HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"Birçok bilgi, belge amatör kayıtların içinden çıkıyor"

UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Deniz Bayrakdar: - "Görsel ve işitsel arşivi korumak önemli bir sistematik ve kaynak gerektiriyor. Bu işi yapan kurumların ve sivil toplum kuruluşlarının çabalarına destek vermek, onları genişletmelerini ve bilgilerini aktarabilecekleri bir ortamda buluşmalarını sağlamak gerekiyor. Ayrıca bunların erişime de açık olması lazım" - "Görsel, işitsel kaynakların hiç değişmeyen gücü, iyi propaganda amacıyla da sinemada ve televizyonda kullanıldı. Görsel-işitsel arşivlerin yapıldığını, bakılmak için beklediğini duyurmak lazım. İnternette dolaşırken, bir çok ekranla karşılaşılıyor, haberin yanındaki reklam yerine böyle bu tür bir duyuruya tıklanması sağlanabilir"

İSTANBUL (AA) - ANDAÇ HONGUR - UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve İletişim Komitesi Başkanı Prof. Dr. Deniz Bayrakdar, görsel ve işitsel arşivi korumanın önemli bir sistematik ve kaynak gerektirdiğini belirterek, "Bu işi yapan kurumların ve sivil toplum kuruluşlarının çabalarına destek vermek, onları genişletmelerini ve onların bilgilerini aktarabilecekleri bir ortamda buluşmalarını sağlamak gerekiyor. Ayrıca bunların erişime de açık olması lazım." dedi.

Bayrakdar, 27 Ekim Dünya Görsel-İşitsel Miras Günü dolayısıyla AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, ses ve görüntü malzemeleri, filmler, eski ses kayıtları ve plakların çok hassas malzemeler olduğunu, tarihsel süreçler içinde yangınlar, savaşlar, insan hataları veya bazı finansal nedenlerle korunamadıkları için çoğunun kaybolduğunu anlattı.

UNESCO'nun 1980'deki 21. konferansında, görsel-işitsel malzemenin korunması konusunda bilinçliliğin artırılması amacıyla "Hareketli görüntülerin korunması ve saklanması" için bir tavsiye kararı çıkardığını hatırlatan Bayrakdar, şöyle devam etti:

"Görsel-işitsel malzeme aslında aynı kitaplar, yazılmış bütün belgeler gibi bizim ortak hafızamız, tarih belleğimiz. Bizim unuttuğumuz şeyleri onlar bize hatırlatıyorlar. Tavsiye kararıyla bir girişimde bulunuluyor ve 'Dünya Görsel-İşitsel Miras Günü' olarak kutlanması şeklinde bir tavsiye kararına dönüşüyor. 2015'te de belgesel mirasın korunması, erişime ulaştırılması ve dijital formu da içermesi konusunda bir tavsiye kararının içerisinde 'Korumaları yapan ülkelerin arşivcilik, saklama, koruma gibi alanlarda yaptıkları çalışmaları değerlendirmelerini bekleyen bir karar çıkıyor."

Bayrakdar, Dünya Görsel-İşitsel Miras Günü'nün bu yılki konusunun "Geçmişi Ses ve Görüntülerle Birleştirmek" olarak belirlendiğine işaret ederek, UNESCO ve Görsel-İşitsel Arşivler Birliği Koordinasyon Konseyinin, bu yılki açıklamasını aktardı:

"Ortak tarihlerimiz film, video ve dijital formatta genellikle sabitlenmiştir. Geçmişi öğrenmek ve tarihi gelecek nesillerle paylaşmak için bu ortak görsel-işitsel hafızaya tutunuyoruz. Giderek artan biçimde kayıtlar, hafızamızın yerine geçiyor, bize hizmet ediyor ve geçmişimizi hatırlatıyor. Binlerce arşiv uzmanının koruma konusundaki çabaları, kütüphane çalışanları, bu değerli koleksiyonları koruyanlar, bu yıl Görsel-İşitsel Miras Günü'nde tekrar onların bu adanmışlığı ve uzmanlıklarını kutluyorlar. Onların bilgi ve adanmışlığı olmasa, korumak, dijitize etmek ve erişime vermek konusundaki çabaları olmasa, kültürel mirasın büyük bir kısmı yok olur gider. Bu tehditler kültürel mirasımızı gelecek nesiller, yetenekler, bilgi ve kaynaklar adına korumamız gerektiğini bir kez daha bize hatırlatır. Hareketli görüntüler ve seslerin kayıtları, hafızamızı, düşüncelerimizi ve tarihimizi korur. Birçok kurum, geniş kaynakları arşiv saklama ve yeni formatlara uyarlamak, dijital formatlara aktarmak için ayırıyor ama bazı kurumlar bu konuda daha az şanslılar. Sonuç olarak amacımız, bu malzemeleri onlardan bir şeyler öğrenecek, onlarla ilgilenecek, onlara dahil olacak, onları takdir edecek, kucaklayacak seyirci ve dinleyiciler için korumaktır. Bu hikayeleri, televizyon, radyo ve sinema perdelerinde yansıtmak, küresel çabalarla bu ses ve görüntüleri paylaşmak ana amacımızdır."

- "Birçok bilgi ve belge amatör kayıtların içinden çıkıyor"

Prof. Dr. Deniz Bayrakdar, Türkiye'de Kültür ve Turizm Bakanlığı, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema Televizyon Merkezi, Türk Sineması Araştırmaları, TRT ve TSK Foto Film Merkezinin filmleri, belgeleri arşivleyerek dijitize ettiğini belirtti.

"Bir envanter çıkarılması ve bunun paylaşılması gerekir." diyen Prof. Dr. Bayrakdar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Resmi kurumlar, sivil toplum kuruluşları, şirketler, müzik endüstrisinden malzemeleri toplaması istenebilir. Kurumların yanı sıra şahsi arşivlerdeki albümler ve filmlerin de kategorize edilerek toplanması aşamasında mutlaka değerlendirilmesi gerekir çünkü, çeşitli zamanlara dair birçok bilgi ve belge amatör kayıtların içinden çıkıyor. Bu işi yapan kurumların ve sivil toplum kuruluşlarının çabalarına destek vermek, onları genişletmelerini ve bilgilerini aktarabilecekleri bir ortamda buluşmalarını sağlamak gerekiyor. Müzeler, arşivcilik, kütüphanecilik, saklama ve korumayla uğraşan insanların yapabileceği yerlerde bunların birleştirilmesi lazım. Elbette herkes kendi elindekini tutsun ama kopyaları belli bir merkezde toplamaya çalışılsın. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca bunların erişime de açık olması lazım."

Bayrakdar, tüm bunlar yapılırken toplumun da bundan haberdar edilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Kültür ve Turizm bakanlığı bu görevi yapıyor ancak toplumu bundan haberdar etmek için yaygınlaştırılması lazım." dedi.

Görsel, işitsel kaynakların hiç değişmeyen gücünün iyi propaganda amacıyla da sinemada ve televizyonda kullanıldığını dile getiren Bayrakdar, sözlerini, "Görsel-işitsel arşivlerin yapıldığını, bakılmak için beklediğini duyurmak lazım. Müzeler bunu yapıyor aslında ama bunun birleştiği yerde belki bir konsorsiyum olması lazım. İnternette dolaşırken, bir çok ekranla karşılaşılıyor, örneğin haberin yanındaki reklam yerine böyle bu tür bir duyuruya tıklanması sağlanabilir." diye tamamlandı.

Yerel Seçim 2024


En Çok Aranan Haberler