ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı ve Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı Deniz Baykal, Cenevre'deki Sosyalist Enternasyonal toplantısında, başta ABD ve Irak yönetimi olmak üzere Avrupa Birliği ve Sosyalist Enternasyonal üyesi ülkelerin yönetimlerini teröre, terör örgütlerine ve terörist faaliyetlere karşı ortak tutum almaya ve sorumlu davranmaya çağırdı.
CHP İletişim Koordinatörlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, Cenevre'deki toplantıda bir konuşma yapan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Kuzey Irak'tan Türkiye'ye terör ihraç edildiğini, terör örgütüne her türlü desteğin verildiğini ve o bölgenin terör örgütü tarafından karargah olarak kullanıldığını belirterek buna izin verilemeyeceğini söyledi. Baykal, ülkesindeki yangınlar nedeniyle toplantıdan ayrılarak Yunanistan'a dönen Sosyalist Enternasyonal Başkanı Papandreu'ya geçmiş olsun dileklerini iletti.
Konuşmasında, Irak'taki durumun giderek daha endişe verici hale geldiğini, her gün yaklaşık 2 kişinin hayatını kaybettiğini belirten Baykal, "İç savaş tehlikesi bir gerçek haline geldi. İç güvenlik, demokratikleşme, ekonomik kalkınma beklentileri kaybolmuştur. Irak'ta yaşayan herkesin can güvenliğini tehdit eden yaygın şiddet hareketleri görülmektedir. Sadece yabancı işgali tehdidi ile açıklanamayacak olan bu büyük insani felaketin sebepleri üzerinde düşünülmelidir. Irak toplumunun çeşitli kesimlerini
kapsayacak bir siyasi işbirliği modelimiz olmamasından kaynaklanan başarısızlık, üzüntülü ve ciddi sonuçlar doğurmaktadır. Maalesef koalisyon güçleri tarafından empoze edilen veya kabul ettirilen hükümet modeli, Irak halkı için bile gerekli güvenlik koşullarını yaratamamıştır" diye konuştu.
Irak'ta başta El Kaide olmak üzere çok sayıda uluslararası terör örgütünün yalnız yabancı güçlere değil masum sivillere de saldırdığını ifade eden Baykal, "Başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olmak üzere uluslararası toplumun Irak'a terörist sızmaların önlenmesi için yaptığı çağrılara rağmen şiddetin sürekliliği artmaktadır.
Irak, komşu ülkelere terör ihraç eden bir ülke haline gelmiştir. Nispeten istikrarlı bir bölge sayılan Kuzey Irak ise Türkiye'ye teröristler, silahlar ve patlayıcı maddeler
gönderen ve çok sayıda sivilin ve güvenlik gücü mensubunun ölümüne yol açan PKK terör örgütünün bir merkezi haline gelmiştir. Irak'ta konuşlanan teröristler tarafından gerçekleştirilen Ankara'daki intihar saldırısında 8 vatandaşımız hayatını kaybetmiş ve çok sayıda insan yararlanmıştır. Kuzey Irak'ta gerçekleştirilen bu durumun muhtemelen dünyada bir örneği yoktur. Gerçekten terör gruplarının bulunduğu ülkelerde bu teröristlerle mücadele etmekle görevli bir güvenlik gücü vardır. Burada hiçbir ülkenin toprakları üzerinde teröre müsamaha gösterilmez. Bunun tek istisnası Kuzey Irak'tır" ifadelerini kullandı. Burada yaklaşık 3 bin 500 PKK teröristinin konuşlandırılmakta, eğitilmekte ve Türkiye'ye yönelik saldırılara hazırlanmakta olduğunu belirten Baykal, "Irak geçici hükümeti, toprakları üzerindeki terör örgütleriyle mücadele etmek ve komşu ülkelere saldırmalarını önlemekle yükümlüdür" dedi.
"Irak hükümeti de Irak'taki herhangi bir terörist grubun sınırı geçerek komşu ülkelere saldırmasını önleyecek şekilde sınırlarının güvenliğini sağlamakla yükümlüdür" diyen Baykal, BM kararlarının Irak hükümetine de Irak toprakları üzerindeki terör örgütleriyle mücadele etme yükümlülüğünü getirdiğini söyledi. Irak hükümetinin PKK gibi örgütleri meşrulaştırma niyetine sahip olduğu izlenimi edindiklerini ifade eden Baykal, şunları kaydetti:
"Birkaç yıl önce benzeri bir durumla Suriye'de de karşılaştık. O zamanki Suriye hükümeti PKK terör örgütüne tolerans gösterdi, hatta destekledi. Ancak daha sonra Türkiye'nin kararlı tutumunu gören Suriye makamları, PKK'nın başını Suriye'den çıkartmıştır. Bu gelişme Türkiye'nin 4 yıllık nefes alma sürecini sağlamış, bu dönemde terör faaliyetleri fiilen sona ermiştir. Maalesef Amerikan müdahalesinden sonra Kuzey Irak, PKK için de güvenli bölge haline gelmiştir. Irak hükümetinin PKK konusundaki pozisyonunu değiştirmesi için uluslararası toplumun çağrıda bulunması gerektiğine inanıyoruz. Aksi takdirde terör örgütünün ve terörün Ortadoğu'da yayılması tehlikesi daha da artacaktır. Şu anda Lübnan bölgesi ve Körfez bölgesinde yüksek bir güvensizlik ve istikrarsızlık tehlikesi bulunmaktadır. Irak hükümetinin yanısıra Irak'ta kuvvet bulunduran ülkelere de bu konuda önemli görevler düşmektedir. Amerika tüm dünyadaki tüm terör örgütleriyle mücadele edeceği taahhüdünü vermiştir. PKK'nın Irak topraklarından uzaklaştırılması gereğini kabul etmiştir. Ancak Irak'ta yaklaşık 150 bin asker olmasına rağmen Amerikan hükümeti herhangi bir eyleme girişmemiştir. Maalesef Türkiye ve Amerikan hükümetleri arasında bu alanda somut işbirliği yaratılamamıştır. Bu böyle devam edemez. Kötü günde Irak hükümetinin diğer Avrupa Birliği ülkeleriyle birlikte uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmeleri ve PKK terörüne karşı verilen, verilecek olan mücadeleyi desteklemeye bu konuda uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyorum. Sosyalist Enternasyonal'in bu alandaki uluslararası manevi sorumluluğunu üstleneceğine inanıyorum."