Johnson, araştırma bütçesinin kamu yararı için nasıl kullanılacağına dair strateji belirlemek üzere kurulacak olan Ulusal Bilim ve Teknoloji Konseyi'ne başkanlık edecek.
Hükümetin baş bilim danışmanı Patrick Vallance, yeni Bilim ve Teknoloji Stratejisi Ofisi'ne liderlik ederek, şu anki görevinin yanı sıra ulusal teknoloji danışmanı rolünü de üstelenecek.
Johnson, İngiltere'nin aşı programının İngiltere'nin bilimsel anlamda neler başarabileceğini kanıtladığını söyledi ve ekledi:
"Doğru yön, hız ve destekle, İngiltere'deki ve dünyadaki insanların hayatlarını dönüştüren daha birçok bilimsel ve teknolojik buluşa hayat verebiliriz."
Bu hükümet, İngiltere'nin küresel bir bilim süper gücü olarak konumunu güçlendirme planlarından bahsederken, kesenin ağzını da açmayı planlıyor.
Araştırma harcamalarını 2025 yılına kadar yılda yaklaşık 15 milyar sterlinden 22 milyar sterline çıkarmayı hedefliyor.
Hedefin, ek bütçeyi iklim değişikliğinin etkisini azaltmak ve ülke genelinde ve dünya çapında refahı artırmak gibi toplumsal zorluklarla mücadele etmek için kullanmak olduğu belirtiliyor.
Fakat her zaman olduğu gibi, daha büyük bütçeler daha fazla bakanlık denetimi getiriyor - Başbakanın başkanlık ettiği yeni bir komite de bu nedenle oluşturuluyor.
Bir yandan bilimi hükümetin kalbine yerleştiriyor, ancak diğer yandan, paranın üzerinde daha fazla siyasi kontrol olacağına ve şu an olduğu gibi uzmanların bağımsız olarak değerlendirdiği ve en iyisi olduğunu düşündükleri projelere harcanmak yerine, en fazla beğenilen projelere yönlendirilmesi anlamına gelebileceğine dair endişeler var.
Bilim ve Teknoloji Stratejisi Ofisi, hükümetin araştırma önceliklerinde ilerleme kaydetmeyi amaçlayacak ve İngiltere'nin kapasitesini koruyabilmek için gereken kaynakları belirleyecek.
Başbakanın, İngiltere'nin aşılara yönelik yaklaşımının başarısını, kansere çare bulmak ve net sıfır karbon emisyonuna ulaşmak için teknoloji geliştirmek gibi diğer alanlarda da uygulamak istediği belirtiliyor.
Pazartesi günü Daily Telegraph gazetesine bir makale yazan Johnson, koronavirüs salgınına atıfta bulunarak şunları söyledi:
"Son 100 yıldır bu ülkenin tüm nüfusunun bu kadar derinden ve açıkça bilime ve bilim insanlarına borçlu olduğu bir zaman düşünemiyorum."
"Bilimden yarı kopuk bir halde çok uzun zaman harcadık" diyen Johnson sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sanki ürkütücü ve dış yaşamlardan uzak bir şeymiş gibi.
"Covid deneyimi bize bir şey öğrettiyse, o da hükümetin talepte bulunmada, bilimin karşılayabileceğini umduğumuz zorlukları açıkça ortaya koymada bir rolü olduğudur.
"Yapmazsak, yapacak başkaları da var. Örneğin 5G'yi geliştirmek için özel bir çaba göstermedik ve bunun bedelini ödedik. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk kez, en büyük Batılı demokrasiler önemli bir yeni iletişim teknolojisi yarışında geride kaldı. Bu, düzeltilmesinin pahalı olduğu kanıtlanan bir hataydı ve bunun gibi bir tane daha yapmak istemiyoruz."
Patrick Vallance, yeni kurulacak Bilim ve Teknoloji Stratejisi Ofisi'nin bilim ve teknolojiyi karar alma mekanizmasının tam merkezine" koyacağını söyledi.
Vallance, "İngiltere için stratejik avantaj sağlayan en son araştırma ve teknolojilerin" belirlenmesine yardımcı olmayı dört gözle beklediğini de sözlerine ekledi.