HABER

Çelik: Atatürk'ten geçinenler var

Ankara (AA)- Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, "Türkiye'de Atatürkçüler var, Atatürkçü geçinenler var, bir de Atatürk'ten geçinenler var... Atatürk'ten geçinmenin kimseye faydası yok" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda, yeni kurulan 15 üniversiteye kurucu rektör atanmasına ilişkin kanunun görüşmeleri sırasında söz alan CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, kurucu rektör adaylarının, YÖK Genel Kurulu'nda 1 ay içinde 4'te 3 çoğunlukla seçilmesinin öngörülmesini eleştirdi. İnce, şöyle konuştu: "Sizin mantığınıza göre, kurucu rektörleri, YÖK Genel Kurulu 1 ay içinde dörtte üç oyla seçecek ya... Yani 21'de 16 oy. Ben hesap yaptım; 21'de 16 oluyorsa, 550'de de 416 yapar. O zaman bu meclisin de cumhurbaşkanını 416 oyla seçmesi lazım. Siz diyorsunuz ki (Biz cumhurbaşkanını salt çoğunlukla seçeriz, kurucu rektörleri ise dörtte üç çoğunlukla seçeriz.) Yani diyorsunuz ki (Rektör seçmek, cumhurbaşkanı seçmekten bile önemlidir.) Öyle demediğinize göre, kurnazlık yapıyorsunuz. Bir devlet, kurnazlıkla yönetilmez. AK Parti'nin amacı, gerginlik yaratmak ve militan tabanına mesaj vermek."

Muharrem İnce, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in, Türkiye Günlüğü dergisinde 28 Mayıs 1994 tarihinde yayınlanan, Atatürk ve Milli Mücadele ile ilgili ifadelerin yer aldığı makalesinden bazı bölümleri özetle şöyle aktardı: "Atatürk'ü sevmek için bütün gençliği ayaklar altına almak zorunda olmadığımız gibi, bu ülkede yaşayan herkesi, ille de Atatürk'ü sevmek zorunda bırakmak gibi bir mecburiyetimiz de yoktur. Atatürk'ün 6 okta topladığı prensiplerinin hiçbiri, kendi icadı değildi. Bize Atatürk böyle öğretildi; Pusulasız, sisten yararlanarak İngiliz zırhlılarını atlatacak kadar becerikli olan Bandırma Vapurunda kaptanla başbaşa soğuktan titreyen bir Mustafa Kemal düşünüyordum. Çocuk, İngilizlerin, Fransızların ve İtalyanların hiç de öyle ordularla silah zoruyla çıkarılmadıklarını öğrendiği zaman, tarih kitaplarında anlatılan
Milli Mücadele şaibe altına girmez mi?"

İnce, makaleyi okuduktan sonra, "Takdirlerinize sunarım... Tabii ki rektör atamayacak... Tabii ki Milli Eğitim Bakanı bu rektör atamalarında görev alamayacak... Bundan daha doğrusu olabilir mi? Bu ülkenin mahkemeleri de Cumhurbaşkanı da en doğrusunu yapıyor" diye konuştu. İnce'nin iddiaları üzerine Hükümet adına söz alan Çelik, Türkiye Günlüğü dergisinde yayımlanan yazının bilimsel bir makale olduğunu söyledi. Doçentlik sınavına girerken, makaleyi bilimsel bir eser olarak 5 profesöre gönderdiğini ifade eden Çelik, makaleyi milletvekillerine dağıtmaya hazır olduğunu da kaydetti.

Makalede, "Atatürk'e saldırmanın, Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin lideri olduğunu, Milli Mücadele'nin başkomutanı olduğunu inkar etmenin büyük bir densizlik olduğunu" ifade ettiğini anlatan Çelik, şöyle konuştu: "Ancak sevmek fiilinin kanunlarla mümkün olmayacağını, sevmek fiilinin gönülle ilgili olduğunu, insanlara bir şeyi zorla sevdirmeye kalkıştığınız zaman; onları maskeli, ikiyüzlü hale getireceğinizden söz ediyorum ve dünyadaki bazı uygulamalardan buna örnek veriyorum. Benim anlattığım şey şudur: İlkokul çocuklarına, tarihi romantize ederek anlatırsanız, üniversite yıllarına geldikleri zaman tam manasıyla gerçekleri gördüklerinden, eğer gerçek tıpa tıp böyle değilse, her millet kendi tarihini sevdirmek için uğraşır, o zaman hayal kırıklığına uğrayabilirler.

Atatürk ile Samsun'a giden Bandırma Vapuru içinde birçok kurmay subayı olduğunu hepimiz biliyoruz. Özellikle bazı şairlerin, yazarların, zamanında meseleyi ifade etme biçimini eleştirmek için yazdığım bir yazıdır."

Bakan Çelik, Atatürk'ün devlet adamlığını ve dünya liderleri içindeki yerini, milletin bildiğini ifade ederek, "Türkiye'de Atatürkçüler var, Atatürkçü geçinenler var, bir de Atatürk'ten geçinenler var... Atatürk'ten geçinmenin kimseye faydası yok" dedi.

CHP'lilerin tepki göstermesi üzerine "rahatsız olmanıza gerek yok" diyen Çelik, akademisyen olarak 1994 yılında yazdığı makalede suç unsuru olsaydı, cumhuriyet savcılarının harekete geçmiş olmaları gerektiğini söyledi. "Laikliğin Türkiye'de icat edilmesinin ne Atatürk ile birlikte ne de Atatürk'ten sonra olduğunu" söyleyen Çelik, "Bu, yeryüzünde olan bir şeydir. Benim üzerinde durduğum şey budur. Altı ok dediğimiz ilkeler, ilk defa icat edilmiş şeyler değildir" diye konuştu.

Çelik, milletin oylarıyla seçilmiş insanların, nitelikli çoğunlukla cumhurbaşkanı seçmesinde gariplik olmadığını savundu.

En Çok Aranan Haberler