Tarihçi-yazar Murat Bardakçı'nın eleştirileri ile başlayan tartışmalara bir yenisi daha eklendi. İstanbul Çerkes Derneği ve Kafkas Dernekleri Federasyonu (KAFFED) başta olmak üzere, birçok kurum ve kuruluş siyasi bir partiye ihtiyaç olmadığı kanısında. Türkiye'de her etnik, dini, kültürel grubun siyasi parti kurma hakkı olduğunu düşünen Çerkesler, ÇDP'yi bu anlamda, bir süredir Çerkes siyaseti içerisinde varlık gösteren bir grubun söylemlerini duyurabilmek adına kurdukları legal bir parti olarak gördüklerini belirtiyor.
"YENİ NESLE HİTAP ETMİYOR”
Çerkeslerin siyasi bir partiye şimdilik ihtiyaç duymadığı kanaatinde olduklarını vurgulayan Kafkasya Forumu aktivisti Kuban Kural, "Çerkeslerin Türkiye'de siyasi tecrübesi oldukça yeni, bu anlamda siyasallaşmamış bir toplumuz. Siyasallaşma emarelerini yeni yeni gösteren bir toplumun karşısına rijit bir parti söylemiyle çıkarsanız, toplumsallaşmanız ve kitleselleşmeniz mümkün olmaz. ÇDP tam olarak bunu yapıyor. 'Siyaset siyasi araçlarla yapılır, siyasi araç da partidir' gibi çok arkaik bir söylemleri var ki değinmeden geçmek mümkün değil. Dünyada ve Türkiye'de siyaset yapmanın bin bir türlü yolu varken bunu söylemek, gençliğin dinamizminden ne kadar uzak olduklarını gösteriyor bize. Yeni nesil böyle araçlar üzerinden taleplerini oluşturmuyor ve gündeme getirmiyor. Farklı saiklerle hareket ediyorlar. Bunları okumadan yola çıktığınızda, onların gülüp geçtiği bir yapı halini alıyorsunuz. Benim 'Yeni Çerkes Diasporası' olarak tanımladığım yeni neslin dinamiklerini yakalayamadığını da düşünüyorum. Yeni nesil Çerkeslerin siyasallaşma dinamikleri klasik parti, dernek gibi örgütlenmeler üzerinden işlemiyor. Çünkü siyasi söylemler ile bu nesle hitap etmeniz mümkün değil. Şu ana kadar da bunu yakalayamadılar" şeklinde eleştiride bulundu.
Ayrıca siyasi parti kurulmasında birçok konuda önceden hazırlanmış planların, programların olması gerektiğini belirten Kuban Kural, "Çerkesleri ve genel kamuoyunu ilgilendiren birçok konuda söyleyecek sözünüz olmalı. Örneğin, ÇDP'nin diasporanın ana gündemlerinden olan Medet Önlü suikastıyla ilgili bir çıkışını göremedik. Ya da Türkiye'nin gündemini oluşturan konularda da söylem üretebilmiş değiller. Belki iyi niyetle ancak dar bir grubun, çok da üzerinde düşünmeden oluşturdukları bir kadro hareketi olarak görünüyor bana. Umarım yanılıyorumdur" dedi.
(İHA)