ANTALYA (İHA) - 'İkinci Balkan Ülkeleri Genelkurmay Başkanları Konferansı' Antalya Glorai Golf Resort Otel'de başladı. Büyükanıt, "40 yıldır şerefle taşıdığım üniformamı çıkarmama haftalar kaldı" dedi.
Genelkurmay başkanlığının ev sahipliğinde yapılan 3 gün sürecek olan toplantıya Arnavutluk, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Karadağ, Makedonya Cumhuriyeti, Romanya, Sırbistan, Yunanistan ve Türkiye Genelkurmay başkanları NATO ve Avrupa Birliği'nden üst düzey askeri temsilciler ve delegasyonları katılıyor. Toplantının açılış konuşmasını yapan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, sözlerine 50 yılı aşkın süredir giydiği şerefli üniformasını artık çıkarmaya haftalar kaldığını belirterek başladı. Büyükanıt, "Sizlerle birlikte bulunacağım bu toplantının hemen ardından yapılacak olan İpekyolu semineri sanıyorum ki benim aktif görevdeki son uluslararası askeri toplantım olacaktır. Bu nedenle bu toplantıda ortaya konulacak dostluk, arkadaşlık dayanışma ve yardımlaşma görüntüsü hayatımın geri kalan
bölümünde güzel bir anı kalacaktır. 18 Nisan 2007 tarihinde Yunanistan'da düzenlediğimiz toplantıda Balkanlar bölgesinde silahlı kuvvetlerimiz arasındaki ilişkileri ve işbirliğinin geliştirilmesi anlamında büyük bir önem taşıdığına inandığım bir danışma diyalog süreci başladı.
2007 yılındaki ilk toplantıya katılan balkan ülkelerinin askeri ilişkilerimizi ve bölgesel dayanışmanın geliştirilmesi hedefine yönelik olarak ortaya koydukları arzu seni ziyadesiyle memnun etmiştir. Bugün yapacağımız ikinci toplantı ile de bu arzunun somut işbirliğine dönüştürülmesi yolunda dikkate değer bir ilerleme sağlayacağımıza inanıyorum" dedi.
"GÜNÜMÜZÜN GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDEN UNSURLAR ESKİSİNDEN ÇOK FARKLI"
Günümüzün güvenlik ortamında soğuk savaş dönemi ve öncesine nazaran tamamen farklı tehdit türleri riskler ve zorluklar ile karşı karşıya olunduğunun altını çizen Orgeneral Büyükanıt, tehditler ve risklerin asimetrik çok yönlü olduğunu ve ön görülemeyecek bir karaktere sahip olduğunu kaydetti. Büyükanıt, şöyle devam etti:
"İçinde bulunduğumuz dönemde devletler ve uluslararası kurumlar toplumlarını ve ülkelerin en ücra köşelerinde yaşayan vatandaşların hayatlarını klasik harplerden daha çok tehdit eden terörizmden enerji kaynağı eksikliğinden gıda maddelerinin yetersizliğinden ve küresel ısınmadan kaynaklanan risk ve tehditlere karşı korumaya çalışıyorlar. Bu tehditlerin üstesinden gelebilmekte ülkelerin tek başına başarılı olabilme şansları son derece düşüktür. Bu nedenle topyekün bir işbirliği bilgi alış verişi ve dayanışma her zamankinden daha fazla zorunlu hale gelmiştir. Silahlı kuvvetlerin bu tehditlerle etkin bir şekilde baş edebilmesi için teşkilatlanmasını ve teçhizatlandırılmasını gözden geçirme ihtiyacı ortaya çıkmış bulunmaktadır. Bu mahiyetteki güvenlik ortamı, güvenlik ve istikrar için birbirine komşu ülkeler arasında da daha kuvvetli beraberlikleri ve işbirliğini zorunlu kılmaktadır.Hiç şüphesiz bölgesel işbirliğine ilave olarak küresel bir dayanışmaya da ihtiyaç duyulmaktadır. Tabi ki bu danışma sözde değil özde bir dayanışma olma zorunluluğu vardır".
"BALKANLAR'DA KARIŞIKLIKLARIN BERTARAF EDİLMESİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ ADIMLAR ATILMIŞTIR"
Bu kapsamda Balkanlar bölgesinin içinde barındırdığı risklerle özel bir önem taşıdığının altını çizen Büyükanıt, 1990'lı yılların başından itibaren Balkanlar bölgesinde 20'den fazla işbirliği inisiyatifi başladığını hatırlattı. Büyükanıt, "Politik, ekonomik ve askeri alanlarda gerçekleştirilen bu girişimlerden hemen akla gelen bir kaçı Güneydoğu Avrupa istikrar paktı. Güneydoğu Avrupa Sanayi Bakanları süreci Güneydoğu Avrupa Barış Tugayı ve 2007 yılı sonunda başlatılan bölgesel işbirliği konseri
sanıyorum balkan ülkeleri genel kurmay başkanları konferansı süreci bugün bu girişimlerin en son ve en önemlilerinden birisidir. Ve önemi gelecek yıllarda daha artacaktır. Balkanlar bölgesi tarihi geçmişte zorlu rekabetlerin ve ihtilafların yaşandığı bir bölge olmuştur. Ne mutlu ki uluslar arası toplumun ve bölge ülkelerinin etkili ve yapıcı çabaları sayesinde bugün bu karışıkların bertaraf edilmesinde çok önemli adımlar atılmıştır. 2004 yılından itibaren bölge ülkelerinin NATO'ya ve Avrupa Birliği'ne
entegrasyonu bu gelişmelerde önemli bir rol oynamıştır. Bu olumlu rol NATO'nun Bükreş zirvesi kararlarıyla devam etmektedir. Bosna Hersek Karadağ ve Sırbistan'ın 2007 yılında NATO'nun barış için ortaklık programlarına katılmaları bu yıl içinde Hırvatistan ve Arnavutluk'un üyeliğe dahil edilmeleri hepimizi memnun eden gelişmelerdir" şeklinde konuştu.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükkanıt, Hem NATO hem Avrupa Birliği'nin güvenlik refah ve istikrarın doğuya doğru yaymaya yönelik politikaları hem de bugün burada ortaya koyulan beraberlik örnekleri sayesinde balkanlarda çatışma potansiyeli içeren siyasi ve güvenlik sorunlarını artık geride bırakıldığına kalpten inandığını sözlerine ekledi.