HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Büyükçekmece'deki silahlı saldırıya ilişkin dava

Trafik ışıklarında durdukları sırada Devrim Öztunç ve Arzu Sharifi Zindashti'nin çapraz ateşe tutularak öldürülmesinde azmettirici ve planlayıcı olduğu öne sürülen 10 kişinin yargılanmasına devam edildi

İSTANBUL (AA) - Büyükçekmece'de trafik ışıklarında durdukları sırada Devrim Öztunç ve Arzu Sharifi Zindashti'nin çapraz ateşe tutularak öldürülmesinde azmettirici ve planlayıcı olduğu öne sürülen 10 kişinin yargılanmasına devam edildi.

Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Orhan Ünğan ile tarafların avukatları katıldı.

Yakalamalı sanık olan İlhan Ünğan’ın hayatını kaybettiği belirtildi.

Duruşmada söz alan tutuklu sanık Orhan Ünğan, kardeşi İlhan Ünğan’ı kaybettiğini, kardeşinin, 12 yaşındaki oğlunun gözleri önünde öldürüldüğünü ifade ederek, "Böyle bir vicdansızlığı kimse kabul edemez. 4 yıldır cezaevindeyim, avukatım öldürüldü, kardeşim öldürüldü. Benim suçlu olduğum kanıtlansın bana vereceğiniz 2 tane müebbet ananızın ak sütü gibi helal olsun. Hakkımda sadece iki tane gizli tanık ifadesi var. Gizli tanıkları da mahkeme yok hükmünde saymıştır. Olayı azmettirdiğim iddia edilen kişilerin bu olayla ilgili olarak ne bir HTS kayıtları vardır, ne görgü tanıkları vardır, ne de başkaca bir delil vardır. Sadece gizli tanıkların ifadeleri vardır. O ifadeler de yanlıştır, bunlar mahkemenin ara kararlarında aldığı otel ve uçak kayıtlarında sabittirler. Olayı yaptığı iddia edilen kişinin olay yerinde olmadığına dair mahkeme kaydı bile vardır." şeklinde savunma yaptı.

Sanık Ünğan, "'Avukatım öldürülecek' dedim, öldürüldü. 'Kardeşimi öldürmek için plan yapılıyor' dedim, 10 gün sonra kardeşim öldürüldü. Zindashti denilen adam FETÖ’nün uyuşturucu imamıdır, PKK’nın adamıdır, Zekeriya Öz’ün adamıdır. Tahliyemi talep ediyorum." diye konuştu.

Sanık avukatları da, aleyhinde bir delil olmadığını öne sürerek, müvekkillerinin tahliyesini istedi.

Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. Sanık Ünğan’ın tutululuk devam kararına üye hakim muhalefet şerhi koydu.

- Daha önce 3 defa tahliye kararı verildi

Davaya bakan mahkeme, 23 Şubat'taki duruşmada tutuklu sanık Orhan Ünğan'ı yurt dışına çıkış yasağı konularak bir defada 1 milyon lira nakdi güvence yatırması, her gün sabah ve akşam imza atması suretiyle tahliye etmişti.

Duruşma savcısının itirazını değerlendiren Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Orhan Ünğan'ın tutuklanmasına karar vermişti.

Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 22 Haziran 2018'deki duruşmada da sanık Ünğan'ın yurt dışına çıkış yasağı konularak 500 bin lira nakdi güvence yatırılması şartıyla tahliyesine karar vermişti.

Duruşma savcısının yaptığı itirazı değerlendiren üst mahkeme, Ünğan'ın tekrardan tutuklanmasını kararlaştırılmıştı.

Ünğan, Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 14 Eylül'de yapılan duruşmada da yurt dışına çıkış yasağı konularak, 400 bin lira nakdi güvence yatırması şartıyla tahliye edilmişti.

Duruşma savcısı Halil Duyar ve şikayetçilerin avukatlarınca, Orhan Ünğan'ın 14 Eylül'deki duruşmada tahliye edilmesine bir üst mahkemeye itiraz edilmişti. İtiraz sonucunda Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesince 4. kez tutuklanmasına karar verilmişti.

Sanık Ünğan, başka suçtan tutuklu bulunduğu için bu dosyadan yapılan tahliye kararının ardından cezaevinden çıkamamıştı.

- İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Büyükçekmece'de 26 Eylül 2014'te ışıklarda duran Devrim Öztunç'un kullandığı ve Arzu Sharifi Zindashti'nin de içinde bulunduğu aracın, Hacı Osman Sezen ve Turgay Akar tarafından çapraz ateşe tutulduğu, Öztunç ile Zindashti'nin öldüğü belirtiliyor.

İddianamede, Pakistan'dan Belçika'ya sefer yapan bir gemideki 2,1 ton eroinin Yunanistan açıklarında yakalandığı, gemide bulunan ve şüpheli Orhan Ünğan'ın adamları olan Metin Sevimli ve Serhan Başkale'nin Yunan makamlarınca tutuklandığı ifade ediliyor.

Bu olaydan sonra uyuşturucu organizasyonu yapan kişilerden biri olan aslen İranlı sahte Pakistan pasaportlu Shahid Ahmed'in İstanbul'a gelerek Naji Sharifi Zindashti ile görüştüğü, ele geçirilen eroinin 1 tonunun hala Yunanistan'da bir depoda saklı olduğunu ve yasa dışı yollardan İran'a gönderilmesini istediğini söylediği aktarılan iddianamede, eroinin taşınması olayında Zindashti'nin kendilerine yardımcı olamayacağını söylediği, bu olaydan yaklaşık 10 gün sonra Yunanistan'da depoda saklanan uyuşturucunun polislerce yakalandığı anlatılıyor.

İddianamede, uyuşturucunun gerçek sahipleri olduğu iddia edilen Orhan Ünğan, Çetin Koç ve İlhan Ünğan'ın uyuşturucunun yakalanmasından Naji Sharifi Zindashti'yi sorumlu tuttukları ve aralarında husumet oluştuğu kaydediliyor.

Sanıklar Orhan Ünğan ve İlhan Ünğan'ın, Hacı Osman Sezen ve Turgay Akar'a, Zindashti'nin ortadan kaldırılması talimatı verdikleri kaydedilen iddianamede, sanık Hacı Osman Sezen'in olaydan sonra çevresine yanlış iş yaptıklarını, asıl hedefin İranlı Naji Sharifi Zindashti olduğunu ancak kızı ve araç sürücüsünün öldürüldüğünü, Orhan Ünğan'ın olayı duyduktan sonra kendisine "Bir temizliği halledemediniz'' diye mesaj gönderdiğini anlattığı belirtiliyor.

Cinayeti gerçekleştirdikleri belirtilen Hacı Osman Sezen ve Turgay Akar'ın 22 Aralık 2014'te öldürüldüğü aktarılan iddianamede, sanıklar Yavuz Yavuztürk, Nizamettin Yeke, Bekir Karçiğa, Savaş Sarmusak, Aslan Turan, Sabri Turan, Hasret İlter Üzüm ve Ali Golzari hakkında ikişer kez ''tasarlayarak öldürme suçuna yardım etme'' suçundan 30 yıldan 40 yıla kadar, Orhan Ünğan ve İlhan Ünğan hakkında da ikişer kez ''tasarlayarak öldürme suçuna azmettirme'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler