Tarık Demirkan
Budapeşte
Budapeşte Belediye Başkanı István Tarlós, kelimeleri tane tane telaffuz eden kendine has üslubuyla gazetecilere bilgi veriyor:
“Güzide şehrimiz Budapeşte'nin meydanlarından birine Rock'n Roll'un efsane ismi Elvis Presley'nin adını vereceğiz! Bununla aynı zamanda kendisi Budapeşte fahri hemşehrisi olacak…”
Haberi ilk duyanların yaşadığı şaşkınlık normal. Öyle ya, Macaristan nere, Amerika nere? 20'inci yüzyılın ortalarının Los Angeles’ıyla, 2000'li yılların Budapeşte'si arasında nasıl bir ilişki kurulabilir?
Budapeşte Belediye Başkanı açıklamaya devam ediyor;
“1956 yılında Macar ayaklanması yaşanırken, ve Macarlar dünya kamuoyu tarafından yalnız bırakılmışken, Elvis Presley bir radyo programında Macar ihtilalini desteklemiş ve Macarlara yardım kampanyası için halka çağrı yapmıştı…”
İşte Budapeşte halkı, Rock'n Roll'un Kralı Elvis Presley'nin bu jestine elli yıllık bir gecikmeyle yanıt verecek ve şehrin bir meydanı bundan böyle Elvis Presley meydanı olarak anılacaktı.
Haberin neden olduğu tepkiler muhtelifti...
Dünya ajansları haberi Orta Avrupa’daki gelişmeler dosyasında geçerken, Elvis Presley'nin resmi internet sitesi gelişmeyi elbette flaş haber olarak manşetten verdi.
Kral'ın çağrısı gerçek mi? Macar basını haberi, önce yorumsuz geçti. Sanki basın, olayı nereden ele alacağını kestirememiş gibiydi.
Bir yandan, dünya çapında sevilen efsane sanatçının adının Budapeşte'yle birlikte anılması fena olmayacaktı.
Ama öte yandan, birilerinin bu gelişmeyi müstehzi bir dudak büküşle alay ederek ele alması da söz konusu olabilirdi. Yani dünyaya madara olmak da vardı.
Haber, Macar basınında sanki “dur bakalım, bir araştıralım'' temkiniyle kızağa alındı.
Ve ardından hemen araştırmalara da başlandı. Gerçekten Elvis Presley’nin de katıldığı 1957 yılının Ocak ayında bir radyo programında Macar ayaklanmasına yardım çağrısı yapılmıştı.
Ama bu üç cümlelik çağrı, sadece insani yardım çağrısıydı. Yani Macarlara yiyecek içecek, giysi içeren yardım paketleri gönderilmesi isteniyordu.
Ve öte yandan, bu cümleler Elvis tarafından değil, onun adına programı yöneten kişi tarafından söylenmiş; Kral da arkasından bir şarkı patlatmıştı.
Şimdi acaba, tüm bunlar Budapeşte'nin bir meydanına Elvis'in adının verilmesi için yeterli ağırlıkta nedenler miydi?
Olaylara eleştirel yaklaşan gazetecilerden biri, Macarların oldum olası ölçüyü tutturamamasından yakınıyor ve orta yolu bulamamaktan, vur deyince öldürüvermekten şikâyet ediyordu.
Muhammed Ali Tüneli? Tabii olayı kara mizahla ele alanlar da vardı. Hemen başka öneriler geldi: Mesela Budapeşte'de kale mahallesinin altındaki tünele Muhammed Ali Tüneli adı verilebilirdi; karanlık tünel, kara derili boksörü anımsatıyordu nasıl olsa!
Ya da Budapeşte'nin tek hava limanı aya ilk inen mürettebat arasında olan Amerikalı astronot Armstrong'un adını taşıyabilirdi.
Bu kinayeli önerilerin sahipleri, Budapeşte'nin meydanlarından birine Elvis Presley adının verilmesinin aslında batıya, özellikle de Amerika'ya karşı işveli bir göz kırpma manasını taşıdığını ima ediyordu.
Bu imalar özellikle yine şu günlerde gündeme gelen Budapeşte'deki Moskova Meydanı'nın adının değişeceği haberiyle yan yana okunduğunda daha bir önem kazanıyordu.
Daha sonra bu haber en yetkili şahıslar tarafından doğrulandı. Hakikaten Moskova Meydanı'nın adı da değişecekti.
Bir başka haber organı Elvis Presley'nin adını bir meydana verme önerisini ikinci Chuk Norris köprüsü vakası olarak tanıtıyordu.
İnternet anketi Bundan birkaç yıl önce Budapeşte'nin çevre yolu üzerinde inşa edilen yeni ve modern köprüye isim bulmak için bakanlık tarafından düzenlenen internet ortamındaki yarışmada, katılanların büyük kısmı köprüye Hollywood'un ünlü sanatçısı Chuk Norris adını layık görmüştü.
Bakanlık da bir skandalı önleyebilmek adına, daha sonra köprüye sadece bir Macarın adının verilebileceğini açıklamıştı.
Şimdi gelişmeler merakla bekleniyor.
Bakalım, Budapeşte Belediye Başkanı'nın başlattığı kampanya nasıl bir sonuç verecek? Acaba Budapeşte sakinleri Elvis'in adını hangi meydana layık görecek?
İnternet üzerinden devam eden kampanyada son oy kullanma tarihi 15 Mart, yani Macaristan'ın bir zamanlar Avusturya monarşisine karşı isyanı başlattığı tarih. Macarlar için en kutsal bağımsızlık bayramı günü.
Bu da hayatın garip bir cilvesi olsa gerek…