HABER

'Çatışma tezlerinin haklı dayanağı yoktur'

Birleşmiş Milletler (AA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Kutuplaşmanın kaynağında dinler, kültürler ve medeniyetlerin olduğunu savunan çatışma tezlerinin hiçbir haklı dayanağı yoktur" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Medeniyetler İttifakı Projesi çerçevesinde Birleşmiş Milletler'de düzenlenen Geniş Katılımlı Gayriresmi Genel Kurul Toplantısında yaptığı konuşmada, Medeniyetler İttifakı girişimi üst düzey grubunun sunduğu raporun tarihi değere sahip olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Rapor, içerdiği önerilerle, karşı karşıya olduğumuz önemli sorunlara çözüm aranmasında temel bir referans belgesi niteliğindedir. Raporda da vurgulandığı gibi, 21. yüzyılın başında dünyamız büyük çelişkilerle karşı karşıyadır. Egemen kültür ve inanç sistemleri, ortak insani değerler etrafında buluşmak yerine birbirlerine cephe almaktadır. Bu, en belirgin şekliyle İslam dünyası ile Batı arasında zaman içinde keskinleştiğini gördüğümüz kutuplaşmayı ortaya çıkarmaktadır. Bize göre, bu kutuplaşmanın kaynağında dinler, kültürler ve medeniyetlerin olduğunu savunan çatışma tezlerinin hiçbir haklı dayanağı yoktur."

Erdoğan, UNESCO'nun 2007 yılını "Mevlana Yılı" ilan ettiğini kaydeden Erdoğan, Medeniyetler İttifakının konuşulduğu bir dönemde bunun çok anlamlı bir olay olduğunu söyledi.

Yaptığı konuşmada, Mevlana'nın "Bütün halis inançların özü sevgidir" ve "Barış, öncelikle insanın kalbinde gerçekleşmelidir" sözlerini hatırlatan Başbakan Erdoğan, derin anlamlar içeren bu sözlerin mesajının açık olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

"Hiçbir dini inanç, şiddet ve nefretin kaynağı olamaz. Zira özü sevgi olan Allah inancı kalplerimize yerleşir. Barışın meskeni de aynı kalplerdir. Eğer bir kalpte Allah inancı varsa, o kalpte barış da gerçekleşmiştir. Kalplerimizde gerçekleştiremediğimiz hiçbir barış idealini hayata geçirmemiz mümkün değildir. Onun için diyorum ki, bugün küresel barış düzenimize meydan okuyan şiddet ve çatışmalar, inançlar arasında cereyan etmemektedir. Bu vahim bir yanılmadır.

Gerçek karşıtlık, insanın iyiliğini esas alan değerler ittifakına bağlı olanlar ile kalplerinde barış ve imanı gerçekleştiremeyen çatışma yanlıları arasındadır. Gerçek karşıtlık, sevgi gönüllüleriyle, nefretin askerleri arasındadır."

Çok değerli öneriler içeren raporun somut bir vizyon belgesi ortaya koyduğunu belirten Erdoğan, bu vizyonun gerçekten anlam ifade edecek şekilde ileriye götürülebilmesi için, önerilerin lafzı kadar ruhunun da uluslararası toplum tarafından benimsenmesinin şart olduğunu söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu girişimi anlamlı kılmak, ona hayat vermek istiyorsak, bu süreci ileriye götürecek bir 'Medeniyetler İttifakı Ruhu' oluşturmak zorundayız. Ancak bu ruhla süreci canlı tutabilir, çalışmalarımızın istediğimiz doğrultuda ilerlemesini sağlayacak hızı yakalayabiliriz.

Bu bakımdan 'Medeniyetler İttifakı Ruhu'nu' ayakta tutabilmemiz için şu iki temel şartın yerine getirilmesi gerektiğine inanıyorum. Öncelikle uluslararası toplum olarak samimi bir dayanışma içine girmeliyiz. Ortak değerlerimize meydan okuyan bu küresel tehdide karşı, küresel bir ahlaki duruş sergilemek zorundayız.

İkinci şart olarak, güçlü bir siyasi iradeyi hep birlikte ortaya koymak durumundayız. Elbette, bu ortak iradenin sürdürülebilir olması çok önemlidir. Bunun için de işbirliğimizi gerçekçi bir zemine oturtmalıyız. Küresel dayanışma, ahlaki duruş ve ortak siyasi irade... İşte 'Medeniyetler İttifakı Ruhu'nu oluşturacak ve bizi başarıya götürecek formül bana göre budur."

BM'nin medeniyetler ittifakına sahip çıkmaya ve bu çerçevede gerekli düzenlemeleri yapmaya devam edeceğini kaydeden Erdoğan, "Herkesin, hepimizin elini cesaretle taşın altına sokması gerekmektedir" dedi.

En Çok Aranan Haberler