Bel ağrılarından sonra, en sık görülen yakınma boyun ağrılarıdır.
Çoğumuz kısa süreli boyun tutulması ve ağrısı yaşarız. Sebep olarak da çoğunlukla klimalı ortamda bulunma, rüzgar, terleme durumlarını suçlarız. Gerçekte bunların boyun ağrısı ve tutulmalarda hemen hiç önemi yoktur.
Kimler daha risklidir?
-Uzun süre oturarak çalışan, bilgisayar kullanan,özellikle diz üstü bilgisayar kullanan kişiler
-Kötü oturma alışkanlığı olan, boynu öne eğik durumda çalışan kişiler
-Uygunsuz pozisyonda koltuk, kanepede uyuma alışkanlığı olanlar
-Yüksek yastık kullananlar
-Boyun omurlarında kireçlenme, eklem aşınması olanlar
-Stresli, gergin, endişeli, mükemmelliyetçi kişilik yapısında olanlar
-Zorlayıcı sportif faaliyetlerde bulunan en çok risk altında olanlardır.
Boyun omurları arasında bulunan küçük eklemler ve disk adını verdiğimiz kıkırdakımsı yapılar, zorlanmalar ve incinmeler sonucunda yırtılır, aşınır ve deformasyona uğrar. Bu süreç, çoğunlukla boyun omurlarını zorlayıcı hareket ve duruşların günlük yaşam içinde sürekli tekrarlanmasıyla zaman içinde gelişir. Bunun sonucunda boyun ve kol ağrılarına neden olan sinir sıkışmaları (boyun fıtığı) meydana gelir, dokular sertleşip kireçlenebilir. Doku sertliği ve kısalıklar; ağrı, tutukluk, boyun hareketlerinde kısıtlanma ve sesler gelmesine neden olur.
Boyun rahatsızlığı olan kişiler aşağıdaki şikayetlerin bir veya birkaçına birden sahip olabilirler:
-Omuzlara, kola, sırta yayılan boyun ağrısı
-Boyun hareketlerinde kısıtlanma
-Kola veya kollara yayılan ağrı, uyuşma, güçsüzlük hissi
-Ağrı nedeniyle günlük yaşamsal aktivitelerin kısıtlanması, çabuk yorulma, sinirlilik, gerginlik hali
-Ağrı nedeniyle uyku bozukluğu, yatak içinde dönerken ağrı veya sabahları boyun ağrısı ile uyanma
-Boyun ve omuz kaslarında sertlik ve gerginlik hissi, sürekli masaj, ovalama isteği
-Baş dönmesi, sersemlik hissi
**Tedavi Yöntemleri
**
Tedavide başarılı olmanın en önemli şartı, boyun ağrısının kaynağını doğru tespit edebilmektir. Bunun için de hastayı çok iyi sorgulamak, dinlemek ve ayrıntılı muayene etmek gerekir. MR ve röntgen filmi teşhise ancak yardımcı olabilir.
Boyunluk ve ağrı kesici, kas gevşetici ilaçlarla yapılan pasif tedavi yöntemleri bazen kısa dönem işe yarar gibi gözükse de kalıcı bir iyilik hali oluşturmaz ve hastalık tekrarlayabilir. Bu tür pasif tedavi yöntemleri çok ağrılı, çok yeni durumlarda kısa süreli tercih edilmelidir. (3-4 gün gibi )
**Hasta tedaviye aktif katılmalı
**
Hastayı en kısa sürede günlük yaşama adapte eden hastanın da aktif katılımını gerektiren tedavi yöntemleri çok daha başarılı olmaktadır.
Yüzeyel ve derin sıcak uygulamaları, kas gevşetici ağrı azaltıcı elektroterapi uygulamalarından sonra, soruna yönelik elle yapılan nazik mobilizasyon yöntemleri hastanın ağrısını süratle azaltır, hareket açıklığını artırır.
Hastaya hastalığının oluş sebepleri hakkında ayrıntılı bilgi verilmeli, günlük yaşamında hastalığını olumsuz etkileyecek davranışlar anlatılmalı ve bunlardan kaçınması önerilmelidir. Aksi takdirde tedavisinin etkili olmayacağı konusunda hastaya sorumluluk verilmelidir.
Elde edilen iyilik halini korumak veya hızla ilerletmek için hastaya sık tekrarlı uygun egzersiz programı verilmelidir.
Hasta her gün yakından takip edilerek gününü nasıl geçirdiği, hareketlerini nasıl yaptığı, ağrının nasıl etkilendiği sorulmalıdır.
Olumsuz davranışların, olumlu davranışlarla yer değiştirip alışkanlık haline gelmesi konusunda uyarılmalıdır.
**Hastaya özel tedavi belirlenir
**
Hasta katılımlı aktif tedavi yaklaşımı sadece boyun ağrılarında değil, bel ağrılarında da aynı olumlu sonucu vermektedir. Aksine, sadece ilaç, istirahat ve bir kez gösterilip bırakılan egzersiz programlarından oluşan pasif tedaviler de hastaların şikayetleri belli bir süre sonra tekrar etmektedir.
Hasta katılımlı aktif tedavi yöntemleri içinde en etkin en iyi sonuç vereni Mc Kenzie Mekanik Tanı ve Tedavi yöntemidir. Bu tekniğin en büyük avantajı boyun ve bel ağrılarını değerlendirip uzun istirahatlere gerek kalmadan tedavi edebilmesidir. Özel tasarlanmış, doktorun hastaya uygulayacağı ve hastanın kendisinin uygulayacağı rahatlatıcı hareketler hemen etkisini göstermektedir. Tedavi esnasında verilen eğitim programı ve koruyucu hareketler rahatsızlığın tekrarını da önlemektedir.
Dr. Vildan Çerçi