HABER

Baykal'ın toplantıyı terketmesi tartışılıyor

Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın "Anayasa ve İçtüzük'e göre bir siyasetçiden bilgi talep etme yetkiniz yok." diyerek darbe komisyon toplantısını terk etmesi tartışmayı beraberinde getirdi.

Baykal'ın toplantıyı terketmesi tartışılıyor

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu bünyesinde oluşturulan 12 Eylül 1980 darbesi Alt Komisyon Başkanı Naci Bostancı, Baykal'ın tavrının daha çok güncel, politik gelişmeler çerçevesindeki yapmış olduğu açıklamalara da dikkat çekerek değerlendirmenin uygun olacağını söyledi. İfade alan, sorgulayan bir komisyon olsaydı Baykal'ın böyle konuşup o komisyondan çıkamayacağını belirten Bostancı, Baykal'ın geçmişte CHP Genel Başkanlığı yapmış birisi olarak kendi varlığını ve duruşunu komisyon vesilesiyle kamuoyuna bir kere daha deklare ettiğini ifade etti.

Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirine konuşan Bostancı, iç tüzük metni ile iç tüzüğün geçmişte yorumlanma biçimlerinin de ortada olduğunu ifade etti. Birçok komisyon kurulduğunu ve bu çerçevede gerekli gördüğü hallerde milletvekillerini de dinlediğini anlatan Bostancı, "En keskin örneği 2003'teki yolsuzluklara ilişkin araştırma komisyonudur. O zaman sayın Baykal hem komisyonda konuşmuştur hem de komisyon üyelerinden biri Kemal Kılıçdaroğlu idi. Hiçbir itirazı olmadı. Komisyon AK Parti'lilerde müteşekkil değil, dört partinin temsilcileri var. Başka siyasilere ilişkin de komisyon çalışırken kimseden 'iç tüzüğe aykırıdır, dinleyemeyiz' değerlendirmesi çıkmadı. Sayın Baykal'ı da süpriz olarak çağırmadık. Komisyon kendi arasında görüşerek, müzakere edilerek çağrılıyor. Dolayısıyla çağırma boyutuna ilişkin hiçbir problem söz konusu değil. Sayın Baykal kendisi de bilir ki komisyon ifade alan, sorgulayan bir komisyon değil. İfade alan sorgulayan bir komisyon olsaydı sayın Baykal'ın böyle konuşup o komisyondan çıkmaması gerekirdi. İddialarıyla tek kelime dinlemeden komisyondan çıkması birbirini tekzip eder iki davranıştır." dedi.

"KİMSE ZORLA KOMİSYONA ÇAĞIRMADI"

Baykal'ın iddialarına uygun bir komisyon olsaydı onun çıkamayacağını dile getiren Bostancı, komisyonun kendisini çağırma nedenlerinin belli olduğunu vurguladı. Bir tür mağduriyet yaşadığı için, o dönemde yaşananlara tanıklık ettiği için Baykal'ın çağrıldığını anlatan Bostancı, şöyle devam etti: "Kendisine izafe edilen herhangi bir suçlama yok ki o konuyla ilgili bilgisine başvurulsun. O dönemki darbeci anlayışa ilişkin, kendisinin de dahil olduğu siyasi iradeyi aşağılayan, onların yetkilerini gasp eden darbeci anlayışa karşı değerlendirmeleri sorulacaktı, bilgisine başvurulacaktı. Komisyona sunacağı bilgiler bakımından çağrıldı. Çağrılma uslubunda bir yanlışlık yok. Yazı 'arz ve rica' ederim diye yazıldı. Bir otoriter, buyurgan bir ifade söz konusu değil. İfade almak, sorgulamak asla söz konusu değil. Kenan Evren'i de çağırdık; 'gelmeyeceğiz' dediler. Kimse onları zorla komisyona çağırmadı. Dolayısıyla zorla çağırma da söz konusu değil. Süleyman Demirel'i komisyon olarak gittik dinledik. Hiçbir CHP'li 'bir dakika, ne yapıyorsunuz, iç tüzüğe aykırıdır' demedi. Sayın Baykal'ın tavrını daha çok güncel, politik gelişmeler çerçevesindeki yapmış olduğu açıklamalara da dikkat çekerek değerlendirmek uygun olur. Komisyon sayın Baykal için bir vesile olmuştur benim gördüğüm."

Baykal'ın tavrının siyasi olup olmadığına ilişkin bir soruya ise Bostancı, hükümete, iktidara karşı olmaktan ziyade geldiği gelenek itibariyle zaten siyasal anlayış ve pozisyonu muhakkak öyle olduğunu söyledi. Bostancı, "Geçmişte CHP Genel Başkanlığı yapmış birisi olarak, kendi varlığını ve duruşunu komisyon vesilesiyle kamuoyuna birkere daha deklare ettiğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

(CİHAN)

En Çok Aranan Haberler