Bebek arabasında ölüm
İzmir'in Güzelbahçe İlçesi'nde 3 aylık bebek Furkan Topçu'nun bulunduğu bebek arabasına çarpıp, ölümüne neden olduğu iddiasıyla tutuksuz yargılanan 2.69 promil alkollü Ali Ertürk, ilk duruşmada tutuklandı.
2 çocuk annesi Esen Topçu, "Dördümüzün bir arada fotoğrafı yok. Benim yavrumu alan kişiden şikayetçiyim" dedi. Kaza geçen 15 Mart'ta Güzelbahçe'nin Yelki mahallesinde meydana geldi. Osman Topçu, eşi Esen Topçu, 5 yaşındaki kızları Sıla ve 3 aylık bebekleri Furkan Topçu ile Yelki'de bir yakınlarına gezmeye gitti. Topçu'nun yakını olan lise öğrencisi Tuğçe Ulutaş, üç aylık bebek Furkan'ı arabaya koyup, ablası Sıla'yla birlikte gezmeye çıkardı. Bu sırada emekli Ali Ertürk, yönetimindeki 35 TZ 446 plakalı kamyonetle Güzelbahçe yönüne giderken yolun kenarında bebek arabasına çarptı. Çarpmanın etkisiyle, bebek arabasının içerisinde bulunan Furkan bebek, yola fırladı. Yaralanan bebek Topçu ile Tuğçe Ulutaş yaralı olarak Dokuz Eylül Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Furkan Topçu, müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Jandarma, SSK emeklisi sürücü 56 yaşındaki Ali Ertürk'ü gözaltına aldı. Yapılan kontrolde Ertürk'ün, 2.69 promil alkollü olduğu tespit edildi.
Ali Ertürk, aşırı alkollü olduğu için ifadesi bir gün sonra alınabildi. Ertürk ifadesinde, "Üç şişe bira içtim. Eve gitmek için direksiyonun başına geçtim.
Yolda tümseği geçtiğim anda yolda bir karartı gördüm. Aniden direksiyonu kırdım. Ancak çarpmayı engelleyemedim. Neye çarptığımı fark etmedim. Daha sonra inip baktığımda ölen bebek ve yaralı kızı yerde yatarken gördüm. Yolda bir aydınlatma yoktu. Hızım saatte 30 kilometreydi, yolun durumu hız yapmaya uygun değidi. Kazada benim kusurum yok. Bebek arabası kaldırımın aşağısındaydı" dedi. Adliyeye sevk edilen zanlı mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Cumhuriyet Savcısı Orhun Sezer, bir üst mahkemeye sanığın tutuklanması istemiyle itiraz etti, ancak talebi reddedildi.
Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı, sanık Ali Ertürk hakkında ‘Bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne, bir kişinin yaralanmasına sebebiyet verme' suçundan 15 yıl hapis cezası istemiyle yargılanması için Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. Yapılan ilk duruşmaya tutuksuz yargılanan Ali Ertürk, ölen bebeğin annesi Esen Topçu, babası Osman Topçu ve avukatları Mehmet Deniz Apa katıldı. Ali Ertürk, jandarma ve savcılıkta verdiği ifadelerini yineledi. Furkan Topçu'nun gözüyaşlı annesi Esen Topçu ile babası Osman Topçu, sanıktan şikayetçi oldu. Anne Esen Topçu, "O bizim biricik oğlumuzdu. Alkollü bir kişi gelip onu bizden aldı. Dördümüzün bir arada fotoğrafı bile yok. Evimizin neşe kaynağı sustu. Alkol alıp direksiyonun başına geçen bu canavar bizi mahvetti. Bebeğimiz öldüğünden beri hayata küstük. Sanıktan şikayetçiyim" dedi. Baba Osman Topçu da "Yavrumuzu bizden alan trafik canavarından şikayetçiyim" dedi.
Olayda yaralanan Tuğçe Ulutaş, "Sıla ve Furkan'la hava almak için hep birlikte dışarı çıktık.
Sıla kaldırımdan yürüyordu. Yolun sağından gidiyorduk. Arabanın geldiğini görünce iyice kaldırıma yanaştım. Biranda arkamızdan gelen araç bana ve Furkan'ın içinde bulunduğu bebek arabasına çarptı. Ben şoka girdiğim için geri kalanını hatırlamıyorum. Bize çarpan ve alkollü olduğunu öğrendiğim kişiden şikayetçi ve davacıyım" diye konuştu.
Ölen bebeğin ailesinin avukatı Mehmet Deniz Apa, olayın olduğu saatte havanın karanlık değil aydınlık olduğunu, jandarma tarafından tutulan tutanakta asli kusurlu olarak ise yaralı Tuğçe Ulutaş'ın belirtildiğini dile getirdi. Bu tutanağı ve raporu kabul etmediklerini söyledi. Avukat Apa, "Sanık, olaydan 21 saat sonra ifade verebilmiştir. Aldığı alkolün etkisinin ne kadar yüksek olduğu ortadadır. Olaydan sonra en ufak bir üzüntü ya da pişmanlık duymamıştır. Olay bir cinayettir. Tutuklanmasını talep ediyorum" dedi.
Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, delil ve dinlenen tanık ifadelerine göre sanığı tutukladı, duruşmayı erteledi. Duruşmaya elini kolunu sallayarak gelen Ali Ertürk, polisler tarafından kelepçelenerek cezaevine götürüldü.
Sanığın tutuklanması üzerine anne Esen Topçu ve baba Osman Topçu, duruşma sonrası, "Karar biraz olsun bu bize teselli oldu. İnşallah en ağır cezaya çarptırılır. Kendisi üç ay ellerini kollarını sallayıp dışarıda gezdi. Bizim yavrumuz ise toprak altında çürüdü. Her gece oğlumuzu rüyamda görüyorum. Evdeki elbiselerini kokluyorum" dedi.
