapanlar bugün ne noktadadır, CHP nerededir? CHP'yi suçlamak Başbakan'ın boyunu aşar. Bu tablo karşısında, Başbakan'ın gücü yetse, fırsatını bulsa, hukuk falan dinlemeden elinden gelen her şeyi yapmak isteyeceğinden kuşku duymuyorum. Hele Türkiye'de bütün bu insanların gözaltına alındığı bir ortamda, CHP'lilere yönelik de bir saldırı yapmaya gücü yetse, deneyeceğinden kuşku duymuyorum. Eğer Başbakan, CHP'ye bulaşamıyorsa, bu gücü yetmeyeceğini bildiğindendir."