Kars - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın (benim dışımda birisi de Cumhurbaşkanı olabilir) diyerek, kendisinin de olabileceğini ilk kez telaffuz ettiğini söyleyerek, "Atatürk'ün koltuğuna yolsuzlukların hesabını vermemiş birisinin gelme iddiasına tanık oluyoruz. Bu üzüntü vericidir. Toplum bunu
tepkiyle karşılayacaktır" dedi.
Baykal, Erdoğan dışında kimin Cumhurbaşkanı olacağı konusunda bir netlik bulunmadığını ifade ederek, "Bunun kararını alacak olanın, AK Parti grubu olduğunu söylemiştir. AK Parti grubunun, Başbakan'da aday olma niyetini gördükten sonra ve bunu Başbakan ifade ettikten sonra, onun dışında bir başkasını kararlaştıracağını düşünmek bir yanılgıdır.
Başbakan, o açıklamasıyla Cumhurbaşkanlığı adaylığını ilan etmiştir. Cumhurbaşkanlığına kimin geleceğinden çok, geldikten sonra ne yapacağı önemlidir" dedi.
Cumhurbaşkanlığına gelecek olan insanın, toplumun Cumhurbaşkanlığı makamına yakıştırdığı değerler açısından uygun olduğunun kamuoyunca kabul edilmesi gerektiğini söyleyen Baykal, "Hakkında yolsuzluk dosyaları olan bir insanın, milletvekili, bakan, başbakan olmaması lazım. Hakkında yolsuzluk dosyaları olan bir insanın hesabını vermeden, Cumhurbaşkanı olmaması lazım. Bunun tartışmasını Türkiye yapacaktır" diye konuştu. Türkiye'de merkez solda yer alan sosyal demokratik eğilime sahip vatandaşların tamamına yakınının, partilerine destek verme noktasında olduğunu anlatan Baykal, "Taban, oldukça toparlanmıştır. Toparlanmaya
başlanmıştır ve sosyal demokrat taban, CHP'de bütünleşmiştir.
Cumhuriyet'e inanan, Türkiye'nin laik demokratik bir ülke olarak güçlenerek devam etmesi gerektiğine inanan insanların da, isterse merkez sağda yer almış olsunlar, bir araya gelmesini zorunlu kılmaktadır" dedi.
İktidarın 17 Aralık 2004'de Avrupa Birliği'nin (AB) önlerine koyduğu metinlerin altına imza attığını kaydeden Baykal, "Onlar diyor ki (imzanın gereğini yerine getir). 17 Aralık öncesinde, (atla uçağa, dön geriye) dedim. Onlar şimdi (müzakereyi askıya alırız) diyorlar. Ciddi davranmak lazım. İmza attık, yakayı kaptırdık. Yanlış olmuştur.
Bunun sonucunda da AB'yle ilişkimiz için Kıbrıs'ı vermemiz gerekir gibi bir anlayış ortaya çıkmıştır" şeklinde konuştu. Baykal, Terörle Mücadele Yasası'nın Türkiye'nin terörle mücadelesiaçısından gerekli düzenlemeleri içeren bir yasa olmadığını da sözlerine ekledi.