ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Başbakan, 'Türküm diyen Türküm desin, Kürdüm diyen Kürdüm desin. Üst kimlikte beraber olduğumuzu unutmayalım' diyor. TC vatandaşlığı üst kimlik değildir. Türk milleti demekten utanmayacaksın, korkmayacaksın.
Herkesin etnik kimliği olacak, ama o Türk Milleti'nin Arnavutu. Bundan kimsenin kuşkusu var mı? Gürcü milleti var, Gürcü Devleti var. Türkiye'de bu milletin Gürcüleri var. Başbakan Türk milleti sözünü etnik bir yapıya indirmeye çalışıyor. Alt kimlik olarak göstermek istiyor. Diyarbakır'da o hatayı yaptıktan sonra, millet neymiş Anayasa'ya aç ve gör" dedi.
CHP Grubu bugün TBMM'de toplandı. Genel Başkan Deniz Baykal, burada yaptığı konuşmasında, haftasonu yapılan CHP Kurultayı'na değinerek, CHP'nin sadece bir kadroyu değil, bir söylemi göreve getirdiğini, bu durumun siyasetin şekillenmesi açısından çok önemli olduğunu, bunun toplumsal ihtiyaç ve bekleyişin yansıması olduğunu belirtti.
Türkiye'de yoksulluk ve yolsuzluğun arttığını vurgulayan Baykal, hükümetin uygulamalarının yoksulluk ve yolsuzluğu arttırdığını kaydetti. Baykal, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın oğlunun da Ofer pazarlığında olduğunu iddia etti. "Oğlunu bu işlere sokacak, kendisine af çıkaracak. Yukarıda bunlar oluyor, aşağıda ilçe yönetim kurulları, belediyelerde yolsuzluk yapılıyor. Artık yolsuzluk doğal olmaya başladı" diyen Baykal, dokunulmazlıkların kaldırılmamasını da eleştirdi.
Baykal, Başbakan Erdoğan'ın Şemdinli'de Yüksekova gezilerini de değerlendirerek, "Bu ziyareti ayrıntılı şekilde izleyenler açıkça görürler ki Türkiye'de herkesin fark etmesi gereken bir alarm verilmiştir. Başbakan'ın ziyareti o bölgenin içinde bulunduğu tabloyu çarpıcı biçimde ortaya koymuştur. Maalesef kaygı verici bir süreç işlemeye başlamıştır. Adalette, sosyal güvenlikte tehlike ortaya çıkmaya başlamıştır. Vahim sonuçlar doğuracak nokta olunduğunu göstermiştir" dedi.
"MİLLET NEYMİŞ ANAYASA'YI AÇ VE GÖR"
Baykal, Güneydoğu'da otoritenin elden çıkmakta olduğunun özellikle bu iktidar döneminde hızlandığını ifade ederek, bunu görmemezlikten gelinmesinin mümkün olmadığını, devletin valisinin dahi olayın Ankara'dan görüldüğü gibi olmadığını dile getirdiğini söyledi. Baykal, "Onu konuşturan nedir? Meşru güvenlik güçleri hukuki kontrolleri sarsılmış bir noktaya gelmiştir. Bu tablo bu hükümetin kafasının karışıklığından güç alarak bu noktaya gelmiştir. O bölgede ortaya çıkan manzara çok acıdır" diye konuştu. Bayka, şu mesajları verdi:
"Vatandaşın sırtını dayayacağı otorite devlet otoritesidir. Devletin kol kanat germesini beklemektedir. Bunu yapamazsanız, meşru otorite görevini yapamazsa, vatandaşın seçeneği kalmaz. Bu süreç işlemeye başlamıştır. Herkesin ciddi tavır takınması gerekmektedir. Bu hükümeti aşan bir iştir. Hükümet, sorunun farkında değildir. Sürüklenmektedir. Günü geçirmekte, bazen öyle, bazen böyle yalpalayarak idare etmektedir. Kararlı uygulama yok. Bu gidiş iyi gidiş değildir. Bu hükümetin, memlekete verdiği zarar bu noktaya ortaya çıkmıştır."
Baykal, Başbakan'ın "Tavşana kaç tazıya tut" dediğini ifade ederek, "Fiili güç kullanan birtakım güç merkezlerinin kendi başlarına birtakım işlerini yaptığı tespit edilmiştir. Bunu mutlaka çözmek lazım. Bekleyişimi, umudumu tamamen kaybettim. Ziyaretler yapılıyor. Bunların hepsi boş. İşin gereğini yapmak lazım. Bu kararlılıkta olmak lazım. Bu kararlılık hükümette yok. Terörle Mücadele böyle olmaz. Etkin tavır takınarak, meşru, hukuki şekilde olayın üzerine gitmek gerekir. Bu sahipsizlik karşısında halkın tavrı hepimiz için uyarıcı olması gereken boyutta ortaya çıkıyor. Ezik bir Başbakan, tablonun karşısında ne yapacağını bilemeyen, verdiği mesaj ne? Yanlışı söyle, samimi ol, güvenilir ol, ciddi tavır bekliyor. Tavşana kaç, tazıya tut" diye konuştu.
CHP Lideri Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının bir üst kimlik olmadığını ifade ederek, "Başbakan, 'Türküm diyen Türküm desin, Kürdüm diyen Kürdüm desin. Üst kimlikte beraber olduğumuzu unutmayalım' diyor. TC vatandaşlığı üst kimlik değildir. Türk milletin demekten utanmayacaksın, korkmayacaksın. Herkesin etnik kimliği olacak, ama o Türk Milleti'nin Arnavutu. Bundan kimsenin kuşkusu var mı? Gürcü milleti var, Gürcü devleti var. Türkiye'de bu milletin Gürcüleri var. Başbakan Türk milleti sözünü etnik bir yapıya indirmeye çalışıyor. Alt kimlik olarak göstermek istiyor. Diyarbakır'da o hatayı yaptıktan sonra, millet neymiş Anayasa'yı aç ve gör. Gidiş iyi gidiş değildir. Olayları görmezden gelerek sorunlar çözümlenemez. Meşru kamu otoritesi zaafa uğramıştır. Bu yanlışlıkları yapan hükümetin cezası Yüce Divan'da da verilemez" açıklamasında bulundu.