İSTANBUL (A.A) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Milli Birlik Projesi'' ile Türkiye'nin bütün sorunlarına çözüm üretmenin gayreti içinde olduklarını belirterek, ''Bizi birbirimizden ayırmaya, birbirimizle düşman eylemeye, birbirimize kem gözle bakar hale getirmeye kimsenin gücü yetmez'' dedi.
Erdoğan, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nda düzenlenen ''Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı''ndaki konuşmasında, yüzyıllar boyunca oluşmuş kardeşliği, dostluğu kimsenin bozamayacağını ifade etti.
''Bizi birbirimizden ayırmaya, birbirimizle düşman eylemeye, birbirimize kem gözle bakar hale getirmeye kimsenin gücü yetmez'' diyen Erdoğan, ancak ortada hiç arzu edilmeyen bir manzara olduğunun da kabul edilmek durumunda olunduğunu söyledi.
Erdoğan, şöyle konuştu:
''Yaklaşık 30 yıldır bu ülkede anneler ağlıyor, babalar göz yaşlarını içlerine akıtıyor, bu ülkenin gencecik fidan gibi delikanlıları, umutları, geleceği al kanlar içinde toprağa düşüyor. 30 yıldır bu ülkenin kazanımları, birikimleri, kaynakları ve enerjisi heba olup gidiyor. Birileri bu manzarayı göremediler. Birileri bu konuyu görmediler, görmezden geldiler. Birileri fotoğrafı doğru okuyamadılar ve gerekli tedbirleri almadılar. Sorun daha başlangıç aşamasında iken sorunun büyümesinin önüne geçemediler. Tam tersine sorunu büyütecek çok büyük hatalar yaptılar, ama biz AK Parti olarak bu sorunu görüyoruz, biliyoruz, sorunu kabul ediyoruz ve en iyi şekilde analiz ediyoruz. Bu çalışmalarımızdan en güzel neticeyi çıkaracağız.''
-''BU MİLLETİ ÇÖZÜMDEN MAHRUM BIRAKMAYACAĞIZ''-
Erdoğan, AK Parti'yi kurdukları günden itibaren bu konu üzerinde çalışmaya başladıklarını ve 7 yıl boyunca bu meselenin çözümü için uygun zemini oluşturmanın mücadelesini verdiklerini anlattı. Erdoğan, şimdi de yaklaşık 1,5 aydır çözümü getirecek açılımı şekillendirmek için çaba harcadıklarını söyledi.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın konuya ilişkin akılcı, sağduyulu, yapıcı görüş ve önerisi olan her kesimle konuştuğunu ve istişarelerde bulunduğunu ifade eden Erdoğan, ''Kısa, orta ve uzun vadede neler yapılabileceğini tespit edeceğiz. Bu meselenin kalıcı şekilde çözümü için tedbirlerimizi açıklayacak ve hızla uygulama safhasına getireceğiz'' şeklinde konuştu.
''Bin yıldır süren kardeşliğimizi ebedileştirmek için gereken her adımı cesaretle atacağız'' diyen Erdoğan, önlerine kim çıkarsa çıksın geri adım atmayacaklarını kaydetti.
Başbakan Erdoğan, sürece ilişkin, sanatçılardan, medyadan, akademisyenlerden ve kimi siyasetçilerden güzel ve olumlu tepkiler aldıklarını dile getirerek, şöyle konuştu:
''Türkiye, her zamankinden çok daha fazla bu sorunun artık çözülebileceğine, bu meselenin artık nihayete erebileceğine inanıyor. Üniter yapı noktasında kimse tartışmaya fırsat vermesin. Bizim önce üniter yapı noktasında çok güçlü olmamız lazım. Ayağımızı yere sağlam basacağız. Ondan sonra birçok adımı atmak da kolaylaşacaktır. Meselenin uluslararası boyutu noktasında çok önemli bir rolü bulunan Suriye ve Irak, meselenin çözümüne tam destek veriyor. Türkiye artık geleceğe ilişkin güzel umutlar taşıyor. AK Parti ve AK Parti İktidarı, bu fırsatın heba olmasına asla izin vermeyecek. Süreci tahrik edenlere boyun eğmeyeceğiz. Süreci baltalamak isteyenlere prim vermeyeceğiz. Çözümsüzlükten nemalanan, kandan, göz yaşından nemalanan, şehitlerimizi istismar ederek siyaset yapanlara meydanı bırakmayacak, demokrasi içinde, hukuk içinde bu süreci tamama erdireceğiz.''
-KÜRESEL FİNANS KRİZİ-
Konuşmasında, küresel finans krizine de değinen Başbakan Erdoğan, krizin tüm dünyada yavaşlama eğilimine girdiğine, olumlu sinyallerin arttığına dair sevindirici işaretler alındığını kaydederek, Türkiye'de de krizin etkilerinin yavaşladığını memnuniyetle müşahede ettiklerini aktardı.
Erdoğan, 29 Mart Seçimleri'nde küresel krizin en önemli koz ve istismar aracı olarak kullanıldığını anımsatarak, ''Krizin ilk sinyalleri ortaya çıktığı andan itibaren Hükümet olarak tedbirlerimizi aldık. Bu tedbirleri cesaretle uyguladık. Elbette krizden etkilendik. Etkiler devam ediyor, ancak krizden etkilenen diğer ülkelerle kıyasladığımızda son derece iyi seviyede olduğumuzu görmeliyiz'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, bugün iki kredi değerlendirme kuruluşundan bir tanesinin Türkiye'nin kredi notunu negatiften durağana, diğerinin de durağandan pozitife çıkardığını, IMF'nin de orta vadeli programla ilgili olumlu açıklamaları olduğunu kaydetti.
-IMF İLE İLİŞKİLER
IMF olmadan da krizin aşılabileceğini, Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde durabileceğini anlatan Erdoğan, ''Türkiye'nin artık çok farklı bir ülke olduğunu, çok farklı ve güçlü bir ekonomisi olduğunu artık teyit ettik. Artık gündemi belirlenen bir Türkiye yok, gündemi belirleyen bir Türkiye var'' dedi.
IMF ile ilişkilere de değinen Başbakan Erdoğan, 6-7 Ekim'de IMF'nin yıllık toplantılarının İstanbul'da yapılacağını anımsattı.
Başbakan Erdoğan, ''Biz IMF'ye hiçbir zaman bu ülkenin siyaseti üzerinde müdahale vermedik. (Bize kredi vereceksen ver. Ekonomik noktada tavsiyelerin olacaksa eyvallah. Bunları konuşalım, ama iktidarımızın siyasi iradesine müdahale istemeyiz) dedik ve bunu yaptırmadık'' şeklinde konuştu.
IMF'nin kendilerinden, belediyelere verilen gelirlerin kaldırılmasını istediğini, ancak ''Asla kaldırmayız'' dediklerini ifade eden Erdoğan, Maliye Bakanlığı Gelirler İdaresinin özerkleştirilmesi isteğine de (Kusura bakmayın, böyle bir şey düşünmüyoruz. İdaremizi kendi içimizde reforme ederiz) dediklerini kaydetti.
''Tayyip Erdoğan olarak şahsi kanaatim, özerk kurumların da beklendiği gibi hepsinin çok çok iyi olduğu kanaatinde değilim'' diyen Erdoğan, bunun bir örneğinin de Merkez Bankası olduğunu söyledi.
Erdoğan, ''Enflasyonun faturasını iktidar olarak biz ödüyoruz, ama iyi çıktığı zaman kim topluyor? Merkez Bankası topluyor. Bedelini biz ödeyeceksek bu bize bağlıdır. Taşın altına elini sokan kimse o yürütür'' şeklinde konuştu.
Toplantıya, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, AK Parti Genel Başkan yardımcıları Edibe Sözen ve Abdülkadir Aksu ile il başkanları, belediye başkanları, kadın ve gençlik kolları katıldı.