İSTANBUL (İHA) - İstanbul'da iki sinagog, HSBC Bank Genel Müdürlüğü binası ve İngiliz Başkonsolosluğu'na yönelik düzenlenen, 61 kişinin ölümüne ve 647 kişinin de yaralanmasına sebep olan bombalı saldırılarla ilgili olarak 39'u tutuklu 69 sanığın yargılanmasına bugün Ağır Ceza Mahkemesi sıfatıyla görev yapan İstanbul DGM'de devam edildi. Duruşmanın 5. ve son oturumunda, aralarında İmamlar Birliği Türkiye Sorumlusu Ali Üzüm'ün de aralarında bulunduğu 23 sanık yargılandı. 16 sanığın hazır bulunduğu duruşmaya Ali Üzüm katılmazken, canlı bomba Feridun Uğurlu'nun çocukluk arkadaşı Bülent Yıldız, "Feridun bana canlı bomba olmamı teklif etmedi; ama ima etti" dedi. Sanıkların büyük çoğunluğu birbirlerini aynı mahalleden tanıdıklarını, Suriye'nin Şam kentine Arapça öğrenmek için gittiklerini kabul ederken, El Kaide üyesi oldukları yönündeki iddiaları reddetti.
İstanbul 2 No'lu DGM'de görülen ve 16 sanığın hazır bulunduğu davanın 5. oturumuna bugün devam edildi. 23 sanığın yargılandığı duruşmaya İmamlar Birliği Türkiye Sorumlusu Ali Üzüm katılmadı. Duruşmada savunma yapan canlı bomba Feridun Uğurlu'nun çocukluk arkadaşı olduğunu söyleyen Bülent Yıldız "Feridun Uğurlu benim çocukluk arkadaşım. Filistin'deki intihar saldırı ile ilgili olarak bana görüşümü sordu. Ben de Filistin'deki olayları içime sindiremediğimi söyledim. O da 'İntihar saldırıların da ölen kişi şehit olur mu, bu caiz mi?' diye sordu. Ben de 'Adı üstünde intihardır, caiz değildir' dedim. Bana canlı bomba olmamı teklif etmedi; ancak ima etti. Daha sonra da ehliyetim olup olmadığını sordu. Feridun Uğurlu bir gün yanıma gelerek 'Bana bundan sonra Yasir deyin, Feridun Müslüman adı değil. Yasir olarak anılmak istiyorum' dedi" şeklinde konuştu.
Bir diğer sanık Birol Çoruh ise, kampa gittiği iddialarını yalanlayarak, "Kampa gidip silah eğitimi almama gerek yok, askerde zaten bize silah kullanmayı öğretiyorlar" dedi.
Yusuf Polat'ı tanıdığını söyleyen sanık Onur Şengül de, "Yusuf'u tanırım. Eskiden beri arkadaşımdır. Bana kendisine telefon hattı almasını söyledi. Ben de güvendim parasını verdim. Hattı hiç kullanmadan teslim ettim" şeklinde savunma yaptı.
Diğer sanıklar da Suriye'ye yabancı dil öğrenmek için gittiklerini, konu ile ilgililerinin olmadığını söyleyerek beraat talebinde bulundu. Sanıkların büyük çoğunluğu birbirlerini aynı mahalleden tanıdıklarını, Suriye'nin Şam kentine Arapça öğrenmek için gittiklerini kabul ederken, El Kaide üyesi oldukları yönündeki iddiaları reddetti.
Sanıkların ve sanık avukatlarının beraat taleplerini reddeden mahkeme heyeti duruşmayı erteledi.
İddianamede, sanıklardan bazıları hakkında "yasadışı silahlı terör örgütüne yardım ve yataklık yapmak" suçundan 4.5 yıldan 7.5 yıla kadar hapis cezası istenirken, bazı sanıklar için de "yasadışı silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 11.5 yıldan 17.5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları talep ediliyordu.