Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın hazırladığı ve Boğaziçi Yasası'nda önemli değişiklikler içeren yasa teklifi taslağı yeni tartışma başlattı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın Boğaziçi Yasası'ndan kaynaklanan yetkilerinin, başkan ve üyeleri Cumhurbaşkanı'nca atanacak kurum ve kurullara devrini öngören yeni taslakla, yıkılacak kaçak yapıların yerine yeniden yapılaşma izni verileceği de iddialar arasında.
Zira teklif, yeni kurulacak Boğaziçi Başkanlığı'na, Boğaziçi alanına ilişkin imar planları hazırlamak, parselasyon planı, arazi ve arsa düzenlemesi, cins değişikliği yapmak dahil, geniş kapsamlı yetkiler veriyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Boğaziçi'nin imara açılacağı iddialarına karşı çıkarak "Tam aksine, Boğaziçi'nin siluetinin daha düzgün hale getirilmesi, kaçak yapılarla mücadele edilmesi amaçlanıyor" derken, Büyükşehir Belediyesi dahil, bazı bakanlıkların kurullardan çıkarılmasını ise "yetki karmaşasını sadeleştirme" olarak açıkladı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ise düzenleme hazırlığının kendileri için de sürpriz olduğunu belirterek, "Amaç yeni rant alanları yaratmak" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan yasa teklifi taslağında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Boğaziçi Yasası'ndaki yetkileri, Cumhurbaşkanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na devrediliyor.
Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı olan Boğaziçi İmar Müdürlüğü, Büyükşehir Belediye Başkanı'nın üyesi olduğu Boğaziçi İmar İdare Heyeti ile Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu lağvediliyor.
Bu kurullar Cevre ve Orman Bakanlığı'na bağlı, başkan ve yardımcıları Cumhurbaşkanı tarafından atanacak Boğaziçi Başkanlığı ile yine üyeleri Cumhurbaşkanı'nca atanacak Boğaziçi Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Düzenleme Kurullarının kurulması öngörülüyor. Lağvedilen kurumların yetkileri, genişletilerek yeni kurullara devrediliyor.
Boğaziçi Başkanlığı'nın görev ve yetkileri arasında, Boğaziçi alanı ve siluet geçiş sahalarına ilişkin imar planları ile ilgili olarak kıyı, sahil şeridi öngörünüm bölgelerinde nazım ve uygulama imar planlarını hazırlamak, ilgili belediyelerce hazırlanan plan tekliflerini onaylama, parselasyon, arazi ve arsa düzenlemesi takas trampa, kamulaştırma, cins değişikliği, yapı projelerini inceleme, yapı kullanma izni verme, kiralama, ruhsatsız, standarda aykırı yapıları yıkma, mühürleme, gürültü ve görüntü kirliliğine yol açanlara para cezası tebliğ etme bulunuyor.
Boğaziçi İmar İdare Heyeti'ne ait olan "imar planında yeşil alan olarak belirlenen arsaların ağaçlandırılması için gerekli tedbirleri alma" yetkisi de Boğaziçi Başkanlığı'na bırakılıyor. Aynı şekilde yine heyette bulunan devlet ormanı niteliğindeki yerlerle ilgili yetkiler de Tarım ve Orman Bakanlığı'na bırakılıyor.
Teklif taslağında ayrıca Çevre ve Şehircilik, Kültür ve Turizm ve Tarım ve Orman Bakanlıklarının önerisi ile üyeleri Cumhurbaşkanı tarafından atanmak üzere Avrupa ve Anadolu Yakası'nda iki adet Boğaziçi Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu oluşturulması öngörülüyor.
Çevre Bakanlığı'nın zorunlu hallerde 2 adet daha kurul oluşturabileceği hükme bağlanıyor. Boğaziçi Alanı kapsamına "siluet geçiş sahaları" da alanıyor ve su yolları, dolgu alanları, sahilde veya gerisindeki su yolları da alan kapsamına dahil ediliyor. Ayrıca, boğaziçi öngörünümde yer alacak tesislere kafeteryalar ve spor tesisleri ekleniyor. Halen öngörünümde sadece büfe ve çayocağı sınırlaması bulunuyor.
Boğaziçi alanı ve siluet geçiş sahalarının bulunduğu ilçe belediyelerinin bünyesinde üç ay içinde ilçe Boğaziçi müdürlükleri kurulacak ve uygulamaların gerçekleştirilmesi, denetiminden sorumlu olacak.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, kamuoyunda tartışma yaratan yasa teklifi taslağı konusunda BBC Türkçe'nin sorularını yanıtladı.
Kurum, yeni düzenleme ile amaçlarının, Boğaziçi'nin siluetini korunması ve daha düzgün hale getirilip, yeşilin artırılması olduğunu belirtti. "Kesinlikle Boğaziçi'nin imara açılması sözkonusu değil" diyen Kurum, şu görüşleri dile getirdi:
"Kaçak yapılarla da Bodrum'da, Ayder'deki gibi, ülkemizin diğer yerlerindeki gibi kararlılıkla mücadele etmek için atılmış bir adım. Buradaki amaç, ilçe belediyeleriyle, orada oluşturulmuş Boğaziçi imar müdürlükleriyle, Boğaziçi silüetini ve oradaki yapıları koruyabilmek. Kesinlikle imara açılması, yeni imar alanlarının oluşturulması taslakta sözkonusu değil. Hem ön görünümde hem geri görünüm etkilenme bölgesiyle ilgili yeni düzenlemede - ki eskiden geri görünüm etkilenme bölgesinde yükseklikle, emsalle alakalı sınır yoktu- buna ilişkin düzenleme sözkonusu.
O siluet geçiş sahaları gözden geçirildi ki, şu anda yetki Boğaziçi Koordinasyon Kurul'nda. Bu koordinasyon kurulunun başkanlığını da sayın Cumhurbaşkanımız yapıyor. Orada ilgili bakanlıklar belediyeler var.
Dolayısıyla hani burada daha etkin dünyanın incisi Boğazımızı daha güzel hale getirebilmek amacıyla yapılmış bir düzenleme."
Bakan Kurum, taslakta yeni kurullar oluşturulmasının öngörüldüğünü, bunların üyelerinin bir kısmınının Cumhurbaşkanı, bir kısmının da ilgili bakanlık olarak kendilerinin belirleyeceğini ifade etti.
Düzenlemeyle Boğaziçi ve siluetinin korunmasına dönük "çatı" yapı oluşturmayı hedeflediklerini anlatan Kurum, Boğaziçi ile ilgili plan yetkisinin mevcut mevzuatta da Cumhurbaşkanı'na ait olduğunu, yeni düzenlemede de bunun sürdürüleceğini ifade etti.
'**Yetki karmaşasını sadeleştirmek istiyoruz**'
Yeni düzenleme ile İstanbul Büyüşehir Belediyesi'nin devre dışı bırakılacağı, yetkilerin iktidarda toplanacağı eleştirilerinin anımsatılması üzerine de Kurum, şu görüşleri dile getirdi:
"Buradaki şey, yetki karmaşası var. İşin sahibi birçok birim, kurum kuruluş var. Düzenlemeyle o yetki karmaşısını sadeleştirip, hem vatandaşın sorunlarını çözebilmek, hem de o yetki karmaşasından sadeleştirilmiş bir düzen çerçevesinde Boğaz öngörünümünü ve geri görünüm etkileme alanını koruyabilmek istiyoruz."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ise yeni düzenleme hazırlığının kendileri için de sürpriz olduğunu belirtirken, hazırlığı Bu tamamen rantı kendine çevirme operasyonu. İstanbul'un rantını sağa sola, vakıflara şunlara bunlara dağıttılar, şimdi yeni rant alanları arıyorlar" sözleriyle değerlendirdi.
Torun, CHP'ye geçen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın Boğaziçi Yasası'ndaki yetkilerinin elinden alınıp, Cumhurbaşkanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na verilmesine de tepki gösterdi:
"Cumhurbaşkanı'nın, bir parselle, arsayla ne işi olur. Cumhurbaşkanı'nın yetkisi midir, görevi midir, sorumluluğu mudur? O zaman belediye başkanlarını niye seçtik, meclis üyelerini niye seçtik?, O zaman Saray'dan atasın, kayyum atasın, kendisi yönetsin o zaman. Bu anlayış ranta alıştıkları için, yeni rant alanı yaratma, ranttan vazgeçmeme operasyondan başka bir şey değil."
Torun, teklifin TBMM'ye getirilmesi halinde muhalefet edeceklerini ve konuyu kamuoyu gündemine taşıyacaklarını ifade etti.