BİZE ULAŞIN
İSTANBUL (AA) - Türk Hematoloji Derneği (THD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Güner Hayri Özsan, CAR-T tedavisinin, ileride gelecek vadeden önemli bir yöntem olduğunu belirterek, "Ancak burada hemen her şey bitti gibi bakmamak gerekiyor. Çünkü yöntem, henüz daha başlangıç aşamasında. Çok umut vadeden sonuçlar var ancak uzun etkili sonuçlarını biraz daha sabır gösterip beklememiz gerekiyor." dedi.
THD tarafından bu yıl 7'incisi gerçekleştirilen "Uluslararası Lösemi Lenfoma Miyeloma Kongresi" yerli ve yabancı uzmanların katılımıyla İstanbul'da başladı.
Kongre öncesinde "2. İstanbul İmmunohematoloji Zirvesi" ve Türk Hematoloji Derneği ile Avrupa Kan ve Kemik İliği Nakli Derneği Hücresel Tedaviler Çalışma Grubunca "Ortak CAR-T Hücre Sempozyumu" düzenlendi.
Kongre kapsamında gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Özsan, kongrenin uluslararası bağlamda önemli bir etkinlik olduğunu belirtti.
Hem Avrupa hem de çevre ülkelerden konusunda uzman çok sayıda bilim insanın da yer aldığı etkinlikte deneyim ve güncel bilgilerin paylaşıldığını aktaran Özsan, kongre öncesinde Avrupa Kan ve Kemik İliği Nakli Derneği ile THD iş birliğinde "CAR-T Hücre Sempozyumu" gerçekleştirildiğini dile getirdi.
Prof. Dr. Özsan, CAR-T tedavisinin, ileride gelecek vadeden önemli bir yöntem gibi karşılarına çıktığını belirterek, şunları kaydetti:
"Çok basit bir tanımla, vücudumuzdaki askerler olan lenfositlerin, onlardan kendini kurtarmış olan tümör hücrelerini tekrar tanımasını sağlayabilecek bir yöntem. T lenfositler, vücuttan dışarı alınıp çeşitli genetik manipülasyonlarla tümör antijenlerini tanıyacak hale geliyor. Geri verildiklerinde tümör antijenlerini tanıyıp, tümörü yakalayıp öldürme niteliğine sahip oluyor. CAR-T tedavisi, ileride gelecek vadeden önemli bir yöntem gibi karşımıza çıkıyor. Ancak burada hemen her şey bitti gibi bakmamak gerekiyor. Çünkü yöntem, henüz daha başlangıç aşamasında. Çok umut vadeden sonuçlar var ancak uzun etkili sonuçlarını biraz daha sabır gösterip beklememiz gerekiyor. Bir yandan da yan etkileri de olan bir tedavi yöntemi. Ciddi yan etkilerle de karşılaşılabiliyor."
- "Birçok hastalıkta ana silahımız hala standart kemoterapi"
Prof. Dr. Özsan, "Unutmayalım hala günümüzdeki birçok kanserdeki ana tedavi alt yapısını kemoterapi oluşturuyor. Hedefe yönelik yeni ilaçlar, kemoterapilerle birlikte ek avantajlar sağlayabiliyor. Bu konuda gelişmeler giderek ilerliyor. Umarız gelecek 10-20 yıl sonra çok daha etkin, akıllı, hedefe yönelik tedaviler gerçekleşebilir." dedi.
CAR-T'nin uygulanmasına ilişkin de bilgi veren Özsan, şunları söyledi:
"Yöntem şimdilik, genellikle standart tedavi yöntemlerinin tüketildiği, buna karşın hastalığın devam ettiği hasta gruplarında başlıyor. Belki yıllar yıllar sonra bu tedaviler biraz daha ön basamaklara gelebilir ki önce uzun dönemde etkilerini bir görelim, güvenilirliklerini ve uzun etkilerinden de emin olalım. Özellikle hematoloji alanında birçok kanser türünde yeni hedefe yönelik tedaviler giderek gelişiyor. Birçok hastalıkta ana silahımız hala standart kemoterapi. Yalnız bunun yanı sıra yan etkileri daha azaltılmış, kemoterapiye göre daha kabul edilebilir yan etkileri olan kısmen hedefe yönelik tedaviler de büyük yararlar sağlamakta. Artık bilim globalleşti. Bilimsel verilere çok kolay ulaşabiliyoruz ve özellikle tıp eğitimimiz ve hekimlerimiz açısından oldukça iyi bir noktadayız."
- "CAR-T, çok sıkı izlenmesi gereken bir yöntem"
Avrupa Kan ve Kemik İliği Nakli Derneği Hücresel Tedaviler ve İmmünoterapi Bölümü Başkanı Prof Dr. Christian Chabannon da CAR-T kavramının, hücresel ya da ileri tedaviler olarak geçtiğini dile getirerek, "CAR-T hücre tedavisi, ileri tedaviler içinde yer alan hücresel tedaviler bacağında çok önemli, beklenmedik düzeyde bir başarı ve yeni ümitler getiren bir tedavidir. Ama aynı düzeyde beklenmedik oranda yan etkiler ve üretilmesinde birtakım problemlerle karşılaşıldı. Bir taraftan da fiyatı oldukça yüksek bir tedavi yöntemi. O nedenle çok sıkı izlenmesi, denetlenmesi ve standartların oluşturulması gereken bir yöntem." şeklinde konuştu.
Chabannon, sadece ilacın fiyatının 300-350 bin avro düzeyinde olduğunu aktararak, hastaların ilacı özel ünitelerde, merkezlerde alması gerektiğini söyledi.
Ayrıca tedavinin yan etkileri izlenirken yoğun bakım gerektirebildiğine işaret eden Chabannon, şöyle devam etti:
"Toplam hastane masraflarıyla birlikte bir blok tedavinin Avrupa'daki fiyatı 500 bin avro civarında oluyor. Tedavi kullanılırken ortaya çıkabilecek yan etkilerin yönetimi çok hızlı hareket edilmesi, kararlar alınması gereken ve yine bazı özel ilaçlar kullanılması gereken durumlar. Bugün Amerika'dan Avrupa'ya, Çin'e kadar bu tedavi yöntemini benimseyip kullanmak isteyen bütün ülkeler, bunu kullanabilmek için mevcut sağlık hizmeti veren kurumlarında bir uyum çerçevesinde yeni yapısal düzenlemelere gitmek durumunda kalıyor. Aynı zamanda parasal açıdan da sosyal güvenlik kurumlarının bunu nasıl karşılayacağı, ne kadar karşılanabilir bir tedavi yöntemi olduğu zaman içerisinde görülecek."
Prof. Dr. Christian Chabannon, tedavinin geçen yıl Avrupa'da onaylandığını ve bazı Avrupa ülkelerinde kullanılmaya başlandığını dile getirerek, "Bu nedenle yaptığımız ortak kurs için Türk Hematoloji Derneği'ne çok teşekkür ediyorum. Çünkü Türkiye'de de artık bu tür tedavilerin başlaması söz konusu. Öncesinde, yurt dışında elde edilen bu deneyimin paylaşılması, yapısal düzenlemeler, yan etkinin yönetimi gibi konuların eğitiminin tamamlanmış olması önemli bir şey. Bu ortak çabamız devam edecek." ifadelerini kullandı.
THD Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Prof. Dr. Muhlis Cem Ar'ın da kongreye ilişkin bilgi verdiği toplantı, fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
Yerli ve yabancı yaklaşık 300 hematoloji uzmanına, 8 bilimsel oturum ve 2 uydu sempozyumda, 23 konuşmacı tarafından güncel bilgilerin sunulacağı kongre, yarın sona erecek.
