HABER

BBP Niğde İl Teşkilatı İstişare Toplantısı

BBP Genel Başkan Yardımcısı Yanar: - "Geçtiğimiz günlerde gerek ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’un gerekse Savunma Bakanı Mattis’in ülkemizde yaptıkları görüşmelerde, YPG'yi PKK'dan ayırabileceklerini, hatta onları PKK'ya karşı savaştırabileceklerini belirtmişlerdir. ABD’li yetkililerin bu teklifi bir bakıma Suriye’deki tüm terör unsurlarının kendileri tarafından yönetildiği ve silahlandırıldığının da açık itirafıdır"

NİĞDE (AA) - BBP Genel Başkan Yardımcısı Haşim Yanar, "Geçtiğimiz günlerde gerek ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un gerekse Savunma Bakanı James Mattis’in ülkemizde yaptıkları görüşmelerde, YPG'yi PKK'dan ayırabileceklerini, hatta onları PKK'ya karşı savaştırabileceklerini belirtmişlerdir. ABD’li yetkililerin bu teklifi bir bakıma Suriye’deki tüm terör unsurlarının kendileri tarafından yönetildiği ve silahlandırıldığının da açık itirafıdır." dedi.

Yanar, partisinin Niğde İl Teşkilatı İstişare Toplantısında, Afrin’de devam eden Zeytin Dalı Harekatı’nda şehit olan kahramanları rahmetle andığını söyledi.

Bu günlerde Türk Silahlı Kuvvetlerinin, ülke için en önemli güvenlik tehditlerinden olan PKK ve türevlerini arındırmak ve etkisiz hale getirmek üzere hem yurt içinde hem de Suriye sınırında operasyon yaptığını aktaran Yanar, Afrin üzerinden Suriye’deki terör unsurlarına karşı yürütülen kararlı ve başarılı operasyonların küresel unsurların uykusunu kaçırdığını vurguladı.

Yanar, "Geçtiğimiz günlerde gerek ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un gerekse Savunma Bakanı James Mattis’in ülkemizde yaptıkları görüşmelerde, YPG'yi PKK'dan ayırabileceklerini, hatta onları PKK'ya karşı savaştırabileceklerini belirtmişlerdir. ABD’li yetkililerin bu teklifi bir bakıma Suriye’deki tüm terör unsurlarının kendileri tarafından yönetildiği ve silahlandırıldığının da açık itirafıdır. Bu yüzden ABD ile Türkiye arasındaki bu görüşmeler tamamen güvensizlik ekseninde yürütülmelidir. Çünkü ne zaman ki terörün çözümü hususunda ABD ile masaya oturmuşsak her defasında çözümsüzlük daha da derinleşmiş, kaosa dönüşmüştür." ifadesini kullandı.

Son görüşmelerde Türkiye’nin, Menbiç ile alakalı bölgede terörle mücadelede ABD askerleri ile birlikte görev yapma önerisine ABD'nin mesafeli yaklaşmasını da manidar bulduğuna dikkati çeken Yanar, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Cümle alem biliyor ki Menbiç’i ve oradaki terör örgütlerini ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) yönetiyor. Ve yine cümle alem biliyor ki Menbiç’in sadece stratejik bir nokta değil, aynı zamanda ABD, İsrail ve bazı diğer ülkeler için sentetik uyuşturucu üretim ve dağıtım merkezidir.
CENTCOM, bu muazzam uyuşturucu gelirleriyle PKK/YPG ve diğer terör unsurlarını finanse etmekte ve bu illet maddeyi bu terör örgütleri eliyle başta Türkiye olmak üzere Batı’ya dağıtmakta. Şu anda Türkiye’nin en önemli çıkış yolu, bekası şudur ki, birinci öncelikli tehdit haline gelen ABD güdümlü CENTCOM’un aldatmalarına kanmamalı, her ne pahasına olursa olsun onları bölgeden uzaklaştırmalıdır. Gerek Suriye’nin toprak bütünlüğü gerekse Türkiye’nin güvenliği açısından Fırat'ın batısı ne kadar önemliyse doğusu da bekamızın selameti açısından aynı ehemmiyetle önemli olup, CENTCOM dahil tüm unsurları ile terörden arındırılmalıdır."

Yanar, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere siyasi iradenin bu hassasiyetler çerçevesinde iç ve dış terörle mücadeledeki anlamlı süreci kararlılıkla yürüteceklerine inandığını bildirdi.

Yanar, "Bilindiği üzere Büyük Birlik Partisi, Sayın Cumhurbaşkanı'nın sistem değişikliği teklifine, ülkenin geleceği açısından bir fırsat olabileceğine olan inançla destek vermişti. 2019 yılında yapılması beklenen seçimlerde de partimizin vereceği desteğin Milli Mutabakat İttifakı açısından ne kadar önemli olacağı açıktır. Tam anlamıyla sağlıklı ve adil bir zeminde tüm milliyetçi ve maneviyatçı unsurları içine alabilecek bir Milli Mutabakat İttifakının, seçmenin en az %70 inin desteğini alabilmesi mümkündür.” ifadesini kullandı.

En Çok Aranan Haberler