David Willey
BBC Roma Muhabiri
İtalya'da eski rejimin sona ereceğine işaret eden söylentileri fark etmemek mümkün değil.
Çalışma yaşındaki 15 milyon İtalyan, işsizden de öte. İş dahi aramaktan vazgeçmiş. Durgun ekonomide üretkenlik de düşüşte.
Hükümet doğal ya da insan eliyle olsun, sorunlara uygun şekilde yanıt olamıyor.
Güney İtalya'da çöp dağları Napoli ve Palermo gibi kent sokaklarında yükselmeye devam ediyor.
Ülkenin kuzeyinde felaketlere yol açan fakat hükümetin ilk günlerde hafife aldığı seller Vicenza'da binlerce kişinin evlerini ve biriktirdiklerini sürükleyip götürdü.
Ardından, ikinci işi Berluconi'nin baş propaganda sorumluluğu olan Kültür Bakanının, antik Pompei kentinin ortasındaki Gladyatörler Evi projesi yıkıntıya dönüştüğü halde istifa etmeyi reddetiğine tanık olduk.
Polis, başbakanın Milano'da bulunan lüks malikenelerindeki partilere gelip giden genç kadın misafirlere korumalık yapmaktan duyduğu rahatsızlığı ifade etmeye başladı.
Bir gazete başyazısında, 70'inde Capri adasındaki sarayına çekilen Roma İmparatoru Tiberius'la benzerlikler kurdu.
Tarihçilere göre Tiberius, azalmakta olan cinsel gücünü canlandırmak için erotik eğlenceler düzenlemekle görevlendirdiği bir Zevk Bakanı atamış.
Başyazıda, "Belki bu tarihi okumak eğlenceli olabilir, fakat gerçekte yaşıyor olmak pek hoş değil" diye yazıyor.
İtalyanların kafelerde, süpermarkette ya da trendeki gündemi de Berlusconi.
Artık insanlar, "Acaba şimdi neyi beklemeliyiz?" diye soruyor.
Yabancı basın, son yaşananlar üzerine, Berlusconi'nin sonunu ilan etmekte erkenci davrandı.
Fakat İtalya başbakanı da ilk kez, endişeli olduğunun sinyallerini veriyor.
Son kamuoyu yoklamalar, Berlusconi'ye desteğin yüzde 35 ila 40 civarına gerilediğini gösteriyor.
İki yıl önce seçimi ezici bir çoğunlukla kazandığında, arkasındaki destek yüzde 60'ın üzerindeydi.
Başbakanın kendisi sürekli siyasi olarak pek uygun olmayan kaba şakalar yapmakla ünlüyken, şimdi komedyenler, kendisi ve cinsel hayatı hakkında pek de kolay kaldırılır olmayan espriler yapıyorlar.
Siyasi müttefikleri de Berlusconi'yi terk ediyor
Federico Fellini savaş sonrası İtalya’sında yüksek sosyetede bir kesimin hayatını ele aldığı La Dolce Vita filminde, küllerinden sıyrılan ülkede her şeyin mümkün olduğunu anlatıyordu.
Medya imparatorluğu sayesinde yeni tip bir tüketim kültürü yaratan Berlusconi ise, pek tatlı olmayan bu kültürle yeni bir İtalyan rüyası için pek umut veremedi.
İtalya'n ekonomisinin geleceğine belirsizlik rüzgârları hakimken, ülkede geçmiş başarıların romantik kalıntıları da, taş yığınına dönüşebilir.