Besicilerin Yayla Mesaisi

SITKI YILDIZ - ALİ İHSAN ÖZTÜRK - Doğu Anadolu Bölgesi'nde önceki yıllara göre daha rahat bir yayla dönemi geçiren köylüler, Çözüm sürecinin devam etmesi halinde bölgenin tarım ve hayvancılıkta çok ileri seviyeye ulaşacağına inanıyor. Yaz mevsiminin gelmesiyle sürülerini yaylalara çıkaran besiciler, yılın 5-6 ayını şehir gürültüsünden uzak, binlerce metre yükseklikteki alanlarda doğayla iç içe geçiriyor. Doğu ve Güneydoğu Doğu Anadolu bölgelerindeki illerde çözüm süreci kapsamında yaşanan gelişmeler, özellikle tarım ve hayvancılık sektöründe gözle görülür bir gelişme yaşanmasını sağladı. Uzun yıllar bölgedeki operasyonlar nedeniyle çıkılması yasaklanan yayla ve meralar, çözüm sürecinin ardından vatandaşlara açıldı. Hava sıcaklığının 30 dereceye kadar yükseldiği Van ve çevresinde hayvancılıkla uğraşan vatandaşlar, aileleri ile yaz mevsiminin daha serin geçtiği binlerce metre yükseklikteki yaylalara giderek sürülerini otlatmaya başlattı. Kurdukları çadırlarda aileleri ve hayvanlarıyla yaşam süren ve yılın yaklaşık 6 ayını yüksek kesimlerdeki yaylalarda geçiren vatandaşlar, şehir gürültüsünden uzak yaylalarda doğayla iç içe yaşam sürüyor. Van'a yaklaşık 1 saat uzaklıkta Erek Dağı zirvesindeki Keşiş Gölü Yaylası, Gürpınar ilçesine bağlı köylerin yoğunlukta olduğu besicilerin konakladığı yaylalardan biri. Sabah erken saatlerde uyanarak çadırlarından çıkan erkekler ot biçerken, kadınlar çobanın otlatmaya çıkardığı hayvanları sağıma gelene kadar ekmek pişirme, çamaşır yıkama, peynir, süt, yoğurt yapımı ve kuzuların bakımıyla uğraşırken, çocuklar ise oyunlarla vakit geçiriyor. Bozyiğit köyünden Soydan Karakoç, Haziran ayı itibariyle Keşişgöl Yaylasına geldiklerini ve Eylül ayı sonlarına kadar yaylada kaldıklarını söyledi. Ot biçmenin zor olduğu kadar eğlenceli olduğunu da aktaran Karakoç, "Yayla hayatı çok güzel geçiyor. Serin oluyor ve hayat burada mükemmel geçiyor. Sabah erken saatte kalkıyoruz. Hayvanı olan hayvanına bakıyor, ot biçecek olan tarlalara geliyor. Yaylada ürettiğimiz koyun peyniri, sütü, yoğurdu ve kaymağı çok güzel olur. Meşhur Van Kahvaltısının peyniri, yoğurdu, kaymağı hep buralardan otlayan hayvanlardan elde edilir. Yani hayat burada gerçekten çok güzel" diye konuştu. Van-Hakkari karayolu üzerinde bulunan Güzeldere Yaylası'nı 100 bin liraya kiralayan Gürpınar'a bağlı Yatağan, Yolaşan ve Otbiçer köyleri sakinleri ise, sabah erken saatlerde başlayan koşuşturmacayla en iyi otlu peyniri, sütü, yoğurdu ve kaymağı üretmeyi amaçlıyor. -Kürtçe şarkılarla moral buluyorlar Elektrik enerjisinin olmadığı yaylada okunan Kürtçe uzun havalarla moral bulan aileler, bir taraftan koyun kırpma, ekmek pişirme, koyun sağma ve tuzlama ile uğraşırken, çocuklar ise huzurlu ve sezsiz ortamda oyunlar oynarak tadını çıkarıyor. Yolaşan köyünden geldiğini belirten İsmail Akbulut, yaylada bir gün içerisinde yaptıkları çalışmaları ve yaşadıkları sıkıntıları anlattı. Yaylada aile başı yaklaşık 2 bin 500 lira kira ödemesi yaptıklarını, ancak hayvan satışının düşük, yem ve ot fiyatlarının yüksek olması nedeniyle zarar ettiklerini ifade eden Akbulut, her şeye rağmen yaylada kalmanın insana huzur verdiğini söyledi. Akbulut, "Biz her şeyin doğal olanına alışmışız. Doğal sütü, peyniri, kaymağı olmazsa biz de bir çok şeyden mahrum kalmanın heveslisi değiliz. Bence yayla olmazsa koyun yaşayamaz. Çünkü yaylanın suyu bol, havası serin, yeşilliği çok iyi. Hayvan burada daha iyi oluyor. Yoksa biz zarar ederiz. Bu yıl devletimize çok teşekkür ediyoruz. Bu barış süreci başladığı 5-6 aydan beri şehit haberi olmuyor. Oğlum Kayseri'de asker. Biz de rahat bir şekilde yatıyoruz. İsteğimiz bu sürecin hayırlı bir şekilde sonlanmasıdır" dedi. Lise son sınıf öğrencisi olduğunu ifade eden Veysel Akbulut ise, koyunların dağdan geldiği öğle saatlerine kadar serin havada uyuyarak günü geçirdiğini, koyunların gelmesiyle birlikte 4 saatlik zorlu bir çalışma temposuna ayak uydurduğunu belirtti.