Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Bolu Mili Eğitim Müdürlüğü'ndeki yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında, haklarında dava açılan 33'ü tutuklu 71 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Bolu Ağır Ceza Mahkemesince özel olarak hazırlanan Belediye Nikah Salonu'ndaki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları katıldı.
Duruşma, sanıkların savunmalarını yapmasıyla devam etti.
Tutuklu sanık Murat Mansur, savunmasında, örgütün gizli haberleşme programı "ByLock"u kullandığı, Samsun, Karabük ve Bolu'da örgüte müzahir kurumlarda çalıştığı, örgütün finans kaynaklarından birisi olan Bank Asya'ya destek olmak üzere para yatırdığı suçlamalarını kabul etmedi.
Memkeletindeyken gözaltına alındığını ve bu esnada kolluk kuvvetlerine de yardımcı olduğunu ifade eden Mansur, "Gözaltı sürem boyunca 6 günü zor şartlarda geçirdim. İfade sırasında bana O.Y'yi sordular. Okul müdürü olduğunu söyledim. Okul yöneticilerinin tamamının kaçtığını söyleyerek 'Sen bu arada ne arıyorsun?' dediler. Örgüt üyesi olsaydım kaçar veya saklanırdım. Halbuki kolluk personelinin çalışmalarına müsaade ettim ve hatta yardım ettim." dedi.
Mansur, hakkındaki "ByLock" iddialarının da gerçekdışı olduğunu öne sürerek, "ByLock kesinlikle kullanmadım. İldeki matematik zümresinin başkanıydım. Bir sürü yayınevi bana yayınlarını göndermektedir. Yine bu görevim nedeniyle bir sürü program indirip kullandım ve çocuklara tavsiye ettim. Telefonumu kurum bilgisayarına bağladığım da oldu. Kurumun Wi-Fi'sini de kulandım. Bir şekilde programın telefonuma inmiş olabileceğini veya yanlış bir tespit olabileceğini düşünüyorum." savunmasında bulundu.
Mansur, Bank Asya'ya destek olduğu iddialarını da kabul etmediğini, bu bankada sadece maaş hesabı bulunduğunu belirterek, "Birikimlerimizi evde döviz olarak tutmaktaydık. Mahallede hırsızlık olayları cereyan etti. Bundan çekinerek 2014 yılının sonlarında paramızı bankaya yatırmaya karar verdik. Bu tarihte artış olmasının sebebi budur. Fakat kimseden bankaya finansal destek konusunda emir ya da talimat almadım." ifadesini kullandı.
Tutuklu sanık Recep Batur da "ByLock" kullandığı, Aktif-Sen'e üye olduğu, örgüte müzahir kurumlarda SGK kaydının bulunduğu, dershanelerin kapatılma sürecinde sosyal medya hesapları üzerinden bu konularla ilgili paylaşımlarda bulunduğu ve FETÖ mensubu olduğunu suçlamalarını reddetti.
Bilerek veya bilmeden silahlı veya silahsız bir örgütün üyesi veya sempatizanı olmadığını ileri süren Batur, "Bu nedenle hakkımdaki isnadı kabul etmiyorum.ByLock kullandığım iddiasını kesinlikle kabul etmemekteyim. İsmimin listeye nasıl eklendiğini bilmiyorum. Listelerin elde edilmesin de hata yapıldığını basından duymaktayız." dedi.
Batur, hakkında örgüt tarafından Kızılcahamam'da bulunan bir otelde düzenlenen toplantıya katıldığı iddialarının da olduğunu belirterek, "Kızılcahamam'a da hiç gitmedim. Bu durumun otel kayıtları ile de anlaşılabilir. Aleyhime beyanlarını kabul etmiyorum. Ben bir terör örgütü üyesi değilim." diye konuştu.
FETÖ üyesi olduğu suçlamasıyla tutuklu yargılanan Oğuz Demirer de üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi.
Hakkındaki iddiaların 7 ayrı gerekçeye dayandırıldığını anlatan Demirer, savunmasını şöyle sürdürdü:
"HTS kayıtlarında adı geçen A.D'yi tanımam. Kendisinin bir alışveriş merkezinde hissesi olduğunu öğrendim. AVM'nin kullandığı telefon kendi adına kayıtlıymış. Zaman zaman buradaki indirim mesajları telefonuma ulaştığından irtibatım kaynaklandığını düşünüyorum. Bank Asya hesabım 2008'de kredi kartı almak için açılmıştı. Kart aidatı alınmadığı için tercih ettim. Çocuğumun okul taksitlerimi de buradan ödedim. Normal bankacılık dışında başka bir hareket söz konusu değildir. Yurt dışına çıkış işlemim Kıbrıs'a gerçekleştirdiğim gezi mahiyetindeki seyahatlerdir. SGK kaydım ise 2001'de üniversiteyi bitince memurluğa atanmak için yeterli puan alamayınca Osmaniye'de Işık dershanesinde 9 ay çalıştım. Maaşımı tam ve zamanında alamadığımdan ayrıldım."
Demirer, "ByLock" yüklemediğini ve yüklenmesine de müsaade etmediğini iddia ederek, "Kur'an dersi aldığım dönemde bu şüphemden bahsetmiştim. Ama içerikleri incelediğimde de şüphenin yersiz olduğunu gördüm. ByLock kullandığıma yönelik iddiaları kabul etmiyorum." şeklinde savunma yaptı.
5 sanığı tahliye eden mahkeme heyeti, tanıkların dinlenilmesi için duruşmayı erteledi.
- İddianameden
Bolu İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı okullarda görevli, önce açığa alınan daha sonra da meslekten ihraç edilen 71 kişi hakkında, "terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası isteniyor. İddianamede, şüphelilerden 39'unun, örgütün şifreli haberleşme uygulaması "ByLock"u kullandığının tespit edildiği belirtiliyor.